YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Yolsuzluk yapanlar da, şantajcılık yapanlar da hesap versin

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformunun 453. hafta basın açıklamasında 17 Aralık tarihinde başlatılan 17 Aralık darbesi konu edildi.

Yolsuzluk yapanlar da, şantajcılık yapanlar da hesap versin

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformunun 453. hafta basın açıklamasının konusu 17 Aralık tarihinde gizlice operasyon görüntüsü altında başlatılan 17 Aralık darbesiydi. Görünüşte yolsuzlukları ortaya çıkartma amacı taşıyan, esastaysa Siyonist İsrail ve Büyük Şeytan Amerika’nın çıkarlarına köle olmayan yönetimleri Mısır’da Mursi olayında olduğu gibi terbiye edip diz çöktürmeyi amaçlayan bu darbe girişimine karşı İnsan Hakları Savunucuları Derneği yaptığı bir basın açıklamasıyla görüşlerini açıkladı. Basın açıklamasını Derneğin Genel Başkan Yardımcısı Orhan Gazi Ergin yaptı. Tepkili vatandaşlar, ellerinde “Türkiye üzerinde oynadığınız operasyonların farkındayız, derin halk”, “yolsuzluğa da hayır, Amerikanın güdümünde hayır”,” Amerika ve İsrail Türkiye'nin güçlenmesi gücünüze mi gitti” pankartları taşıdılar.

Değerli halkımız ve basın mensupları, 9.yıl 453.hafta basın açıklamamıza hoş geldiniz. Birkaç gün önce başlatılan yolsuzluk operasyonu gündeme bomba gibi düştü. İçinde üç tane bakanın oğlu ve Halk Bankası Müdürü’nün de bulunduğu bu operasyon beklenen ve tahmin edilen bir olay değildi. Her şeyden evvel şunu söylemek gerekiyor ki, nerede bir yolsuzluk, vurgun varsa, kimden hangi kesimden gelirse gelsin, bu takip edilmeli ve yapanlar hak ettiği cezayı almalı.

Bu operasyonun zamanlaması ve bazı tesadüflerle birlikte yolsuzlukları yapanlardan çok hükümeti hedef aldığının düşünülmesine sebep oldu.Normalde teknik takibin 6 ay önce bittiği iddia edilen bir operasyonun, neden dershane tartışmalarının akabinde, hükümetin geri adım atmaması üzerine, Hakan Şükür'ün istifasından sonra gerçekleştiği zihinlerde soru işareti olarak kaldı.Geçmişi uzun süre öncesine dayanan bu operasyon neden aylarca bekletilmişti?. Eldeki bilgiler birileri tarafından şantaj malzemesi olarak kullanılmış!, fakat sonuç vermeyince piyasaya mı sürülmüştü?. Yolsuzluk iddiaları doğruysa ortaya çıkacak sonucun çirkinliği kadar bunun şantaj malzemesi olarak kullanılması’da çirkin bir sonuçtur. Bu yolsuzlukları ortaya çıkarttıldğı halde, ilerde şantaj malzemesi olarak kullanırım diye bekletenlerde bu soyguna ortaktır ve yaptıkları iş te bu hırsızlık gibidir. Şantajcılarda yargı önünde hesap vermeli.

Herkes şantaj malzemesi olarak kaset bekliyordu fakat ortaya yolsuzluk çıkmıştı. Bunda hedefin, yolsuzlukları yapanların olmadığı kesindi. Çünkü hedef bunlar olsa dershane tartışmalarından çok daha önce ve değişik zamanlarda bu operasyonlar olurdu. Belli ki birileri derin devleti tasfiye ettikten sonra, kendi derin yapılarını kurup, dışarıdan aldıkları emirler çerçevesinde hükümete ayar vermek istiyordu. Orta doğuda Amerika ve İsrail'in çıkarlarına ters düşen Mursi'ye, ordu vasıtasıyla müdahale edilirken, bir benzer senaryo'da Türkiye'de yaşanıyordu.

Mavi Marmara, Van Minut ve Mursi'ye arka çıkmaktan tutun da, Çin'le yapılan 5 milyar dolarlık anlaşmaya kadar, Amerika’nın, İsrail'in çıkarlarını değil Müslüman halk ve halkların çıkarlarını önceleyen yönetimlere, İsrail ve Amerika maşaları vasıtasıyla ayar verilmek isteniyordu.

Operasyonun bir ayağının Halk Bankası üzerine olması düşündürücüdür. ABD Kongresi Temsilciler Meclisi'nin Halkbank'ın İran ile olan ticari ilişkilerinden duyduğu rahatsızlık defalarca dile getirilmişti. Amerika'daki İsrail lobisi Türkiye aleyhine kampanya başlatarak, İran ile ticarette aracı olarak suçladıkları Halkbank'ı hedef almıştı. Bu amaçla da ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Türkiye'ye mektup göndererek, "Sizden Halkbank'ın İran'a altın transfer edilmesindeki işlemleri ele almanızı istiyoruz" demişti. Tüm bunları göz önünde bulundurarak, son operasyonu, dış güçlerin hükümeti boyun eğdirmeye yönelik bir girişim olarak değerlendiriyoruz.

Operasyonun yolsuzluk boyutu kadar Hükümetin şantajlara boyun eğdirme boyutusa önemlidir. Düne kadar yönetimi Amerikancı olarak suçlayan, başta sol çevreler dahi, Amerikanın maşaları vasıtasıyla yürütülen bu ayar verme girişiminden büyük sevinç duyup, operasyonu yapanlarına yanında net bir şekilde tavırlarını ortaya koydular. Son 10 seneye dönüp baktığımız zamansa, % 4 büyüme hızıyla, sağlanan barış ortamıyla, tek haneli rakamlara düşen enflasyonla, artan kişi başı milli gelirle Türkiye'nin eskiye nazaran çok daha iyi durumda olduğunun herkes farkında.

İnsan hakları alanında üniversite ve kamuda başörtüsü yasağının kaldırılarak, ilerleme sağlandığı ve AB ile vizelerin kaldırılma görüşmelerinin sonuna geldiği bir dönemde, başlatılan bu operasyonu, Türkiye'nin ve halkın iyiliğini istemeyen dış güçlerin bir oyunu olarak görüyoruz.

Birileri hükümete ayar verecek, bedel ödetecek diye, dış güdümlü başlatılan bu operasyondan da en çok zararlı çıkacak olan halktır. Gezi olaylarından sonra %15 fırlayan döviz yine yükselişe geçecek, bu yükseliş rantiyenin cebine para olarak inerken, halkın sırtındaki yükü artıracaktır. Yahudi ve Hıristiyanlara sınırsız hoşgörü gösterenlerin, bu tür entirkalara baş vurmak yerine, sevgiyi aynı zamanda kendi halkına da göstermeye davet ediyoruz. Herkes kimin ne tarafta olduğunun çok iyi farkında.

Elbetteki İsrail yanlısı darbeci Mısır cuntası karşısında Mursi desteklenmeli, İsrail otoritesinden izin almadan Mavi Marmara Gazze’ye yardım götürebilmeli, Çin'le yapılan anlaşmadan dolayı, Türkiye'ye kalan milyar dolarlar, Türkiye halkının refahı için kullanılmalıdır. Bunlar doğru davranışlardır, Amerika’nın, İsrail'in ve güdümündekilerin işine gelmese de. Faiz lobisinin çıkarttığı gezi olayları ile olmadı, şimdi başka bir tarftan değişik bir yöntem deneneiyor. Amerika’nın çıkarları için hükümete zarar vermeye kalkanlar, en büyük zararı kendilerine verdiklerini iyi bilsinler.

Son olaylardan sonra bu halkın onlara bakış açısı asla eskisi gibi olmayacaktır. Halkın seçtiklerini entrikalarla etkisiz duruma getirmeye yönelik, devlet içinde başka derin yapılar asla kabul edilemez. Birileri ellerindeki medya organlarını kullanarak bu halka tahakküm etmeye kalkmasınlar. Bu işten ne kadar zararlı çıkacaklarını ve bitme noktasına geleceklerini önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz. Yolsuzlukları yapanlar da, devlet içinde derin tezgah kuran şantajcılar da yargı önünde hesap vermelidir.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler