İşte spor yazarlarının görüşleri:
KALİTE YARIŞI (UĞUR MELEKE)
Alanyaspor, büyük takımların karşılaşmak isteyeceği türden bir rakip. Üç dakikada bir faul yapan çirkin savunmacı takımlardan biri değiller, topa sahip olmak-oynamak istiyorlar, dün de maçı Fenerbahçe’den daha az faul yaparak tamamladılar zaten. Maça tek ön liberoyla, Taha ile başladılar; Efecan’la Emre’nin kalitesini de göz önüne alırsak 5 hücumcuyla oynadılar aslında. Sahada bir direnç yarışı değil de kalite yarışı olunca, Janssen’li Valbuena’lı Ekici’li olan taraf kazandı doğal olarak.
Aykut Kocaman’ın takımı sezona klasik 4-2-3-1’le girmişti; ilk haftalarda Alper, sonra Giuliano on numara rolünü üstlendiler. Fakat bulunamadı bir türlü o ideal on numara. Zaten oraya kimi koysanız Alex’le kıyaslanıyor; ama 45 dakikada 5 bin 750 metreyle sahanın en çok koşan adamı olan Giuliano’nun Alex’e benzemediği ortada.
Çalışkan Janssen’in de bu pas grubuna katılmasıyla dün ön tarafta sezonun en enerjik oyununu oynadı F.Bahçe. Hâlâ almaları gereken çok yol var, hâlâ telepati geliştiremediler; ama istekliler, arzulular, hareketliler. Hücum işi yalnızca Valbuena’nın sırtında değil artık.
BİR ADAM VAR (AHMET ÇAKAR)
Fenerbahçe, çok kritik haftada rakipleri yol almış giderken, çok ama çok önemli bir galibiyet aldı. Çok mu iyi oynadılar? Hayır... Ama bir adam var ki zaman zaman halı saha futbolu gibi oynasa da inanılmaz bir özveri, inanılmaz bir mücadele örneği gösteriyor.
Bu adam fındıkkurdu kadar küçük, yaşı bir hayli ilerlemiş bir Fransız... Dün gece iki gol attı, bir golün de neredeyse asistini yaptı. Kimse ona, "Yok geri gelmiyormuş, yok rakibini kovalamıyormuş" gibi toz kondurmaya kalkmasın. Allah korusun 3-5 hafta sakatlık durumu gelse Fenerbahçe çok şey kaybeder.
Yeni transfer Janssen, yararlı bir transfer gibi görünüyor... Penaltı kazandırdığı pozisyonda ekmeğini taştan çıkarttı. Gitti faulle karışık topu kaptı, ceza alanına girdi ve penaltıyı aldı. Üstelik Janssen arkadaş canlısı ve sıcakkanlı bir çocuğa da benziyor.
Fenerbahçe takım savunmasını beceremiyor. Ceza alanı içinde inanılmaz yerleşim hatası yapıyorlar ve iki kalecisi de hala formsuz. Ne Neto ne Neustadter ne de dün gece oynamayan Skrtel bu takımın savunmasını toparlayamazlar. Her şey iyi giderken bir bakmışsınız Fenerbahçe çok komik çok anlamsız bir gol yiyivermiş. Tıpkı dün geceki ya da daha önceki maçlarda yedikleri gibi.
KAZANMAK ZORUNDAYDI (RÜŞTÜ REÇBER)
Ligin 5. haftası olmasına rağmen Fenerbahçe için kazanmak zorunda olduğu bir maçtı. İlk 20 dakika orta sahaların saf dışı kalıp, topun bir o kalede bir bu kalede görünmesi gol olacağının sinyallerini verdi. Tabii Alanya’nın ofansif oyun anlayışında olması Fenerbahçe’nin de sahada daha çok görünmesini kolaylaştırdı. Emre Akbaba, Fernandes ve Love hep Fenerbahçe kalesi önünde olmaya çalıştı. Pozisyon üretmek için çok uğraştılar, zaten yakaladıklarında da golü buldular.
Janssen kişisel becerisi ile kazanılan penaltı skorda avantajı getirse de yine klasik sorunu ile karşılaştı Fenerbahçe. O da maçı koparabilecekken rakibi cesaretlendirecek pozisyonlar vermesiydi. Oyun disiplininden kopan Alanya’ya karşı özellikle 2. golden sonra yakaladıkları pozisyonları cömertçe harcadılar. Bunların karşılığında Alanya da bulduğu pozisyonlarda aynı şekilde hareket edince Fenerbahçe bu önemli maçı kazandı.
Jansen ilk 11’deki ilk maçında göz doldurdu. Biraz daha fizik olarak hazır olursa faydalı bir transfer olduğunu hep beraber görürüz. Fenerbahçe’de kaleciler açısından bir kırılma maçıydı. Kameni’ye pek fazla iş düşmese de takımın galip gelmesiyle Beşiktaş derbisinde oynamayı garantiledi.
BAŞROLDE VALBUENA (GÜRCAN BİLGİÇ)
Eğer takım olma sürecini henüz geçememişseniz, performanslara ihtiyacınız olur. Sezon başından beri Fenerbahçe'nin başrolünde Valbuena oynadı. Tecrübeli oyuncunun transfer edilme nedeninin altında "vazgeçmeyen karakteri" yazıyordu ve Fransız tüm bocalama anlarında "Ben buradayım" dedi.
