YÖK Başkanı: Disiplin Yönetmeliğindeki Ağır Müeyyideler Hafifletildi

YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, değiştirilen Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nin öğrencilerin kampüs dışı davranışlarını içermediğini, yönetmelikte suç sayılabilecek fiillerin azaltıldığını, ağır müeyyidelerin hafifletildiğini, soyut kavramların da somut hale getirildiğini söyledi.

Gökhan Çetinsaya, değiştirilen Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği hakkında bir basın toplantısı düzenledi. YÖK Başkanı Çetinsaya burada yaptığı konuşmada, öğrenci disiplin yönetmeliğinde yapılan değişikliğin sonuçlandığını belirterek, “Ben dün itibariyle imzaladım ve Resmi Gazete’ye gönderdim.” dedi. Söz konusu yönetmeliğin 1985 yılında çıktığını hatırlatan Gökhan Çetinsaya, “12 Eylül sonrası dönemin vesayetçi anlayışını, otoriter anlayışını temsil ediyordu. Daha çok 12 Eylül öncesi üniversitelerde yaşanan öğrenci olaylarına bir tepkiyi dile getiriyordu. Örgütlenme ve ifade hürriyetlerini sınırlayan bir yaklaşım içindeydi.” diye konuştu. Daha özgürlükçü ve daha katılımcı bir öğrenci disiplin yönetmeliği amaçladıklarını dile getiren Çetinsaya, “Fakat burada tek temel kısıtlanmamız, mevcut 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun ilgili hükümleridir. Şu anda kanun değiştirmek elimizde değil. Bunun çalışmalarını şu anda yürütüyoruz. Mevcut çerçevenin imkan verdiği ölçüde ve son yıllarda katedilen diğer değişiklikler çerçevesinde mümkün olduğunca en katılımcı yönetmeliği çıkartmaya çalıştık.” şeklinde konuştu.

Çetinsaya, “Soruşturma usul ve esaslarını gözden geçirdik. Daha şeffaf daha rasyonel bir sürece soktuk. Hem zihniyet olarak hem de soruşturma usulü bakımından disiplin yönetmeliği önemli değişiklikler içeriyor.” diye konuştu.

YÖK YÜRÜTME KURULU ÜYESİ ATAR: ESKİ YÖNETMELİK ÖĞRENCİLERİ YETİŞKİN OLARAK KABUL ETMİYORDU

YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yavuz Atar ise “Yeni yönetmeliğin felsefesi tamamen farklı. Eski yönetmelik yükseköğretim öğrencilerini birer yetişkin olarak kabul etmiyordu. Onları izlenmesi gereken, davranışları sürekli kontrol altında tutulması gereken kişiler olarak görmekteydi. Üniversite öğrencisinden ziyade lise ve daha alt düzeydeki öğrencilerle benzer bir disiplin mantığı içindeydi.” dedi.

Öğrencilerin üniversite dışındaki faaliyetlerinin de eski disiplin yönetmeliğinin kapsamında olduğunu aktaran Atar, bu yönetmelikte kampüs dışındaki faaliyetler kural olarak yönetmeliğin kapsamı dışında tutulduğunu ifade etti. Bunu kanunun izin verdiği ölçüde yapabildiklerine işaret eden Atar, “2547 Sayılı Kanun'da disiplin ile ilgili bir madde bulunuyor. Bu kanunu da çalışmaktayız. Bu kanun çalışılırken, disiplin ile ilgili madde de daha demokratik, daha özgürlükçü bir şekilde yeniden düzenlenecektir. Yapamadığımız bazı düzenlemeleri de daha sonra yapmayı düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.

“ÖĞRENCİLER KAMPÜS DIŞINDA İZLENMEKTEN VAZGEÇİLDİ”

Yeni yönetmelik ile öğrencileri kampüs dışında izlemekten vazgeçileceğini ifade eden Atar, iki yönetmelik arasındaki kıyaslamaları şöyle anlattı: “Bundan sonra kesinleşmiş bir mahkumiyet olmadan ve bu öğrencilik ile ilişkisi kesin olarak açığa çıkmadan kampüs dışında faaliyetler üniversitede disiplin suçu olarak nitelendirilmeyecek. Eski yönetmeliğe göre çıkarma cezası gerektiren fiiller çok fazlaydı. Bunlar azaltılmıştır. Önceki yönetmelikte bir öğrenci bir kurumdan çıkartıldığında, başka hiçbir yükseköğretim kurumuna giremiyordu. Yeni yönetmelikte sadece çıkarıldığı yükseköğretim kurumuna giremez şeklinde bir daraltma yapılmıştır. Kaba ve saygısız davranmak, şarkı söylemek, çalgı çalmak, çevresini temiz tutmamak gibi adeta ilkokul öğrencilerin terbiye edilme yöntemlerine benzer fiiller yönetmelikten çıkartılmıştır. Bildiri dağıtmak, bir fikir açıklamak, bir düşüncenin propagandasını yapmak eski yönetmelikte suçtu. Bunlar tamamen çıkartılmıştır, cezalandırılmayacaktır.”

Yönetmeliğe eklenen bazı suçların da bulunduğunu aktaran Atar, “Bu yeni gelişmelerin getirdiği bir zaruret. Öğrenciler bir takım tez, seminer, ödev yapabiliyorlar. Akademisyenlerde intihal ile ilgili disiplin hükmü var. Bu yönetmelik lisansüstü öğrenciler için de geçerli. Öyle olunca akademik nitelikli tez, ödev, seminer gibi çalışmalarda intihal yapmayı disiplin suçu haline getirdik.” dedi. Bazı bilişim suçlarının da yönetmeliğe ilave edildiğini dile getiren Atar, “Mesela bir öğrenci, yükseköğretim kurumunun bilişim sistemine zarar verirse, ya da bilişim sistemine izinsiz girerek kendisine ya da başkalarına haksız çıkar sağlarsa bu da disiplin suçu haline getirildi.” şeklinde konuştu.

Önceki yönetmelikte sadece çıkartma cezasına itiraz edilebildiğini kaydeden Atar, bu yönetmelikle birlikte öğrenciler tüm disiplin cezalarına karşı itiraz haklarını kullanabileceklerini söyledi.