Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, yeni üniversite yasasıyla ilgili olarak adım atılması gerektiğini belirterek, “Başta üniversitenin kendisinin kurumsal özgürlüğü. İki; akademisyenlerin tam özgürlüğü. Üç; öğrencilerin tam özgürlüğü. Bu üçünü hedef alırsanız iyi bir üniversite yasası çıkartırsınız. Ve bizim ajandamızda bu var” dedi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Stratejik Düşünce Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’nin Demokratik Dönüşümü” konulu panele katıldı. Burada bir konuşma yapan Atalay, AK Parti iktidarı döneminde atılan adımlardan ve gerçekleştirilen reformlardan bahsetti. Türkiye’de yaşanan değişimin doktora tezlerine konu olabilecek bir değişim olduğuna dikkat çeken Atalay, “Bizim hükümetimiz devrimci bir hükümettir, partimiz devrimci bir partidir. Başından beri Türkiye’yi değiştirmek için çalışmıştır ve bugün de aynı azimle yoluna devam etmektedir” dedi.
1990’lı yılların koalisyon partilerinin bulunduğu yıllar olduğunu, bu yıllarda bolca kavgaların yaşandığını anlatan Atalay, kendilerinin ise AK Parti’yi kurarken, çok iyi çalıştıklarını söyledi. “Stratejimizi orta ve uzun vadeli olarak kurduk” diyen Atalay, şunları kaydetti:
“Konjonktürel siyaset yapmak üzere bir parti kurmadık. Türkiye’nin geçmişindeki o olumsuzlukları gidermek Türkiye’yi değiştirmek için biz bu partiyi kurduk. Bunun için gerçekten çok çalıştık. Hem toplumda geniş çaplı çalışmalar yaptık, nasıl bir parti olsun diye. Hedefimiz ikiydi. Birincisi, tam anlamıyla demokratikleşme, ikincisi kalkınma. Yani adalet ve kalkınma. Genel manada bunun ikisini bir araya getirdiğinizde hayat standardının yükseltilmesi, Türkiye’nin normalleştirilmesi. Onun için hep kendimizi reformcu olarak niteledik ve reformcu olduk.”
“DEVLET HEP GEÇMİŞİYLE HESAPLAŞTI”
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, atılan adımları “Aslında hep devlet geçmişiyle hesaplaştı” diyerek, AK Parti’nin vesayetin kaldırılması noktasında üzerine düşeni yaptığını söyledi. İlk defa terör ve vatandaşların hak ve hukukunun birbirinden ayrıldığını anlatan Atalay, “Demokratik açılımı biz geniş görüyoruz. Yani bu aslında bir özgürlük rüzgarı. Tam anlamıyla. Herk kesime özgürce yaşama çağrısı ve bu aslında hedefine ulaştı. Büyük bir zihniyet değişimi oldu Türkiye’de konuşulmadık hiçbir şey kalmadı. Sadece Kürt meselesiyle, terörle ilgili değil. Her kesimin hak ve hukukuyla ilgili konular bunun içinde yer aldı ve doğrusu o zihniyet değişimi belki yasalarda veya uygulamada halen kalan sınırlardan daha önemli. Zihniyetteki değişim büyük oranda sağlanmış oldu” diye konuştu.
“27-28 NİSAN DEMOKRATİK TARİHİMİZDE ÇOK ÖNEMLİ YERE SAHİP”
Atalay, konuşması sırasında 27 Nisan e-bildirisinden de bahsetti. Bu tarihin demokrasi tarihi açısından önemli bir dönüm noktası olduğuna dikkat çeken Atalay, “27-28 Nisan demokratik tarihimizde çok önemli bir yere sahiptir ve öyle olacaktır. Demokratikleşmemizde, siyasetin vesayetten kurtulmasında o tarihi çok değerli görmek, altın harflerle yazmak gerekir. Her safhasını yaşayan birisi olarak ifade ediyorum. Türkiye’nin demokratik dönüşümünde çok belirleyici bir tarihtir. Ve artık korkuları büyüten değil, onlarla yüzleşen, çözen bir Türkiye var” şeklinde konuştu.
Türkiye’de sivilleşme adına hala atılması gereken adımlar olduğunu ifade eden Atalay, mevzuatta acilen değiştirilmesi gereken hususlar olduğunu ve bunların üzerine de gideceklerini söyledi.
Kıyafet özgürlüğü noktasında halen birilerinin korkusu olduğunu belirten Atalay, “Halen kıyafet özgürlüğünden korkanlar var Türkiye’de. Bu kadar rahatlamış bir ülke, halen korkular var. Artık bunların tartışılmayacağı günlere ihtiyacımız var. Bunların artık gündemden çıkması gerekiyor” dedi.
“ÜNİVERSİTE YASASI İÇİN ÜÇ ADIM GEREKLİ”
Atalay, yeni Üniversite Yasası’nın nasıl olması gerektiği noktasında da kendi düşüncelerini aktardı. Atalay şunları söyledi:
“‘Üniversite Yasası nasıl olmalı?’ denirse, bir akademisyen olarak, eski bir rektör olarak benim söyleyeceğim şu; üç tane özgürlük kavramı sıralayacağım. Başta üniversitenin kendisinin kurumsal özgürlüğü. İki; akademisyenlerin tam özgürlüğü, üç; öğrencilerin tam özgürlüğü. Bu üçünü hedef alırsanız iyi bir üniversite yasası çıkartırsanız. Ve bizim ajandamızda bu var.”
Avrupa Birliği ile ilişkilerden de bahseden Atalay, Kuzey Kıbrıs Rum Yönetimi’nin dönem başkanlığını elinde bulundurmasından dolayı ilişkilerde biraz kopukluk olduğunu belirterek, dönem başkanlığının el değiştirmesinden sonra ilişkilerde bir tazelenme olacağını dile getirdi.
Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ni de kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Atalay, terörle mücadele konusunda şunları söyledi:
“Terörle ilgili konuda, bütün enstrümanları gözden geçiriyoruz. Bütün enstrümanları birlikte ayrı ayrı devreye sokuyoruz, sokabiliriz. Bu manada hem uluslar arası konjonktürü kolluyoruz, hem burada irtibatlı devletlerdeki durumları yakından takip ediyoruz. Bu konu bizim elimizdeki hala en önemli.”
“DEVLETİN İNKARCI YÖNÜ YOK EDİLDİ”
Panelde bir konuşma yapan Stratejik Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Yasin Aktay ise, “Bugün tartışılmayan hiçbir konu kalmamıştır” diyerek, devletin inkarcı yönünün yok edildiğini söyledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz