Ünlümü yoksa önemli mi olmak önemlidir

Ünlümü yoksa önemli mi olmak önemlidir keyifli bir sohbet yaptık. Gündoğumu haberin sorularına samimi yanıtlar veren Gençer, hayatına dair tüm sırlarını Gündoğumu okurlarıyla paylaştı.

Biz de bu keyifli sohbeti, Gündoğumu okurları için hazırladık...

Bora Gencer kimdir? kısaca kendinizden söz edermisiniz?

Bora Gençer, 14/04/1965 yılında doğmuş, Koç burcunun tüm özelliklerini barındıran müzik, spor ve sanat dolu bir yaşamı olan biridir. Konservatuarda 7 yıl keman eğitimi aldıktan sonra, bir süre babasıyla çalışmış ve Erzincan'da vatani görevini tamamladıktan sonra İsrail'de 3 ay çalışarak ilk defa kendi kanatlarıyla uçmaya başlamıştır. 1994 sonuna kadar çeşitli 5 yıldızlı otellerde ve gece klüplerinde ayrıca özel davetlerde müzik yapmış olup 1994 sonunda ilk albümü olan, "öptüm seni şeker" isimli çalışmasıyla kendini geniş kitlelere tanıtma fırsatı bulmuştur, adeta o yıllarda moda olan Bora Gençer'in şarkısı sayesinde şekerci dükkanları açılmış, sabah programlarına sabah şekerleri gibi isimler takılmış ve insanlar birbirlerine daha çok, "şekerim" diye hitap etmeye başlamışlardır. Bu yıllara kadar geçen zamanda Gençer'in mankenlik, fotomodellik ve foto roman çekme tecrübelerinin yanısıra reklam filmlerinde oynama çalışmaları da olmuştur. Kısa bir dönemde Bülent Kayabaş, Ercan Yazgan tiyatrosunda "dök içini rahatla" adlı müzikal komedi de müzikleri çalmıştır."

*Müzik yaşamınıza nerede ve nasıl başladınız? Bugüne kadar kaç albüm yaptınız? İsimlerini söylermisiniz?

"1999'da, "Bir Allah bilir" isimli albümün arkasından 2001 yılında "baştan çıktım" ve 2009 yılında "aşık oldum" isimli albümlerim müzik piyasasında kendine yer buldu, en son çıkardığım kasap havası isimli albümüm 2011'de piyasalarda olup ilk sıngle albümü özelliğini taşımaktadır. Albümlerinde Garo Mafyan, Aysel Gürel, Şehrazat, Zeynep Talu Kurşuncu, rahmetli müzik adamı Selmi Andak, Fettah Can, Tayfun Duygulu, Işın Karaca, Betül Demir, Hakan Altun, Arzu Demirel gibi ünlü isimlerle çalıştım. Bu süreç içerisinde Sibel Can'la ve sinema sanatçısı Fatma Girik'le başrollerini paylaştığı "bize ne oldu" isimli tv dizisi, 3 tane tv filmi, kendi sunduğu radyo ve tv programları, ayrıca festivallerde çeşitli dereceler, bunların içinde en önemlisi 2.ci Uluslararası Kahire Müzik Festivali birinciliği olmak üzere türlü sanatsal faaliyetlerde bulundum. Halen sahne çalışmalarım devam etmektedir. Bora Gençer şu sıralar 2 yıldır show max kanalında yapmış olduğu "Bora'yla kadına dair" isimli programının başka bir kanala transferini gerçekleştirmek üzere olup aynı isimde bir dergi çıkartmaktadır, dergi tamamen kadına okuyuculara dair olup hanımlara bedelsiz olarak hediye edilmektedir."

*Bir sanatçı olarak günümüzde icra edilen müzik anlayışını nasıl değerlendiriyorsunuz? (Örneğin bu kadar sanatçı, bu kadar eser ve Tv, medya üzerinden yapılan tartışmalar)

"Türkiye'de müzik bence ileriye gidiyor, tabi ki çok klişe bir cevap olacak ama kötüsü her zaman var ama biz iyisinin takibe alınmasından yanayız zaten kötü olmasa iyi bu kadar ayırt edilemez ve herkesten müziği dinleme kültürü beklemek abesle iştigal olur."

*Müzikle uğraşan genç yeteneklere tavsiyeleriniz nelerdir?

"Gençler muhteşem, birde eskilerin ciddiyetini ve saygısını üstlerine giyebilirlerse ellerine kimse su dökemez ama destek olmak lazım Türkiye'de maalesef böyle bir kültürde yok, çok az insan gençlerin elinden tutuyor."

*Türk halkı ile özdeşleşen THM, TSM'nin giderek kültürümüzden uzaklaştığını ya da uzaklaştırıldığını düşünüyormusunuz. Popüler bir sanatçı olarak THM ve TSM hakkındaki görüşlerinizi ifade edermisiniz?

"THM ve TSM ile ilgili düşüncelerim ise ne kadar bilinçli ya da bilinçsiz bu müziklerden uzaklaştırılmak istensede bunu başaramazlar çünkü hem içimizde olan birşey bu, kalp gibi kan gibi atar damarlarımız hem de bu bağlamda çok iyi olan müzisyenlerimiz var onların ve gönlümüzün buna müsaade edeceğini hiç sanmıyorum. genç yeteneklere tavsiyem, hem çalışssınlar hem de büyüklerine ve bu işi bilenlere saygılı olsunlar, akıllarına yatmayan şeyleri yine kendi bildikleri gibi yapabilirler, herkesin söylediği doğru olacak diye birşey asla yok bakış açıları farklı olabilir ama saygı bu işin birinci kuralıdır, kendilerini geliştirmekten ve öğrenmekten sonsuza kadar asla vazgeçmesinler müzik sonu olmayan bir serüvendir, öğren öğren bitmez ne kadar öğrenirsen o kadar kardır. Ünlümü olmak yoksa önemlimi olmak isterler bu tercihi iyi düşünsünler."

* Müziğin dışında günlük yaşamınızda nelerle meşgul olursunuz?

"Müziğin dışında en çok tv program projeleriyle ilgileniyorum ama sosyal anlamda soruyorsanız mümkün olabildiğince spor yapıyorum organizasyonlarda ünlülerle top oynuyorum, oğlumla vakit geçirmek beni çok ama çok rahatlatıyor."

*Türkiye gibi hemen hemen her konunun tartışıldığı ve günlük gelişmelerin değişkenlik gösterdiği bir ülkede ünlü bir sanatçı olarak hangi gelişmelerden etkileniyorsunuz?

"Ülkenin durumundan fazlasıyla etkileniyorum, en çokta bizim meslek etkilenir. Şehitler olmuş, deprem olmuş. Simitçi simidini satabilir, sucu suyunu, taksici müşteri bulur ama ben şarkı söyleyemem dolayısıyla işimiz manevi bir iş aynı zamanda. Arabaların gereksiz yere çekiciler tarafından çekilmesi ve kim vurduya gitmesi beni çıldırtıyor bir birey olarak bu konuda bir kampanya başlatıyorum ve haksızlığa son verilmesini istiyorum, bu anlamda amacıma ulaşırsam böyle bozuk ve kötü giden uygulamaları değiştirmek adına farklı çalışmalarda yapacağım, örneğin dışarda bir sürü suçlu ve içerde yok yere yatan insanlar var bunlar içinde birşeyler yapmak lazım, sadece şarkı söyle film çekmekle olmuyor."

* Sizi en çok neler korkutur?

"Beni en çok insanlarımın mutsuz olması korkutur."

* Hayatta unutamadığınız en önemli şey nedir?

"Hayatta unutamadığım en önemli şey çok iyi birşey değil annemi kaybettiğim an benim için unutulmaz ve çok hüzünlü bir andır."

* Sayın Gencer, Karadeniz bölgesi ve Gümüşhane'yi ne kadar tanımaktasınız?

"Karadeniz Bölgesini karadan gezme şerefine nail oldum. En komiğide Giresun'da konsere gittim sabah saat 7.30' da kaldırdılar konsere diye. Dedim; "çocuklar delimisiniz siz? dediler ki; "dur abi bekle gör."

Otelde kahvaltı yaptıktan sonra 08.30 gibi yola koyulduk meğer gündüz ve yayla konseriymiş. Kümbet'e (Künbet Yaylası şenlikleri) saat 12' de ancak vardık 40 kilometre yolun 3 saate gidileceğini ben nerden bileyim, öldük gülmekten. Çok güzel ve neşe dolu bir bölgemizdir Karadeniz, uzun saçlının yerinde çay bile içtim..."

*Yaklaşık iki aydan çok daha kısa bir süre sonra yepyeni bir yıla gireceğiz. 2012 yılından ümitleriniz, beklentileriniz ya da dileğiniz nelerdir?

"2012 yılı özellikle hukuk yılı olsun diğer temenniler zaten her sene söyleniyor. İnsanlar gerçekten adaletin tam tecelli ettiği bir ülkede huzur içinde yaşadıklarını hissetsinler yeter."

*Okuyucularımıza ve hayranlarınıza bir mesajınız olacak mı?

"Okuyucularınıza beni takip etmelerini ve size de sıkı sıkı sarılmalarını tavsiye ediyorum. Herkese sevgi ve saygılarımı sunarım tüm çalışma arkadaşlarınıza en derin hürmetlerimi iletmek istiyorum."