Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı Artan Çevre Kirliliğine El Koydu:

Cumhuriyet Başsavcısı Osman Bağlar, Aliağa’da son günlerde artan kirliliğin tespiti için soruşturma başlattığını söyledi.

Çevre kirliliğine duyarlı vatandaşlardan kirlilik ile ilgili her türlü ihbarı Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe ile yapmaları halinde ihbarın kolluk kuvvetlerince değerlendirilip belge toplanmasının başlatacağını belirten Bağlar, "Çevre kirliliğine şahit olan vatandaşlar, ellerinde belgeler ile bize başvursunlar. Gereğini yapalım. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 181. maddesinde belirtildiği gibi çevreyi kasten kirletenlere ilgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Şeklindeki cezai müeyyidenin uygulanması için çevre kirliliğine şahit olanların bunları kolluk kuvvetlerine yer tarih saat bilgileri somut olacak şekille belgelendirenlerin ihbarları işleme konacaktır”dedi.

Kirliliği tespit edip görevini yapmayan kurum ve kamu görevlileriyle ilgili de işlem yapılacağını anlatan Bağlar, şu bilgileri verdi: "Buraya geldiğim günden beri kirlilik konusunda duyarlı davranıyorum. Ciddi bir çevre sorunu var. Her kuruma, her vatandaşa söylüyorum. Getirin belgeli ihbarlarınız 181. maddeden dava açayım. Bu yüzden her kurumun hassasiyet göstermesini istiyorum. Çevre il müdürlüğü 7 kişilik ekipleri olduğunu İzmir’in tüm sorunlarına yetişemediklerini söylüyor. Bu konuda her vatandaşa, her kuruma görev düşüyor. Bizi arayıp şu anda bir kirlilik var bacalar siyah duman çıkarıyor şeklinde uyarırlar ise hemen emniyet yetkililerini görevlendirip fotoğrafları çeker delillendiririz.”

Başsavcı Bağlar, ellerindeki somut delillerin yetersiz olduğunu, kirlilikten herkesin bahsettiğini ancak tespit için vatandaşların fotoğraflamasını ve kendilerine getirmesini istedi. Bağlar, sözlerine şöyle devam etti: “İhbarlar üzerine delil toplarız ve davayı açarız. Bizim için basında çıkan haberler de ihbardır. Ölçümlerde ise TUBİTAK en etkili kurum delil için TUBİTAK ya da üniversitelerin çevre mühendisliği bölümleri ile çalışacağım. Ancak haberli denetimlere de karşıyım. Tübitak geleceği zaman haberli bir denetim olacaktır. O zaman da fabrikalar gerekli tedbirleri alacaklardır. Ben ansızın denetimden yanayım. Cezalarında yaptırımın olması şart birkaç soruşturma açılırsa yetkili belediyenin de görevi de o fabrikayı kapatmak olmalıdır.”

İhbar edilen fabrikayla ilgili çevre kirletme kriteri olarak emisyonun standardın üzerinde olup olmadığına bakılması gerektiğini vurgulayan Bağlar, emisyon ölçümünün üniversiteler, çevre mühendisleri ve il çevre müdürlüğü ile yapılarak, tespitlerin bilirkişi görüşü ile ortaya çıkacağını, ancak kurumlarında bu sorunu çözmek için hevesli koordineli olması gerektiğini belirtti: "Vatandaşın bizim için belgeli ihbarı yeterlidir. Aliağa’da çevre kirliliğine duyarlı her vatandaşın kolluk kuvvetlerine ihbarını bekliyorum."