"12 Eylül Utanç Müzesi" Sergisi Antalya'da Açıldı

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, “Hepinizin bildiği gibi faşizm sandıktan da çıkabilir. Hitler'in 1934’te çıktığı gibi. Türkiye de böyle bir süreçten geçiyor" dedi.

Ankara’da üç yıldır 12 Eylül tarihinde açılan ve 1 ay süreyle açık kalan '12 Eylül Utanç Müzesi' sergisinin, İzmir’den sonraki durağı Antalya oldu. Devrimci 78’liler Federasyonu’nun hazırladığı ve Eğitim-Sen Antalya Şubesi’nin destekleri ve Antalya Büyükşehir Belediyesi'ni ev sahipliğinde Antalya Cam Piramit’te açılan Utanç Müzesi’ne katılım fazla oldu. Açılışa Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Devrimci 78’liler Federasyonu Genel Başkanı Nejat Kangal, Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez'in yanı sıra dönemin acılarına tanıklık edenler ile gençler de katıldı.

1980 darbesiyle ilgili materyaller, 17 yaşında idam edilen Erdal Eren'in özel eşyaları, radyolar, giysiler, 12 Eylül darbesi ve sonrasının fotoğrafları, ölenlerin fotoğrafları ve gazete kupürleri ve Deniz Geçmiş'in idam edildiği darağacı da Utanç Müzesi’nde yer aldı.

Açılışta konuşan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, sergiye olan yoğun ilginin hüzünle karışık bir mutluluk verdiğini belirtti. Akaydın, “Ben 1968 kuşağıyım. Acılar yaşamış, şehitler vermiş bir kuşağız. 1980 darbesinin eziyetini yaşayan nesil tabii ki 1978’liler. Bunu yapanlar, bunları örgütleyenler bir konuda başarıya ulaştı. 1988’lileri sindirdiler, 1998’lileri sindirdiler, 2008’lileri korkutup, sindirdiler. Gene ne varsa 1968, 1978 kuşağında var gibi gözüküyor. Yılgın, ezik gençleri de kınamak istemiyorum. Yani, kan zulüm ve işkence ile yapılacak şeyleri yaptılar. Bunun arkasında ne var diye düşünürseniz; dünyanın büyük sermayedarları var. Bunları biliyoruz. Dünya Bankası, IMF var. Bilderberg vardır. CIA vardır. Bunlar ellerini kirletmez genelde, maşa kullanırlar” dedi.

"BUGÜN ÜLKEMİZDE BİR EGEMENLİK SAVAŞI YAŞANIYOR"

Öldürülen arkadaşlarının faillerinin dışarıda olduğunu savunan Başkan Akaydın, “Türk insanını bölmeye çalışan, nifak sokan siyasi iktidarlar da bunlara eklendi. Eskiden siyasi iktidar başrolde değildi. Şimdi, işkence, zulüm ve utanç şekil değiştirdi. Şimdi psikolojik işkence ile karşı karşıya. Kimler; ülkenin aydınları. Kimler; ülkenin ulusal bütünlüğü halinde kalmasını isteyenler. Nerede bu insanlar; Silivri’de, Hasdal’da. İçlerinde ufak tefek suçlu var mıdır; olabilir. Ama ben inanıyorum ki, büyük çoğunluğu hepimizin bildiği gibi uyduruk delil ve kanıtlarla, maalesef hiç uygun kişiler, olmayan tanıklarla, bilişim sektöründeki sahtekarlıklarla bu insanlar suçsuz yere içerideler. Aslında bu birlikteliğimiz onlara karşı bir namus borcu diye düşünüyorum. Onlara da cesaret verecek bir birliktelik diye düşünüyorum" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ı eleştiren Akaydın, "Bir ülkenin Başbakanı Alevi, Sünni vatandaşlar arasında ötekileşme koyuyorsa, Alevi vatandaşlara tarihsel olarak işkence uygulamış birisi Ebu Suud Efendi’yi başrollere getirip Türkiye’de bazı yerlerde ismini verebiliyorsa ve bir ülkenin başbakanı eğer, yakın geçmişinde dünyadaki uygunsuz isimlerle aynı fotoğrafa girmişse, özellikle Sudan’da yaşanan olay ve El Beşir için söylüyorum… Artık sözün bittiği yerdeyiz. Ve iki sene önceki referandumla yargı sistemini tamamen eline geçirmişse ve bu konuda yargıyı yönetebiliyorsa bunu adına faşizm denir. Hepinizin bildiği gibi faşizm sandıktan da çıkabilir. Hitler'in 1934’de çıktığı gibi. Türkiye de böyle bir süreçten geçiyor. Dünya daima devrimci çizginin yolunu bulur. Aydınlanmanın önerdiği çizgi uluslara egemen olur. Bugün ülkemizde bir egemenlik savaşı yaşanıyor. Ben inanıyorum ki devrimciler, ulusalcılar eninde ya da sonunda 1922 yılında çıktıkları gibi galibiyetle çıkacaklardır” ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN SİYASİ TARİHİ VAR"

İlk çalışmalarını 2000 yılında yaptıklarını belirten Devrimci 78’liler Federasyonu Genel Başkanı Nejat Kangal, “Parlamentoda darbeleri araştırma komisyonu görüşüyor. Bu da bizim bir bakıma araştırmamız olarak düşünüyorum. Müzede aslında, Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi tarihi var. Katliamlar tarihi, zulüm tarihine ilişkin ve geleceğe dair taleplerimizin olduğu bir çalışmadır” diye konuştu.

12 Eylül Utanç Müzesi sergisi, Cam Piramit’te 6 Aralık’a kadar ziyaret edilebilecek.