Sağlık Çalışanları Görevde Yükselme Sınavı Sonuçlarının Uygulanmasını İstiyor

Tüm Sağlık-Sen Genel Başkanı Okay Erözgün, Sağlık Bakanlığı’nın Kamu Hastane Birliklerine, bin 773 uzman ve 447 büro elemanı almak için “Sözleşmeli Uzman ve Büro Görevlilerinin İşe Alınma ve Birliklere Dağılımına İlişkin Usul ve Esaslar”ı içeren yönergeyi yürürlüğe koymasının ardından bir basın açıklaması yaptı.

Tüm Sağlık-Sen Genel Başkanı Okay Erözgün, Sağlık Bakanlığı’nın bu yönergeden yaklaşık 1 ay önce de, Kamu Hastaneler Birliği’nde sağlık personeli olarak idari hizmetlerde ve masa başında çalışan sağlık personellerini idari hizmetlerde değil de sağlık alanında çalışması gerektiğini belirtir yönetmelik yayınladığını ve hatta çalışamayacak durumda olup nöbet tutamayanların da durumlarının rapor ile kanıtlanmasının istenmesini eleştirerek, bu yönetmelik esasına göre idari hizmetlerde çalışan sağlık personelin idari hizmetler yerine sağlık alanında çalışması gerektiğini belirten yönetmeliğin yanlış bir karar olduğunu savundu.

Erözgün, yönetmeliğe göre sağlık personelinin idari işlerden çekilmesi durumunda, yerine idari personele ihtiyaç duyulacağından, idari hizmetlerde ve masa başında çalışan ve şu anda da hizmetli kadrosunda olan personelin değerlendirilmesinin daha doğru bir karar olacağını söyledi.

2012 yılında hizmetli ve benzeri idari hizmetlerde çalışan ve Görevde Yükselme Sınavı’na giren 6 bin kişiden 2 bin 351 kişinin 70 puanı aşarak başarılı olduklarını, ancak atama adaletsizliğine takılmış bir vaziyette Sağlık Bakanlığı’nın keyfini beklediklerini ifade eden Erözgün,şunları söyledi:

“Aralarında üniversite mezunlarının da bulunduğu binlerce hizmetli kadrosundaki personel, görevde yükselme sınavına girip kazanmalarına rağmen, halen en düşük maaş ve döner sermayelerle çalışmakta, kimsesiz gibi bir kenarda unutulmuş muamelesi görmekte, özlük haklarında ve emeklilik haklarında iyileştirme olmamakta ve analarının ak sütü gibi helalinden kazanmış oldukları bu haklarını alabilmek için Sağlık Bakanlığı’ndan müjdeli haber beklemektedirler. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan Görevde Yükselme Sınavı’nın sonuçlarına göre sadece 2 Bin olarak ilan edilen (VHKİ) kadrosuna atanmak için baraj olan 70 puanı 4 bin 350 hizmetli personel geçmiştir. Yani 2 Bin 351 hizmetli personel, hak ettiği ve sınavı kazandığı halde kadrosuna kavuşamamıştır. Sadece 23 bin hizmetli kadrosu olan ve diğer şoför-aşçı gibi kadrolar dikkate alındığında bu sayının daha da yükseldiği kadro taleplerinde, Sağlık Bakanlığı ne yazık ki Maliye Bakanlığı’ndan gerekli kadroları talep etmemiş ve idari personele karşı görevini yerine getirememiştir. Kalan kadrolar için, her sağlık çalışanı kendi kadrolarının bulunduğu illerde sınavı yapılarak kadrolara geçirilmeli ve kadroya geçirilmeyen personel kalmamalıdır.”

Görevde Yükselme Sınavı’na katılan sağlık çalışanının unutulup mağdur edilmesinin, idare hakkında ciddiyet ve güven konusunda endişe ve hayal kırıklıkları yarattığını belirten Erözgün, bir tarafta kadrolarına atanamayan idari personel varken, diğer tarafta Kamu Hastane Birlikleri’ne sözleşmeli olarak alınmak istenen 447 büro elemanını ve uzmanların da büro elemanlarının arasından seçilebilecek olmasının yanlışlığına vurgu yaptı.

Görevde Yükselme Sınavı’na katılmak için 6000 kişinin sınava hazırlık çalışmaları için harcanan otel ve konaklama masraflarının Sağlık Bakanlığı tarafından karşılandığını belirten Erözgün, sağlık çalışanlarının emeklerinin karşılığını bulabilmesi için hak ettikleri ve ihdas edilen kadrolara derhal atanmaları ve atanamayanlar için de Maliye Bakanlığı’ndan kadro talep edilmesi uyarısında bulundu.

Erözgün, Sağlık Bakanlığı’nın yıllardır adilane uygulanan Görevde Yükselme Sınavları’nı terk ederek sözleşmeli personel istihdamı yoluna gitmesini, vasıfsız ve liyakat kurumunu esas almayan uygulamalara sebebiyet verecek ve kadrolaşmada hakkaniyetten uzaklaşıldığı duygusunun yaşanmasına yol açabilecek geri dönülmez hatalardan uzak durması gerektiğini yineledi.

Erözgün, Tüm Sağlık-Sen olarak genel idari hizmetler statüsünde çalışan binlerce personelin yaşadığı haksızlıkları her platformda dile getirmeye, bütün yasal ve kamuoyu haklarını yüce Türk adaletinde aramaya sonuna kadar devam edeceklerini ve sağlık çalışanlarının yalnız olmadıklarını da sözlerine ekledi.