Aleviler Ve Sünniler Aşure Etkinliğinde Buluştu

Adıyaman'ın Besni ilçesinde Köseceli beldesi ve çevre köylerdeki Alevi ve Sünni vatandaşların geleneksel hale getirdiği ‘3. Geleneksel Sarraf Yolu Aşure Günü’, Aşağı Söğütlü köyünde çeşitli etkinliklerle gerçekleştirildi.

Aşağı Söğütlü köyü Kızılkuyu mevkiinde düzenlenen etkinliğe; Köseceli Belde Belediye Başkanı Ömer Orhan, Pazarcık Belediye Başkanı Kamil Dalkara, Adıyaman İl Müftüsü Ali Öztürkçü, Besni İlçe Müftüsü Hanifi Damar, Adıyaman Alevi ve Sünni kanaat önderleri Ali Büyükşahin, Mehmet Ali Tutal, Mahmut Dolaş, Mehmet Merdanoğlu, Beşkoz Cem Vakfı Başkanı Cuma Dede, Alevi Kültür Derneği Adıyaman Şube Başkanı Rıza Tanrıverdi ve semah ekibi, Anadolu Sakatlar Derneği Besni Şube Başkanı Ömer Arslan, Besni Eğitim Bir Sen Besni Şube Başkanı Mahmut Akçaay, Prof. Dr. Recep Gündoğan, Alevi Kültür Dernekleri Pazarcık Şube Başkanı Hasan Hüseyin Değirmenci, Besni Toplum Merkezi Müdürü Mustafa Orhan, Besni Kamyoncular Kooperatifi Başkanı Abuzer Durmuş, Besni Güncel Gazetesi İmtiyaz Sahibi E. Soydan Doğru ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Program Besni Merkez Camii İmamı Nazif Canlı'nın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Programın açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Recep Gündoğan, şu ifadelere yer verdi:

"Bizler, Aliyyül Murtaza'nın, Fatımatüzzehra'nın ciğerparesi Hz. Hüseyin efendimizin ve Ehli Beyt'ten 72 masumun şehadete ulaştıkları Kerbela'nın acısını hissetmek ve hüznünü yaşamak için burada toplanmış bulunuyoruz. Kerbela'nın acısını hissediyor olmak ve hüznünü yaşamak, Kerbela şehitleri için gözyaşı dökmek elbette takdire şayandır. Ancak bugün bize düşen ortak görev, bu acıları bu hüzünleri bir daha yaşamamak için ondan ders ve ibret alarak birbirimize kenetlenmektir. Yağ ile su gibi değil, su ile şeker gibi kaynaşarak milli birlik ve bütünlüğümüzü pekiştirmektir. Her türlü haksızlık ve zulüm karşısına dikilecek mert insanların çoğalmasını sağlamaktır. Bizler bu birlikteliğimizi birbirimizi dönüştürmeye ve ötekileştirmeye çalışmadan tıpkı aşure aşındaki taneler gibi benliğimizi muhafaza ederek, farklılıklarımızı, aynı kazanda kaynatıp, aşure aşı yapmalıyız."

Gündoğan'dan sonra konuşan Beşkoz Cem Vakfı Başkanı Cuma Dede, birlik ve beraberlik mesajı vererek, “Araya nifak tohumları ekmek isteyenler var. Biz 1400 senedir kardeşlik ve barış duyguları içerisinde hep birlikte yaşıyoruz. Ama bizleri rahat bırakmayan, bizlerin hep birlikte huzur içinde yaşamasını istemeyen bazı odak grupları var, bizleri birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Bunlara müsaade etmeyelim” dedi.

Adıyaman İl Müftüsü Ali Öztürkçü ise, “İnsanlık tarihinin en korkunç, en hazin, en ibret verici, en çok gözyaşı döktüren, en çok anılan, üzerine en çok eser yazılan olayların başında, Kerbela hadisesi gelmektedir. Bütün Müslümanlar Ehli Beyt'e karşı duyulan sevgi ve saygıyı, Hz. Muhammed'e (s.a.v.) duyulan sevginin bir yansımasının gereği saymışlardır. Çünkü Hz. Hüseyin faziletli bir insandı, cesurdu ve cömertti. Orucu, namazı, sadakası ve hayır işleri çoktu” ifadelerini kullandı.

Son olarak konuşan Alevi dedesi Ali Büyükşahin de, "Aşure Günü'nün hayırlara, birliğe ve beraberliğe vesile olmasını diliyorum. Aşure Günü programında büyük emeği geçen Prof. Dr. Recep Gündoğan ve arkadaşlarına çok teşekkür ediyorum. Böyle günler birlik ve beraberlik günleridir. Bu yıl Hz. Hüseyin’in ve 72 arkadaşının Kerbela’da susuz bırakılarak şehit oluşunun 1333'üncü yıldönümüdür. Hz. Hüseyin hepimizin Hüseyin'iydi. Çünkü o Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ciğerparesiydi. Hz. Hüseyin durup dururken isyan etmedi ve durup dururken baş kaldırmadı. Hz. Hüseyin o zamanın koşullarında halifelik makamına oturan Yezid'e karşı geldi. Çünkü Yezid basiretsiz ve o makamı temsil edecek yetenekte bir insan değildi. Hz. Hüseyin, 'böyle basiretsiz ve yeteneksiz bir kişinin halifelik makamına oturması bana hoş gelmiyor' dedi ve ona toplumun huzuru için baş kaldırdı. 1400 yıldan yana devam eden bu acı gerçek bütün Müslümanları Alevileri üzmüştür ve bu üzüntü Hz. Hüseyin’i sevenler tarafından dünyanın sonuna kadar devam edecektir" şeklinde konuştu.

Büyükşahin'in konuşmasının ardından, kendisinin yönettiği semah gösterisi yapıldı. Semah gösteriminin ardından, pişirilen aşure katılımcılara ikram edildi.