İstanbul, 28 Kasım Bayraktar, yaptığı açıklamada, son yıllarda hem üretimi hem tüketimi hızla artan muzda, zaman zaman yüksek gümrük vergisine rağmen ithal ürünün fiyatının ucuzlaması ve yerli ürün muz fiyatına yaklaşmasının yerli üreticiyi zor durumda bıraktığını belirtti.
Muz üretiminin 2000-2015 döneminde 64 bin tondan 270 bin 500 tona yükseldiğini vurgulayan Bayraktar, özellikle muzda örtü altı tarımın yaygınlaşmasıyla üretimde hızlı artışın sağlanabildiğine dikkati çekti. 2000 yılında örtü altı muz üretimi 35 bin 375 tonken, bu rakamın 2015 yılında 200 bin tonu aşarak 200 bin 244 tona yükseldiği bilgisini veren Bayraktar, örtü altı tarımla muzda verimde de artış olduğunu, dekar başına 2000 yılında 3,7 ton olan muzdaki verimin, 2015 yılında 4,6 tona çıktığını belirtti. Bayraktar, muz alanlarının ise 2000-2015 döneminde 17 bin 250 dekardan 58 bin 380 dekara yükseldiğini söyledi.
Hem alanda hem verimde hem de üretimde büyük artışlar olmasına rağmen, muz tüketiminin 1.5-2 kilogramlardan 5-5.5 kilogramlara çıkması nedeniyle ithalatın devam ettiğini vurgulayan Bayraktar, "Halen ülke muz ihtiyacı 470 bin ton dolaylarındadır. Bunun 270 bin tonu iç üretimle, 200 bin tonu ise ithalatla karşılanmaktadır. 2012 yılında 225 bin, 2013 yılında 235 bin, 2014 yılında 207 bin, 2015 yılında ise 201 bin ton muz ithal edilmiştir. Bu ithalat için 2012 yılında 110,4 milyon, 2013 yılında 115,3 milyon, 2014 yılında 102.5 milyon, 2015 yılında ise 99.5 milyon dolar ödendi. Görüldüğü gibi muzda yerli üretim arttıkça, ithalat azalıyor" dedi.
Normal koşullarında yerli üreticinin, muz üreticisi ülkelerin üreticileriyle rekabet etmesinin imkansız olduğuna dikkati çeken Bayraktar, “Ekolojik avantaj nedeniyle ülkemiz üreticisinin Ekvador, Panama, Kosta Rika gibi ülkelerin üreticileriyle rekabet etmesi mümkün değildir. O ülkeler iklim koşulları nedeniyle açıkta muz üretimi yaparken, ülkemiz ürettiği 270.5 bin ton muzun, dörtte üçünü örtü altında yetiştiriyor. Bunun maliyeti de üreticimizin üzerindedir” dedi ve ekledi:
Denetimlerin artırılması ve dolardaki yükselme sonucu son günlerde ithal muz fiyatlarında bir miktar artış görüldü. Şu anda büyükşehirlerde marketlerde yerli muz 4 liradan, ithal muz 6-7 liradan satılıyor. Fiyat farkı korunmalıdır. İthal muz fiyatı artınca, yerli muz fiyatı da üretici de 1 lira 60 kuruştan 2 lira 10 kuruşa çıktı. Bu durum üreticimiz açısından olumlu bir gelişmedir. 1995 yılında bir kilogram muzun fiyatının 4 kilogram elma fiyatıyla aynı olduğunu düşündüğümüzde 4 liralık fiyat son derece yetersizdir. Bugün yerli muzun fiyatı elma fiyatıyla aynıdır. Yerli muz tüketimi ancak ve ancak fiyat avantajıyla artırılabilir. Bundan dolayı ithal edilen muza gözetim uygulaması getirilmesi, gümrüklerden muz geçişlerinde kırmızı hattın uygulanması önemlidir.
Türkiye’ye gelecek önemli muz ihracatçı ülkelerinden biri olan Ekvador’un heyetiyle de yapılacak görüşmelerde muz olayına özel hassasiyet gösterilmelidir. Diğer bir konuda ülkemize sınır ticareti şeklinde özellikle İran’dan giren muzdur. Muzda kaçakçılığın ve sınır ticaretinin denetim altına alınması, bu kapsamında yapılan ithalatın iç piyasaya sürülmemesi gerekir."
Muzda yerli üreticinin korunup desteklenmesi gerektiğini, sulamayla ilgili sorunların çözülmesinin zorunluluk arz ettiğini belirten Bayraktar, sera yapımının da teşvik edilmesinin önemine dikkati çekti. Türkiye'de muz yetiştirilebilen alanlar sınırlı olduğu için muz üretiminin karlı bir yatırım olmasının yanında yetiştiricilikle ilgili sorunlarını da bulunduğunu ifade eden Bayraktar, şeyla devam etti:
"Bunlar; çeşit seçimi, gübreleme, sera tasarımı, sulama, zirai mücadele, toprak ve su kirliliği, hasat sonrası işlemlerdir. Muz üretiminde yaşanan en önemli sorunlardan biri araştırma geliştirme konusunda yaşanmaktadır. Muz üretilen bölgelerde yaşanan sorunları tespit etme sorunları çözme konusunda hazırlanacak projelerle üretim maliyetlerini azaltıcı, verim ve kaliteyi arttırıcı çalışmalar yapacak Muz Araştırma İstasyonu açılmalıdır.
Araştırma kuruluşları muz seralarının oluşturulmasında da büyük önem taşımaktadır. Muz seraları yüksek seralardır. Araştırma kuruluşları sebze seralarından daha yüksek olan ve farklı bir teknolojiyle kurulması, işletilmesi gereken muz seraları ve sera içi donanımlarla ilgili çalışmalar yapmalıdır.
Yerli muzun en önemli sorunlarından biri de raf ömrünün kısalığıdır. Üretim, işleme, paketleme ve pazarlama sırasında karşılaşılan sorunlar nedeniyle yerli muzun meyve kabuğu çatlamakta, kararmakta ve rafta kısa sürede bozulmaktadır. İthal muza karşı bir dezavantaj olan bu durumun giderilebilmesi için yerli muzun raf ömrünün uzatılabilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Sera malzeme ve ekipmanlarından demir, çimento, damlama hortumu, boya, cıvata, plastik örtü ve benzeri malzemelerde KDV inşaat kaleminden alınmaktadır. Sera ve diğer tarımsal yatırımlarda kullanılan bu tür malzemelerin KDV’si tarım kalemine aktarıldığı takdirde girdi fiyatları düşecektir. Muz paketleme ve sarartma tesislerinin kayıt altına alınması ve standardizasyonu, paketlemede kullanılan ambalajların standartlara uygun hale gelmesi, izlenebilirliğin sağlanması muz pazarlanmasında çözülmesi gereken sorunlardır. Bunun yanında markalaşma gidilmesi çok önemlidir."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz