YURTHABER

Kapat

Şehir ve Sanat

Yerel sanatçılarımız ve Van üzerine.

Şehirlerin topluluk halinde birarada yaşayan insanların yaşamını kolaylaştıran öznel - nesnel pek çok sistemi bünyesinde barındıran, belli bir düzene sahip ve siyasal yapısına göre demokratik olmak için her yurttaşa eşit mesafede duran etkili yönetim otoritelerine gereksinim duyan yerleşimler olduğunu söyleyebiliriz.

Bu yerleşimlerde şehir sakînlerinin yol, su, aydınlatma, barınma, yeşil alan gibi temel gereksinimlerini karşılama konusunda görev alan birimler dünyanın her yerinde sanatsal etkinlikleri, yerel sanatçıları da desteklerler. Bu onların en doğal ve kaçınılamaz sorumluluklarındandır.

Geçen yıl deprem nedeniyle geçici olarak bulunduğumuz Erzurum'da çok kıymetli saz, söz sanatçılarının birinin belediye otobüs şoförlüğü yaptığını, diğer bir kısmının başka ilgisiz işlerde çalıştığını, içlerinde ciddi maddi sorunları olanlarının da bulunduğunu kendilerinden öğrenmiştim.

Türk Edebiyatı Aşıklar Derneği üyesi bu kıymetli sanatçılar, kocaman yürekleri ve gönül zenginlikleri ile bütün o yüklerine rağmen vakitlerini ayırarak, hiçbir bedel almadan Erzurum Hizmetiçi Eğitim Enstitüsünde Van'lı depremzedelere konser verdiler.

Öğrendiğim kadarıyla, yerel ya da genel yönetimlerde maddi destek almadan ayakta durmaya çalışıyorlardı. Doğal olarak maddi dayanakları olmadığı için çok da dik duramıyorlardı. Üstelik aşıklık geleneğinin önemli bir merkezinde, Erzurum'da yaşıyorlardı bütün bunları.

Dün Erciş'te seksen yaşındaki Şair, Fikir Adamı Ummani Baba ile birlikteyken aynı şeyi düşündüm. Bana göre gerçekte kayda değer güzel şiirleri olan bu nur yüzlü insan görülmemiş, ihmal edilmişti. Kendi sesi ile çok güzel okuduğu şiirler Allah gecinden versin, kendisinden sonra yetim, sahipsiz kalacaktı. Erciş Belediyesinin sanatçıları bir araya getirme, koruma anlamında bir etkinliği yoktu. Oradaki saz ve söz ustaları, ressamları ve bilmediğim başka alanlarda çalışan sanatçıları tamamen kendi hallerine bırakılmıştı.

Bir vatandaşımız geçtiğimiz yıllarda yitirdiğimiz ünlü Erciş'li türkücü Atakan Çelik için belediyenin bir taziye çadırı bile açmadığından yakındı.

Ummani Baba ile ilgili olarak Yüzüncü Yıl Üniversitemiz akademisyenlerinden Yardımcı Doçent Doktor Ömer Demirbağ yönetiminde bir yüksek lisans tezi çalışması yaptırılmış olması sevindiricidir ve üniversitemizin yerel sanatlarla sanatçılara daha fazla eğilmesi bölge halkı olarak beklentilerimizdendir.

Van'da depremden önce Van'lı ressamlar tarafından şehir merkezindeki uzun süre atıl kalmış olan Tekel Binasında açılan ve çok ilgi gören resim sergisi önemli bir sanatsal etkinlikti.

O günlerde kendisiyle konuştuğum dernek başkanı hemşehrimiz sergi açtıkları boş durumdaki eski taş binanın kendilerine tahsis edilmesini talep ettiklerini ama olumlu yanıt alamadıklarını söylediğini anımsıyorum.

Vanlı aşıkların Cumartesi akşamları bir araya geldikleri aşıklar kahvesine öğretmen arkadaşım Nedim İlikçi ile gittiğim akşam bu şehrin insanları, kurumları olarak onları yalnız bıraktığımızı düşünmüş, utanmıştım.

Türk müziğine gönül veren hemşerilerimizin geçmişte dernekler kurup çok güzel ve yararlı çalışmaların ardından ilgisizlikten ve maddi sorunlardan dolayı faaliyetlerine son verdiklerini biliyorum.

