Gündeme yetişmek gerçekten çok zor; Özgecan, Çakıroğlu ve Süleyman Şah Türbesi… Hangisine yetişeceğiz!
Benim gibi ellisini aşanlar için doğrusu şaşılacak ve hatta ezber bozan günler yaşıyoruz. Tabi ki çok zor nereden nereye geldiğimizi düşününce; içine düştüğümüz şu bataklığa bakar mısınız? Diye sormadan edemiyorum.
Bırakın sokakta yürümeyi, çoluğumuzu çocuğumuzu minibüse dahi gönül rahatlığıyla bindiremeyeceğimiz günler yaşıyoruz. Çakıroğlu gibi gençlerimiz üniversitelerde katlediliyor. Her tarafta sapıklar, katiller, caniler, teröristler ve bir takım paralelçiler işgal etmiş algısı içimizde yer ediyor.
Bunca yaşananlar karşısında sorumlular nerede diye hiç sormayalım; çünkü onların mücadele alanları artık çoktan değişti.
Ergenekon, balyoz, casusluk davalarının suç yüklemek olduğunu gördük, şimdi eski ortakların kavgasına şahit oluyoruz ya, “Allah’ım ne büyüksün” demeden de edemiyorum.
Bu ülkede Atatürk’ü sevmek, ilkeleri ışığında düşünce sahibi olmak suç olmuşsa, durun bir dakika düşünelim, çünkü bu aşamada bıçak kemiğe dayandı demektir.
Öte yandan Süleyman Şah Türbesi bir vatan toprağı, gitmesek, görmesek te 93 yıldır sırlarımızın dışında ki tek vatan toprağıdır.
Bugün bu topraktan çekildik, ya yarın…
Etrafımız ateş çemberi gibi. En kötüsü savaşa sürüklenerek ölüm mü? Bu geri çekilme ölümden beterdir; tabi vatanperverler için.
Tarihimizi okuyarak bugünlere geldik, hangi Türk vatan savunması söz konusu olduğunda geri adım atmıştır? Atmamıştır!
Biliyorum, “Türküm” demek bedel ödemektir.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz