Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1998’den bu yana Interpol tarafından aranan Aksaray’daki Ulu Camii’nin kapı kanatlarının Türkiye’ye iadesini sağladı.Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerin yurda iadesinde çok zorlu bir adımın daha geride bırakıldığına dikkat çekilerek, "Bakanlığın ısrarlı ve kararlı çalışmaları sonucunda 15 yıldır kayıp olan Aksaray Ulu Camii’ne ait minber kapısının kanatları ait olduğu topraklara getirildi. Kapı kanatları, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in talimatıyla Bakanlığın diplomatik ilişkileri ve hukuki hakları dikkatli ve ısrarlı bir şekilde devreye sokarak yürüttüğü çalışmalar sonucunda gizli bir operasyonla Türkiye’ye getirildi" denildi.Tarihi eserin getirildiği ülkenin, aynı ülkeyle başka eserler için de yürütülen iade çalışmasının zarar görmemesi için açıklanmayacağı vurgulanan açıklamada şöyle denildi:"İade sağlandıktan sonra ilk olarak kapı kanatlarının orijinal olup olmadığını anlamak üzere uzmanlar incelemede bulundu. İnceleme sonucu hazırlanan raporda, kanatlarının Aksaray Ulu Camii minberinin kapısına ait olduğu kesin olarak belirlendi ve tarihi eser 20 Kasım 2013’te Ankara Etnografya Müzesi Müdürlüğü’nde koruma altına alındı. Minber kapısının kanatları 22 Şubat 1998 tarihinde yerinden sökülerek götürülmüş ve o günden bu yana 15 yıldır Interpol aracılığıyla aranmaktaydı. Uzmanlar, hakkında çalıntı ve polis kayıtları bulunan kapının uzun yıllardır bulunamamış olmasının sebebi, eserin kaçakçılarca kamuoyuna unutturularak bir nevi soğutma devresine sokulmak istenmesi olarak değerlendiriyor.”Konu ile ilgili bir açıklama yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, eserin yeniden ait olduğu topraklara dönüşünde emeği geçen herkese teşekkür ederek, bu alandaki çalışmaların bütün kararlılıklarıyla süreceğini vurguladı. Bakan Çelik, ülkenin tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını, tarihsel açıdan geçmişi çok derinlere uzanan köklü bir mirasa sahip olduğuna dikkat çekerek şunları dedi:"Antik çağlardan günümüze kadar pek çok uygarlığın temeli Anadolu topraklarında atılmıştır. Bu sebeple Anadolu’nun her köşesinde zengin bir tarih yatmaktadır. Sahip olunan bu zenginlik bazen arkeolojik kazılar sonucu, bazen de yüzyıllarca ayakta kalan tarihi yapılarla karşımıza çıkmaktadır. Topraklarımızda yaşamış medeniyetlerin bizlere bıraktığı miraslar, Anadolu’nun her köşesinde yapılan kazı çalışmaları sonucu gün ışığına çıkarılarak, insanlığa ve gelecek kuşaklara armağan edilmiştir. Kimi eserlerimiz de yeryüzünde binlerce yıldır sergilenerek ülkemize değer katmaktadır. Binlerce yıl öncesine dayanan bu eserler ülkemizin kah ücra bir köyünde, kah Topkapı Sarayı gibi önemli mekanlarımızda karşımıza çıkmakta, insanımızı selamlamaktadır. İşte ecdadımızın bizlere bıraktığı bu nadide eserlerden birisi de Aksaray'ın en eski camilerinden Ulu Camii'nin minber kapısıdır. Ne yazık ki yaklaşık bin yıl önce yapılan bu nadide eser, 1998 yılında ülkemizden çalınarak yurt dışına kaçırılmıştır. Cami gibi kutsal mekanlarımızda dahi hırsızlık yapılarak önemli bir eserin yurt dışına kaçırılması bizi derinden yaralamıştır. Arama çalışmaları, 15 yıldır yurt içinde ve dışında aralıksız sürmüştür. Uzun yıllar haber alınamayan eserimiz, Bakanlığımızın çalışmaları sonucunda ülkemize getirilmiştir. Abanozdan yapılmış, Selçuklu devri ahşap işçiliğinin şaheser örneği olan minberin kapı kanatlarında Selçuklu Devri sülüsü ile Fatiha ve İhlas sureleriyle, Bakara Suresi’nin 256. ayetleri ve Ayetel Kürsi yazılıdır. Aksaray Ulu Camii’nin restorasyonun yapıldığı bu günlerde eserin ait olduğu topraklara, yani ülkemize dönmesinden büyük mutluluk duyuyorum. Bu nadide eserin ve topraklarımızda yaşamış medeniyetlerin kültür mirasına sahip çıkmak kültür politikalarımızın önceliklerindendir. Eserlerimizin ait olduğu topraklara iadesinin sağlanması noktasındaki kararlılığımız sonuna kadar devam edecektir. Bu eserin de ülkemize geri kazandırılmasında emeği geçen herkese şükranlarımı sunarım."Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın çalışmaları sonucunda son 10 yılda 4 binden fazla eserin iadesinin sağlandığına dikkat çekilen açıklamada, "Bakan Ömer Çelik'in talimatıyla daha da hız kazanan çalışmaların son kazancı Aksaray Ulu Camii kapı kanatları oldu" denildi.SELÇUKLU AHŞAP İŞÇİLİĞİNİN ŞAHESER ÖRNEĞİAksaray’da yığma bir tepe üzerinde inşa edilen Ulu Cami, kitabesine göre 1408-1409 yıllarında Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından Mimar Mehmet Firuz Bey’e yaptırıldı. Tipik bir Karamanoğlu eseri olan caminin en önemli özelliği; abanozdan yapılmış, Selçuklu devri ahşap işçiliğinin şaheser örneği olan minberi. Minberin üstündeki aynalıkta ve kapının sövelerindeki kitabelerden eserin Anadolu Selçukluları’nın ikinci hükümdarı Sultan I. Kılıçaslan’ın oğlu Sultan I. Mesud’un hükümdarlık yıllarında (1116-1156) yapıldığı anlaşılıyor. Minberin bugün mevcut olmayan başka bir camiden alınarak Ulu Camii’ne taşındığı düşünülüyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz