Sedat Simavi’yi Anma Törenine Sadece 6 Kişi Katıldı

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) kurucu başkanı Sedat Simavi’nin ölümünün 59. yıldönümü nedeniyle mezarı başında düzenlenen anma törenine sadece 6 kişi katılması dikkat çekti.

Usta gazeteci Sedat Simavi, ölümünün 59. yıldönümünde Beykoz Kanlıca Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen törenle anıldı. Anma törenine Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç dahil sadece 6 kişinin katılması dikkat çekti. Anma töreninde konuşan Erinç, usta gazeteci Sedat Simavi’nin, Türk basınının seçkin kalemlerinden biri olduğunu belirterek, özellikle genç gazetecilerin yetişmesi için önemli çabalar harcadığını dile getirdi. Erinç, “Türk basınında yenilikçi gazeteciliğin, içeriğin daha zengin olması konusundaki girişimlerin de öncülüğünü yapmıştır” dedi.

Sedat Simavi’nin TGC’yi kurmasının, bağımsız meslek örgütünün başlangıcı olarak büyük önem taşıdığını dile getiren Orhan Erinç, “Sedat Simavi aynı zamanda gazetecilerin mektepten yetişmesi konusunun öncülerinden biridir” ifadelerini kullandı.

Erinç, TGC’nin Sedat Simavi’nin başlattığı yolda, özellikle gazetecilerin kimlik ve kişilik sorunlarının çözülmesinde ve ifade özgürlüğünün sağlanmasında o dönemde başlatılan girişimleri sürdürdüğünü belirterek, “Bugün geldiğimiz noktada Türk Ceza Yasası, gerekse Terörle Mücadele Yasası, ifade özgürlüğünün önüne çok sayıda engel dikmiş durumdadır. Özellikle Terörle Mücadele Yasası’ndaki suç tanımları her Türk vatandaşının terörist diye suçlanmasına yol açacak bir genişliktedir. Bu nedenle pek çok meslektaşımız terörist olduğu iddiasıyla tutuklu olarak yargılanmaktadır. Tutukluluk süreleri ceza infazına dönüşmüş durumdadır” diye konuştu.

3. yargı paketi çıkartılırken, yetkililerin söyledikleri ile uygulamanın birbirine uymadığını belirten TGC Başkanı Orhan Erinç, “Ya yasayı hazırlayanlar, yasayı söyledikleri içerikte hazırlayamamıştır, ya da hazırlamış ama uygulama alanına konulamamıştır. O açıdan Türkiye’de hukuk konusunda hem çelişkili bir durum, hem de haksızlıklara yol açan bir uygulama söz konusudur. 4. yargı paketinin, söylenenlerin dışında çıkması halinde, Türkiye’de zaten zorlukla söz edilen demokrasiden ve ifade özgürlüğünden söz etme olanağı ne yazık ki kalmayacaktır” diye konuştu.