SPOR

17 yıllık sır çözüldü! Top çizgiyi geçti mi?

17 yıllık sır çözüldü! Top çizgiyi geçti mi?

Bundan tam 17 yıl önce oynanan F.Bahçe-Beşiktaş derbisinde, son dakikada Şifo Mehmet'in attığı golde top çizgiyi geçmiş miydi? İşte bu tartışma yıllar sonra yeniden alevlendi!

16 Kasım 1991'de oynanan derbinin hakemi ve şimdinin futbol yorumcusu Ahmet Çakar'ın isteğini geri çevirmeyen Lig TV, piero aletiyle yılların tartışmasına son nokta koydu.

[

4 BÜYÜKLERİN BU SEZONKİ MAÇLARINI MYNET MAÇ MERKEZİ'NDEN TAKİP EDİN!!!](https://www.mynet.com/spor/canli-mac-anlatimi-ve-sonuclari)
Piero aleti ile yapılan ölçümde topun çizgiyi 4 cm. geçtiği belirlendi.

-"O POZİSYONDAN SONRA HAKEMLİĞİ BIRAKTIM"-

Fenerbahçe-Beşiktaş maçındaki, tartışmalı gol kararını Ahmet Çakar ile beraber veren, o günkü yardımcı hakemi Çetin Oytuner, "Hayatımda o karardan sonra çok şey değişti. İşler çığrından çıktı. İnandığınız bir kararı vermişsiniz ama her türlü tehlike senin etrafında, telefonlarınızı kesiyorsunuz, çocuğunuzu okulka gönderirken 'Amamn benim oğlum olduğuu söyleme' diyorsunuz, ticaret hayatınızı askıya alıyorsunuz. O pozisyondan sonra zaten hakemliği bıraktım. Benim 30 yıllık futbol hayatım vardı, yanlış bir karar vermiş olsaydık ne olacaktı . Asılacak mıydık?" diyerek o maçtan sonraki duygularını açıkladı.

-PİERO NEDİR-

Oğuz Tongsir, tüm futbolseverlerin merak ettiği 'Piero' makinasını tanıttı. İşte Tongsir'in ağzından pieronun tanımı, "Gerçek bir görüntünün sanal halde, 3 boyutlu hale getirilmesi ile piero oluşuyor. Patenti de İngiliz devlet televizyonu BBC’ye ait. Lig TV büyük masraflar yaparak bunu Türkiye’ye getirdi. Piero'da, görüntünün çözümlenebilmesi için saha boyutlarının tam olarak bilinmesi ve çizgilerin net bir biçimde görülmesi gerekli. Hakem, kararında hatalı mı değil mi hepsi santim santim piero ile birlikte ortaya çıkıyor."

AHMET ÇAKAR: TUTMASAM KENDİMİ AĞLAYACAĞIM

"O gol sonrası olayları şimdi izlerken tutmasam kendimi ağlayacağım. 17 yıl önce. Golün olduğu dakikada doğan bir çocuk, şu an lise son sınıfta veya Üniversite 1. sınıfta. O zamanlar bekardım. Aylardan Kasım ama hava ılık. Bir cumartesi sabahı, maç saat 13.00 veya 14.00 civarında. Sabah yataktan kalktım. İçimde bir sıkıntı var. Maça gittik, maç iyi gidiyor. O gol atıyor, o gol atıyor. Şu anda kendimi, yıllar sonra kılık değiştirmiş, sonra yakalanmış bir Nazi savaş suçlusu gibi hissediyorum. Bu benim içimi kemiren bir yaradır. Eğer ben hata yapmışsam ciddi anlamda Fener’in hakkını yemişim. Belki de Fenerbahçe’nin dünya perspektifinde önünde 5 yılı çalmış olabilirim. Ama yaptıysam ben yaptım, gol kararını ben verdim. Kusur varsa benimdir. O zamanlar kulaklık yok, yan hakem bayrakları böyle canlı falan değil. Şimdikiler uzaydan bile görünüyor. Çetin sıfırdaydı. Korner bayrağının yanındayken yakalandı pozisyona.

-"17 YIL SONRA İLKE KEZ GÖRÜYORUM"-

Maç bitti, soyunma odasında duş aldık, ayrıdık, 17 yıl sonra ilk kez Çetin Oytun’u canlı olarak görüyorum. Benim düdüğüm yüzünden, bir insanın aile düzeni, iş yaşamı, hakemlik kariyeri yara aldı. Ben bunun vicdani sorumluluğunu yaşıyordum.

Bildiğim 3 şey vardı bir, Çetin sıfırday, iki Çetin, bana gol sinyali, üçüncü olarak da "Hoca" dedi "Evlatlarım üzerine yemim ediyorum ki gol olarak gördüm" dedi. Zaten karakterinde yuvarlak konuşma yoktur. Kimse böyle bir şey için evlatları üzerine yemin etmez. Tam 17 yıl 6 ay sonra burada, görüşmekmiş nasip.

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler