YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Ömrümün yettiği kadar yaşayacağım"

Ercüment Arabacı on yedi yaşında. Bir tür akciğer kanseri olan carsinoid tümör ün son evresini yaşıyor.

"Ömrümün yettiği kadar yaşayacağım"

Ercüment Arabacı on yedi yaşında. Bir tür akciğer kanseri olan carsinoid tümörün son evresini yaşıyor.

Günün neredeyse yirmi dört saatini Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisinde geçiriyor. Fakat amacı tedavi olmak değil. Primer Hipertansiyona neden olan geni bulmak.

Çocukluğunda bile tıbba ve genetiğe meraklı olan, şırıngalarla, neşterlerle,steteskopla oynayan Ercüment Arabacı , 2008 Haziran ayında OKS’ye gireceği günden bir gün önce hastalığından haberdar olmuş.

Öğrendiğinde hastalığının üçüncü evresindeymiş ve tedavi süreci başladığından kazandığı koleje de gidememiş. Sonrası sadece ameliyatlar, yoğun bakım ünitesinde geçen aylar, ilaçlar değil; aynı zamanda daha güçlü bir maneviyat, geleceğe dair daha kararlı planlar, genetiğe karşı daha fazla merak, projeler, sertifikala, ödüller…

HASTA YATAĞINDA PROJE HAZIRLADI
Geçtiğimiz yıl Cumhuriyet Lisesinde okurken Tübitak Biyoloji olimpiyatlarına katılan ve kazananlar arasında yer alan Ercüment yoğun bakımda tedavi gördüğü dönemlerde bir taraftan projeler hazırlamaya başlamış.

İstanbul Üniversitesi Gençlik Bilim Programı Moleküler Biyoloji ve Genetik alanında bir ay eğitim görerek hem ulusal hem de uluslar arası alanda geçerli katılım belgesi almış. Bunun yanında İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Tübitak işbirliğiyle düzenlediği Orta Öğretim öğrencileri arası araştırma projeleri yarışmasında İstanbul Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve İnsan Genetiği Anabilim dalı öğretim görevlisi Profesör Doktor Tuğba Güner ile birlikte çalışmış.

“Aydın’daki Ergenlik Döneminde Obezite” adlı projesiyle hem İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden hem de Tübitak Bilim İnsanı Daire Eğitim Başkanlığı’ndan katılım belgesi almış. Ercüment iyi derecede ingilizce biliyor ve hazırladığı projeleri Hollanda’daki Roterdam Children Hospital ile de paylaşıyor. Şu an ise Atatürk Devlet Hastanesi’nde Primer Hipertansiyon la ilgili başka bir proje için gece gündüz çalışıyor.

Hastalığı, artık ameliyat yapılamayacak kadar ilerlediğinden sadece ilaçlarını kullanıyor.

"SON NEFESİME KADAR İNSANLIK İÇİN ÇALIŞACAĞIM"
Ercüment, Meşrutiyet Mahallesi’ndeki mütevazı evinde Köy Hizmetleri’nden emekli babası, annesi ve ablasıyla yaşıyor. Amerika’dan getirtilen ilaçlarının üç aylık maliyeti altı bin TL.

Alacağı emekli ikramiyesiyle oğlunun ilaç masraflarından dolayı biriken borçlarını ödemek için emekli olan babasının maaşından başka geliri yok. Bütün bu olumsuzluklar Ercüment’in hayata bakışını hiç de kötü etkilememiş. O, hastalığıyla çoktan barışmış ama geleceğini ona teslim etmemiş.

2013’te gireceği üniversite sınavlarında hangi okulun hangi bölümünü tercih edeceğini ve hangi dalda uzmanlaşacağını bile kesinleştirmiş.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anestezi ve Reanimasyon bölümü Algoloji alanında uzman olmak istiyor. “Hayat namazsız ezanla, ezansız namaz arasındaki zaman kadar kısa” diyen Ercüment ölümden bahsederken ise son derece soğukkanlı ve rahat.

“ Ömrüm yettiği kadar yaşayacağım ve son nefesime kadar insanlığa hizmet etmek için çalışacağım. Hayatın anlamı maddiyat değil maneviyat. Türkiye’nin benim gibi insanlara ihtiyacı var” diyor.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler