Adalet Bakanlığı, dinlemelerle ilgili mevzuatta boşluk bulunduğu ve önleyici dinlemelerin hukuki dayanaktan yoksun hale geldiği yönündeki değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi. Bakanlık, "Dinleme boşa düştü" başlıklı haberde yer verilen 3. yargı paketinde dinleme kararlarını kimin vereceğine dair boşluk bulunduğu, özgürlük hakimlikleri görevlendirilmediği için bir aydır yasal olarak dinleme kararı verilemediği iddiaları üzerine kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yaptı.
Habere konu edilen önleyici (istihbari) dinlemelerin 2559 sayılı Polis Vazife ve Selâhiyet Kanunu'nun ek 7'inci, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu'nun ek 5'inci, 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 6'ncı maddelerinde düzenlendiğinin hatırlatıldığı açıklamada, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250'nci maddesinde belirtilen suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin tespit edilebileceği, dinlenebileceği, sinyal bilgilerinin değerlendirilebileceği ve kayda alınabileceği ifade edildi.
Yapılacak önleyici dinlemeler konusunda yetkili ve görevli hakimin, talepte bulunan kolluk biriminin bulunduğu yer itibarıyla yetkili olan ve Ceza Muhakemesi Kanununun 250'nci maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemesinin üyesi olduğunun hükme bağlandığının dile getirildiği açıklamada, "Kamuoyunda Üçüncü Yargı Reformu Paketi olarak bilinen, 2 Temmuz 2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunla Ceza Muhakemesi Kanununun 250, 251 ve 252'nci maddeleri yürürlükten kaldırılmış; 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davaların, yargı çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerince görüleceği hükme bağlanmıştır. Kanunla bu mahkemelerin görev alanına giren suçlarla ilgili yürütülen soruşturmalarda, dinleme kararları da dahil olmak üzere hâkim tarafından verilmesi gerekli kararları almak, bu kararlara karşı yapılan itirazları incelemek ve sadece bu işlere bakmak üzere yeteri kadar hâkimin görevlendirilmesi öngörülmüştür. Kanunun geçici 2'nci maddesinde ise yürürlükteki kanunlarda Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250'inci maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerine yapılmış olan atıfların, Terörle Mücadele Kanunu'nun 10'uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen ağır ceza mahkemelerine yapılmış sayılacağı ifade edilmiştir." denildi.
İstihbari amaçlı dinleme kararlarının -bunlar soruşturma aşamasındaki işlem niteliğinde olmadığından- özgürlük hâkimlerince değil Terörle Mücadele Kanununun 10'uncu maddesi gereğince kurulan bölge ağır ceza mahkemelerinin üye hâkimlerince verilmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, "Nitekim habere konu olayda da İstanbul 3 Nolu Hâkimliği bu hukuki gerekçe doğrultusunda karar vererek Bölge Ağır Ceza Mahkemesi üye hâkiminin görev ve yetkisine işaret etmiştir. Konuyla ilgili mevzuatta boşluk bulunduğu ve önleyici dinlemelerin hukuki dayanaktan yoksun hale geldiği yönündeki değerlendirmeler gerçeği yansıtmamaktadır." ifadeleri kullanıldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz