Şüpheli ölüm tahliye kararına tepki

Tunceli Sulh Ceza Mahkemesi’nin 21 yaşındaki Tuba Korkmaz’ın ateşli silah sonucu ölümü ile ilgili tutuklu Savaş Can’ın tahliye edilmesine karar vermesi üzerine Korkmaz’ın ailesi hem tahliye talebinde bulunan Cumhuriyet Savcısı'nı hem de dosyayı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu(HSYK)’na şikayet etti.
Tunceli Üniversitesi Öğrencisi 21 yaşındaki Tuba Korkmaz, 16 Mart 2011 tarihinde Merkez Cumhuriyet Mahallesi’nde polis nişanlısı Savaş Can’ın evinde ateşli silahla vurulmuş olarak bulunmuştu. Polis nişanlısının iddiasına göre intihar ettiği söylenen Korkmaz’ın ölümü şüpheli bulununca Polis Memuru Savaş Can tutuklanmıştı. Hazırlık soruşturması devam eden duruşma kapsamında Tunceli Sulh Ceza Mahkemesi’nde geçtiğimiz günlerde görülen duruşmada, şüpheli Savaş Can’ın tahliye edilmesine karar verildi. Karar üzerine Tuba Korkmaz’ın ailesi hem tahliye talebinde bulunan Cumhuriyet Savcısını hem de dosyayı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na şikayet etti.
Tuba Korkmaz’ın ailesi adına Asliye Ceza Mahkemesi’ne karar nedeniyle itirazda bulunan Avukat Bülent Taş, Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı’nca hazırlanan raporu itirazına dayanak olarak gösterdi. Avukat Bülent Taş, mahkemeye verdiği itiraz dilekçesinde, "Olaydan sonra devam eden soruşturmada maktule ve şüpheliden alınan svap örnekleri incelenmek üzere Jandarma Genel Komutanlığının kriminal daire başkanlığına gönderilmiştir. 04.05.2011 tarihli raporda hem şüpheli Savaş Can hem de maktule Tuba Korkmaz’a ait svaplar üzerinde atış artıklarına rastlanılmadığı belirtilmiştir. Aynı raporda şüpheli Savaş Can’a ait gömlek üzerinde atış artıklarına rastlanılmadığı belirtilirken maktule Tuba Korkmaz’a ait giysiler üzerinde de atış atıklarına rastlanılmadığı, atış mesafesi konusunda ise klasik otopsi raporunun dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Gerek Jandarma Genel Komutanlığı raporu gerekse klasik otopsi raporunda merminin vuruş deliğinde bitişik yada çok yakın atışı gösteren barut izlerinin olmadığını, atışın 25-45 cm mesafeden yapıldığı belirtilmiştir. Klasik otopsi raporunda mermi çekirdeğinin giriş noktasında yanık, duman-is artıkları olmayan 25-45 cm mesafeli atış olduğu adli tıp uzmanı profesörün de katılımı ile kesin olarak tespit edilmiştir. Görüldüğü üzere söz konusu rapor maktule Tuba Korkmaz’ın intihar etmediğini, silahla vurulduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Çünkü intihar etme niyeti olan bir şahsın kendisini 25-45 cm’lik bir mesafeden vurması hem fiziken imkansız hem de hayatın olağan akışına terstir. Nitekim şüpheli bile kendi ifadesinde intihar olaylarına çok müdahale ettiğini hiç bu tür bir durumla karşılaşmadığını ve böyle bir durumun imkansız gibi olduğunu belirtmiştir." ifadelerine yer verildi.

'POLİS, DELİLLERİ KARARTTI MI?' ŞÜPHESİ
Tuba Korkmaz’ın intihar ettiği iddia edilen silahta ne maktulenin ne de şüpheli polis memurunun parmak izi olmaması, yine svap örneklerinde barut izine rastlanmaması delillerin karartılmış olma olasılığını da güçlendiriyor. Avukat Bülent Taş, itiraz dilekçesinde bu konuya ilişkin de detaylara yer verdi. Avukat Taş, "Olaydan hemen sonra olay yerine olay yeri incelemesinden önce giden polis memurları Ahmet Cengiz Koçak ve Engin isimli polislerin olay yerindeki delillere müdahale ettikleri de düşünülürse söz konusu raporda şüphelinin svap örneklerinde atıkların çıkmaması şüpheli olduğu kadar raporunda neticesini ortaya koymaktadır. Nitekim olay yerine ilk giden polis memurları olayda kullanılan silahı almış içindeki mermileri boşaltmış ve silahı başka yere kaldırmışlardır. Bu sebepten dolayı olay yeri incelemesi ve kriminal incelemelerde hem şüpheliye hem de maktüle ait parmak izine rastlanılmamıştır. Ayrıca silahı kaldıran polis memuru Engin’in bile her nasılsa silahta parmak izine rastlanmamıştır. Bu durumda ilk incelemede sağlıklı delillerin toplanmadığı yada delillere müdahale edildiğini ortaya koymaktadır."

AİLE, SAVCIYI VE DOSYAYI HSYK’YA ŞİKAYET ETTİ
Hazırlık soruşturması devam eden duruşma kapsamında Tunceli Sulh Ceza Mahkemesi’nde şüpheli Savaş Can’ın tahliye edilmesine karar verilmesi üzerine Korkmaz’ın ailesi hem tahliye talebinde bulunan Cumhuriyet Savcısını hem de dosyayı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na şikayet etti.