"Teşvikte sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi kullanılacak"

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, teşvikte sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksinin kullanılacağını ve 5 veya 6 bölgeli bir sistemin olacağını bildirdi.

Habertürk televizyonunda katıldığı bir programda soruları yanıtlayan Bakan Ergün, yeni teşvik sistemiyle ilgili çalışmaların tamamlandığını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a özet sunuş yapıldığını söyledi. Teşvik sisteminin üzerinde bazı ufak tefek çalışmalar yapılacağını kaydeden Ergün, "Herhalde artık bu ay teşvik sistemi için son aydır diyebiliriz. Çünkü yapılacak çok fazla bir şey kalmadı ve o sistem ilan edilecek. 2012 yılı artık yeni teşvik sistemiyle yatırımların yapıldığı bir yıl haline gelmiş olacak" dedi.

Teşvik sisteminde sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksinin yeni verilerinin kullanılacağını belirten Bakan Ergün, 5 veya 6 bölgeli bir sistem olacağını ve organize sanayi bölgelerinde ise daha fazla teşvik verileceğini dile getirdi.

TÜBİTAK'ın prototip seviyesine kadar ARGE'si desteklenmiş olan projelerin özel olarak destekleneceğini de vurgulayan Ergün, şöyle konuştu:

"Tabii bir de stratejik yatırımlar var, büyük yatırımlar var. 500 milyon dolar, 1 milyar dolarlık belli sektörlerdeki yatırımlar ayrıca farklı teşviklere tabi tutulacak. Cari açığın önlenmesi açısından stratejik görülen yatırımlar, diyelim ki cari açıkta yüzde 50'den fazla etkisi olan, yani o alanda yüzde 50'den fazla ithalat yapılan bir ürünün içeride üretimiyle ilgili bir stratejik yatırım alanı olarak görülecek. Hem cari açığı dikkate alan, hem teknolojik gelişmeleri dikkate alan bir sistem olacak. Türkiye'nin teknolojik dönüşümünü sağlayacak olan stratejik yatırımlara da en yüksek teşvikleri vermemiz lazım. Çünkü bizi sıçratacak olan şeyler onlardır."

Aslında Türkiye'de yerli otomobilin üretildiğini, fakat bunların başka markaların lisanslarıyla üretilen otomobiller olduğunu anlatan Ergün, "Bu otomobillerden bazılarında yüzde 70'e yakın yerlilik oranı var. Bizim 50 yıllık bir yerli otomobil tecrübemiz var, büyüyen bir iç pazarımız var, markamız yok. Bizim artık marka yapmamız icap ediyor" diye konuştu.

Yerli otomobilin yapılamayacak bir şey olmadığını vurgulayan Ergün, tasarımını, ARGE'sinin, üretiminin, mühendisliğinin ve teknolojisinin yapılabildiği bir şeyin markalaşmasını yapmamak gibi bir eksiğin olmaması gerektiğini söyledi. Ergün, "Bu eksikliği gidermemiz lazım, herhalde birkaç sene içerisinde Türkiye bu eksikliğini de gidermiş olacak" dedi.

Hükümet olarak yerli otomobili çok önemsediklerini ve yerli otomobilde özel bir teşvik planlaması bulunduğunu da kaydeden Ergün, "yüzde yüz yerlilik" konusuyla ilgili de şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yüzde 100 diye bir şey yok. Önemli olan markanın, tasarımın, teknolojinin size ait olması. Nasıl sizin güçlü bir yan sanayiniz var, dünyanın her markasına parça satıyoruz biz... Türkiye'de üretiliyor, hatta Türkiye'de tasarlanıyor, ARGE'si Türkiye'de yapılıyor yan sanayi olarak, sonra Mercedes'e takılıyor, BMW'ye takılıyor, Renault'a takılıyor, Toyota'ya takılıyor. Yani bir Mercedes'in yüzde 10'u, yüzde 20'si sizin ülkenizden gelen parçalarla oluşuyor. Sizin ürettiğiniz bir markanın da belki yüzde 10'u, yüzde 20'si başka ülkelerden gelecek parçalarla oluşacak."