Saç ekimi ve saç similasyonu özgüven kazandırıyor

Dr. Zafer Ulusan, saç dökülmesi ve saçsızlığın insanlarda özgüven kaybı ile birlikte çeşitli psikolojik sorunlar yaşamasına neden olabildiğini söyledi. Dr. Ulusan, saç ekimi veya similasyonu işleminin ardından kişilerin moral kazandıklarını, hayatlarının bir çok alanında mutlu ve özgüvenli olduklarını belirtti.
Saçsızlık probleminin her yaştan kişiyi olumsuz etkilediğini bu bakımdan da kendini iyi hissetmek için saç ekimi talebi ile kendilerine başvuran birçok hasta olduğundan da bahseden Medicalhair Genel Koordinatörü Dr. Ulusan, “Yaklaşık 80 yaşlarında karı-koca bundan birkaç yıl önce huzurevine yerleşeceklerdi. Amcamızın başında sol tarafta kısmi bir dökülme olmuş. Bölgesel saç ekimi istiyordu. ’Normalde bu yaşta ne gerek var, zaten 80 yaşına gelmişsin, denilebilir’ ama öyle değildi. Çünkü hastamız ‘Ben hayattan zevk alıyorum ve saçımın olmaması moralimi bozuyor, buraya saç ekilirse ben kendimi daha iyi hissedeceğim’ dedi. Ve biz de ona saç ektik, çok da güzel oldu. Saç ekimi insanların direkt olarak moralini etkiliyor. Morali olan insan dünyayı da farklı görüyor ve her şeyi yapabiliyor. Hayattaki zorluklarla da bu moralle mücadele edebiliyor” diye konuştu.

Pozitif etki oluşturuyor
Saçsızlığın özgüven kaybının önemli sebeplerinden biri olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Gülbağ Bahçıvan, "Kişiler saçları dökülmeye başladıkları zaman karşı cins tarafından beğenilmeyeceklerini, kabul görmeyeceklerini, eskisi kadar sevilmeyeceklerini ve hatta onay almayacaklarını düşünürler. Bu da insanın yaşam kalitesinde, duygusal yaşantısında eksikliğe ve sıkıntıya neden oluyor. Yapılan araştırmalarda; saç ekimi yaptıran veya saç simülasyonu yapılan kişilerde, daha sonraki yaşantılarında bir özgüven artışı olduğu, iş başvurularını daha rahat yaptıklarını, eşleriyle veya hayatlarındaki özel insanla daha iyi ilişkiler kurduğu da gözlenmiş" dedi.

Davranışlar bize nasıl düşüneceğimizi gösteriyor
Dış görüntünün psikolojide önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Bahçıvan, "Moralli olmak hayatın her alanında, her saniyesinde keyifli olmaktır” diyen Bahçıvan şöyle devam etti: "Şayet bir hastam depresyondaysa, tedaviye başlıyoruz. Ama ben ayrıca ona, harekete geçmek için depresyonun geçmesini bekleme. ’Eğer kilo fazlan varsa ve bundan memnun değilsen diyete başlayalım, spora başlayalım, diyorum. Çünkü bizim ruhumuz öyle bir şey ki, düşünceler hep davranışlara sebep olmuyor, bazen de davranışlarımız bize nasıl düşüneceğimizi gösteriyor. Örneğin saç ekimi yapılan kişi bir anda kendine güveninin ve moralinin yerine gelmesiyle birlikte daha yüksek enerjili hale geliyor, hayattan keyif alıyor" diye konuştu.