Bunlar benim özellikle ve ayrıntılı bir şekilde araştırmadan öğrenip bildiklerim. Ayrıntılı bir çalışma bu konudaki yapılması gerekenlerle yapılmış olanların gerçek boyutlarını ortaya çıkaracaktır. Kimi yeteneklerin ve potansiyel çalışmaların nasıl harcanıp gittiği tarafsız bir inceleme ile daha net görülecektir.

Tarihin ilk çağlarından beri pek çok ulus sanatı önemsemiş, desteklemiştir.

Anadolu antik tiyatroları ile, müzeleri ile, yazılı ve sözlü edebiyat ürünleri ile üzerinde hayat bulmuş sanatların tarihi en iyi yansıtan coğrafyalardandır.

Sanatın eğitici, ufuk açıcı, çoğaltıcı, incelik katan, insanı daha uygar ve tolerans sahibi yapan yanları dikkate alındığında onun çağlar boyunca dünyanın her yerinde neden bu kadar önemsendiği daha iyi anlaşılır.

Yapıcı sanat tıpkı spor gibi birleştirici, bütünleştiricidir. Sanat iyileştirici ve güzelleştiricidir. Sanat bir yerin tanıtımında önemli rolü olan vazgeçilemez bir araçtır.

Her yerel sanatçının yakın zamanda Tekwando sporundaki başarısıyla Van'ımızın adını dünyaya duyuran Nur Tatar misali önemli birer potansiyel olduğunu kim inkâr edebilir? Ses, saz, söz ustası konumundaki Atakan Çelik, Hüsamettin Subaşı, Aşık Celali gibi bu şehrin adını yurt içinde ve dışında duyuracak ressamlarımız, bestecilerimiz ve başka alanlardan usta sanatçılarımız olmaması için hiçbir neden yok.

Toplumsal kaynaşmanın hedeflendiği ve önem kazandığı bu günlerde sanatın ve sanatçının önemi her zamankinden daha fazladır

Kültür ve Turizm Bakanlığımızın, Valiliklerimizin, Belediyelerimizin bu konuda yapmakta oldukları şeylere yenilerini eklemeleriyle, biraz daha fazla kaynak ayırmalarıyla, yerel sanatçıları, onların birlik ve derneklerini desteklemeleriyle tıkalı kanallar açılacak, çok şey değişecektir.

Gelişmiş her ülkede ve bölgede olduğu gibi bölgemizde de sanayici ve işadamlarımızın, vakıf ve derneklerimizin sanat ve sanatçı konusunda daha duyarlı olmaları beklentilerimiz içindedir.

Ülkemizi ve bölgemizi Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'teki bir sergide başarı ile temsil etmiş olan Kırgız kökenli sanatçımız RessamMalik Kutlu'yu kısa bir süre önce kaybettik. Kendisine Yüce Allah'tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum.

Bu sanatçı dostumuzun kaybından ne yazık ki çoğumuzun haberi bile olmadı. Onun durumu bölgemiz sanatçılarının toplum ve ilgili kuruluşlar nezdindeki yerini görmemiz, eksiklerimizi tamamlamamız için bir uyarıcı olarak kabul edilebilir.

Sözün özü artık büyükşehir konumundaki Van'ımızı yönetenlerden, bu şehrin havasını soluyan insanlarımızdan beklentimiz yerel sanata ve sanatçılara destek vermeleridir.

Madem ki onlar bu şehirde ve bu şehir için üretiyorlar. Alkışları ve ödülleri bizden olsun.

Etkinliklerine katılalım, vefatlarında başsağlığı dileyelim.

NOT: Bu yazıyı yazdıktan sonra görüştüğüm oğlum saat 23.00 itibariyle Van şehir merkezinden binlerce kişinin yaşadığı üniversite kampusüne toplu taşım aracı bulamadığını bildirdi.

Aynı sorun Şamranaltı'nda ve diğer semtlerde de yaşanıyor.

Aynı sorun Erciş'te şehir ve yine binlerce kişinin yaşadığı TOKİ konutları arasında yaşanıyor. Orada da saat 22.00 den sonra araç bulunmuyor.

Nöbetçi otobüs, minibüs bulundurmak bu kadar zor mu? Neden bulundurulamıyor, kimler sorumlu gerçekten merak ediyorum.

02/04/13

22.35

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

En Çok Aranan Haberler

Kapat