Hazır santrforunu ilk defa oynatabildi Aykut Kocaman. Orijinal stoperi Neto'yu ikinci kez tahtaya yazabiliyordu. Mehmet Ekici ilk resmi maçına çıktı. Ligin beşinci haftasında bu kadar çok "ilk" olunca, problemin de nerede olduğunu anlamakta güçlük çekmezsiniz. Eşiği geçmek için vazgeçmeyenlere birkaç ismin daha eklenmesi gerekiyor.
Fenerbahçe kadrosu ciddi şekilde özgüven travması geçiriyor ve Beşiktaş maçı öncesinde skoru yeterli bularak, haftayı galibiyetin keyfi ile geçirmeyi tercih ediyor. Çok haksız sayılmazlar. Ama coşkuyu oyunlarına katmadıkları sürece taraftarlarının da kalplerini kazanamazlar.
SANTRAFORUN VARLIĞI (ÖMER ÜRÜNDÜL)
Fenerbahçe için uzun zamandır ilk defa dün gece bir santrforun varlığı hissedildi. Janssen fizik olarak hazır olduğundan takımın ihtiyacı olduğu santrfor icraatlarını arkadaşlarını tanımamasına rağmen üst düzeyde yaptı.
Yönetiminin ne kadar yanlış yaptığı ortaya çıktı. En önemli ihtiyaç yeri santrfordu ama en faydalı olabilecek Janssen daha yeni geldi. Ondan daha kaliteli ve deneyimli olan Soldado çok daha önce geldiği halde dün yedekteydi. Bu doğru bir tercihti. Çünkü fizik olarak hazır olmayan bir oyuncu hiçbir katkı veremez. Herhalde Aykut Kocaman artık Van Persie gibi fizik olarak bitmiş bir santrfordan medet ummanın yanlışını anlamıştır.
ÖZGÜVENİ ARTACAK (OKTAY DERELİOĞLU)
Sezon iyi bir giriş yapamayan Fenerbahçe, dün Alanya'da aldığı farklı galibiyetle üzerindeki kara bulutları da dağıttı. Sarı-Lacivertliler dün maça istediği gibi başlayamasa da ardından tecrübesiyle ve isteğiyle sahadan galip ayrılmayı başardı. Bu galibiyet eminim ki futbolcuların düşük olan özgüvenini de artıracaktır.
Tottenham'dan kiralanan Janssen ve Zenit'ten alınan Guiliano da takıma uyum sağlamaya başladıklarını dün ortaya koydukları başarılı performansla gösterdi. Hollandalı forvet Janssen bence vatandaşı Van Persie ve İspanyol Soldado'yu bu sezon kulübeye mahkum edecek. Janssen, temposu ve fizik gücü ile rakiplerinin birkaç adım önünde...
Rakiplerinin açık oynayacağını bilen Kocaman, doğru hamlelerle fişi çekti. Ancak Alanyaspor'un ligin en güçsüz takımlarından biri olduğunu da hesaba katarsak dün alınan galibiyet Fenerbahçe için bir ölçüt olmamalı. Önümüzdeki hafta Beşiktaş ile Kadıköy'de oynayacakları derbi Fenerbahçe'nin gerçek performansını ortaya koyacaktır...
BAŞ AKTÖR JANSSEN (İLKER YAĞCIOĞLU)
Bu iyi başlangıçta baş aktör Janssen'di. Fenerbahçe'nin yeni santrforu taraftarların uzun zamandır özlemini duyduğu bir forvet görüntüsü çizdi. Son derece güçlü bir oyuncu olan Janssen çakılı oynamayıp stoperlerle orta saha oyuncularının arasına gelerek kendini boşa çıkardı. Fenerbahçe'nin rakip kaleye daha rahat gitmesini sağladı.
İki kanatta oynayan Dirar ve Valbuena da top daha defanstayken sürekli içe kat ederek oynadılar. Ve onlar da rakibin dengesini bozdular. Boşalttıkları alanlara da iki bekin destek vermesiyle iyi oynayan ama iyi oynamaktan da öte ilerleyen haftalarda çok daha iyi olacak bir Fenerbahçe'nin sinyallerini verdiler. Maça iyi başlayan Dirar'ın sakatlanması talihsizlikti.
JANSSEN'İN POZİSYONU... (DENİZ ÇOBAN)
Oyun içerisinde değişik dakikalarda penaltıyla ilgili tartışmalar oldu. 7. dakikada ceza sahasında Alanyaspor savunma oyuncusunun Fenerbahçeli Janssen’e bir müdahalesi oldu. Burada nizami olmayan bir şarj olduğunu düşünüyorum. Penaltı verilse daha doğru olurdu.
32. dakikada Fenerbahçe ceza sahasına gönderilen topta Souza, topun eline gelmemesi için azami gayret sarf ediyor ve elini toptan kaçırıyordu. Penaltı kararı verilmemesi bana göre doğruydu.
81. dakikada yardımcı Esat Sancaktar’ın Fenerbahçe golünü ofsayt gerekçesiyle iptali hatalıydı. Gol kararı verilmeliydi.