Ankara Genç İşadamları Derneği: “o Su Markaları Açıklansın”

Ankara Genç İşadamları Derneği (ANGİA), damacana suları zehir saçan firmaların teşhir edilmesini istedi. Sağlık Komisyonundan Sorumlu ANGİAD Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Buğra Buyrukçu, “Yapılan tahlillerde hayvan ve insan dışkılarında bulunan bakterilere rastlanan su firmalarını bilmek en doğal hakkımız” dedi.

Sağlık Komisyonundan Sorumlu ANGİAD Yönetim Kurulu Üyesi Dr. A.Buğra Buyrukçu, gıda hilecilerinin teşhirinin halk sağlığı için büyük önem taşıdığını ifade etti. Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bozuk gıdalara yönelik çalışmalarını, halk sağlığını tehdit eden firmaları teşhir etmesini taktirle izlediklerini ifade eden Dr. Buyrukçu, aynı davranışı Sağlık Bakanlığı’ndan da beklediklerini söyledi. Dr. Buyrukçu, “İstanbul’da 55 farklı su markasına ait damacana sularının 41’inde hayvan ve insan dışkılarında bulunan bakteriler çıktı. Bu vahim bir tablodur. Bugün kentlerde damacana suların girmediği ev yok denecek kadar azdır. Zehirli sular yaşamımızı tehdit etmektedir” dedi.

ZAMAN GEÇMEDEN SONUÇ ALINMALI

İçme sularını kirleten hilecilerin her gün on binlerce zehirli damacanayı evlere-işyerlerine servis ettiğini, buna mutlaka “dur” denilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Buğra Buyrukçu, “Sağlık Bakanlığı’nın olaya el koyduğunu, söz konusu firmaları yakın takibe aldığını biliyoruz. Ancak kesinlikle bu takip çok zaman almamalı, biran evvel sonuçlandırılmalıdır. Suyunda zehirli bakterilere rastlanan firmalar kesinlikle açıklanmalı, teşhir edilmelidir. Tahlili yapılan sular ünlü firmaların taklidi ise bu daha da vahimdir. İnsan sağlığını direkt ilgilendiren bu konuda kaybedilecek bir gün bile yoktur ve derhal harekete geçilmelidir” diye konuştu.

DOLUM TESİSLERİ İYİ DENETLENMELİ

Özellikle 19 litrelik damacana suların uzun yıllardır tartışma konusu olduğuna da dikkat çeken Dr. Buyrukçu, “İnsan sağlığına zararlı olup olmadığı yıllardır konuşulan damacanaların özellikle dolum esnasında hijyen kurallarına fazlasıyla riayet edilmeli, ciddi biçimde denetim altına alınmalıdır. Üretim sahası hijyenik olmayan dolum tesislerinin muntazam denetimden yoksun oluşu, halk sağlığı için önemli tehdittir. Markası ne olursa olsun, bizlerin sağlığını bozacak her firma bunun cezasını çekmeli, kamuoyu da sağlığıyla oynayan hilecileri bilerek ona göre adımını atmalıdır” diye konuştu.