Galatasaray'ın eski başkanı Faruk Süren, Bloomberg HT'de Gülin Yıldırımkaya'ya konuştu.
[**MYNETSPOR'U FACEBOOK'TAN TAKİP EDİN
**](http://www.facebook.com/spormynet)
[**SPOR TOTO SÜPER LİG'DEN SON GÖRÜNTÜLER İÇİN TIKLAYIN
**](http://spor.mynet.com/sportv/)
Sizin yeni yönetimde yer alacağınıza dair bir takım açıklamalar var. Aziz Üstel ' Faruk Süren futbolun başına geçecek ve Galatasaray'ın toparlanmasının da böylece daha kolay olacağına inanıyorum' demiş. Danışmanlık görevi üsteleneceğinizden bahsetmiş... Herhangi bir adayın olması durumunda görüşmeniz var mı?
Benim öyle bir görüşmem yok. Katılmak gibi bir şeyim yok. Zaten katılabilseydim, vaktim olsaydı adaylığımı başkanlığa da koyabilirdim. Bu bir zaman meselesidir. Ben zaten birçok kişinin hedeflediği veya devam etmek istediği başkanlık benim mazimde, yapacağımı yaptım, hizmetimi verdim.
Ve üstelik efsane başkan olarak da tamamladınız. Aslında bu kadar kaotik bir ortamın başına geçmekte bir risk!? Yok o bakımdan değil. Danışmanlık dediniz, ben Galatasaray'ın emrindeyim. Benim fikrimi dinlemek isteyen, benim fikrime danışmak isteyen herkese açığım.
Resmi görev şart değil diyorsunuz?
Bugün ki Sayın Polat'a da elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalıştım. Ama o tekliflerime fazla itibar etmedi. Olabilir, bu bir tercih meselesi küskünlük veya kızmak yok. Dolayısıyla yeni gelecek yönetim, Adnan Polat'ın kazanmadığını ve yeni yönetimin geldiğini varsayalım, o yönetim benden bir hizmet isterse, Galatasaray olduğu için, kişilere değil de Galatasaray'a hizmet bakımından tabii ki ben varım. Nokta görev veririler, fahri olarak gider onu yaparım. Danışırlar 'şunu mu yapalım , şunu mu yapalım?' o konuda fikrimi söylerim. Tatbik ederler etmezler onların tasarrufu çünkü sorumluluk onlarda bende değil.
'Resmi bir görev almam ama her zaman fahri olarak her türlü göreve varım' diyorsunuz. Resmi bir göreve kesinlikle kapalı olduğunuzu söylüyorsunuz?
Tabii, çünkü öyle bir vaktim yok.
"ADNAN POLAT'A HAKKIM HELAL OLSUN"
Son dönemde Adnan Polat ve sizin sert tartışmalarınız oldu. Yüzyüze değil ama, onun bir takım suçlamaları oldu, sizin karşı suçlamalarınız oldu. Bütün bu olan bitenlerin arkasında sizin olduğunuzu düşündüğüne dair bir takım söylemler bile var. Onlara geçeceğim ama yine bugün ki açıklamasında Adnan Polat 'Kimseye kırgınlığımız, küskünlüğümüz yok, aynı şekilde abilerimize de' diye bir cümle kullandı ve 'herkese hakkımızı helal ediyoruz' dedi. Siz de Adnan Polat'a hakkınızı helal ediyor musunuz?
Tabii, benim kişisel bir problemim yok. Fakat bazı yanlış uygulamaları, bazen de doğru stratejik kararların yanlış uygulanmasını, bazen de külliyen yanlış olan stratejik uygulamalarını tenkit ettim. Neticede tenkit ettiğim noktalar zaten ortaya çıktı. Hem sportif açıdan, hem idari açıdan... Yönetimimiz ne diyordu? 'Dört tane altın hedefimiz var.' bunlardan bir tanesi stadı yapmak, öbürü şirketleri birleştirmek, Riva'yı değerlendirmek ve tüzüğü yapmak.
Siz teknik direktör olarak aday olmuş olsaydınız ilk kimi gönderirdiniz diye merak ediyorum! Ya da ilk kimi alırdınız? Burada isim vermek yanlış olur ama...
"FATİH TERİM'LE GÖRÜŞÜLMELİ"
Benim gönlümde Fatih Terim var ama!
Bence Fatih Terim ile görüşmeleri gerekir. Ama bilmiyorum Fatih Terim'in kafasında tekrar Galatasaray'a gelmek var mı.
Galiba ona yurtdışı teklifi de var?!
Öyle şeyler var. Ayrıca başka türlü iddiaları da olabilir, arzuları olabilir. Profil bakımından bunu toparlayacak Florya futbol merkezimii toparlayacak şekilde girmek lazım. Tabii bunu sadece profesyonellere bırakmak yanlış olur, sadece profesyoneller bunu yapamaz. Çünkü bunu toparlayacak o bilgide henüz daha böyle başkan yok dünyada da yok, zannetmiyorum. Bir başkanın olması lazım, başkanın yardımcılarının olması lazım. Onların hepsinin onun başkanlığında, onun direktifleri altında tayin edilecek insanlar, nasıl, ne profilde?, oraya gelecek olan bir kere tecrübeli, bu işlerin altından kalkabilecek nitelikte, 40-50 yaşlarında biri...
Genç olsun diyorsunuz?!
Nispeten genç, tecrübeli genç.O profilde birisini bulmak lazım. Eğer yabancıysa muhakkak yanına bizden yetenekli ileride söz verebilecek ve ondan verim alınabilecek genç teknik direktör adaylarıyla takviye etmek lazım. Eski futbolcularımızdan faydalanmamız lazım, özellikle UEFA kupasını kazanmış futbolcular var.
Bir kısmıda oradan siyasete yöneldi zaten, orada da fire var.
Evet birkaç kişi var. Ama böyle sevecen bir yapı, bunun formülü basit gibi geliyor ama sevgidir.
Taraftarın da ısınabileceği...
Sevgi çok genelmiş gibi geliyor ama çok önemli. Orada beraber bir sinerji yaratmak, o sinerjiyi teknik heyetle kurmak, teknik heyetle kurduğunuz sinerji futbolculara yansır. Zaten o olduğu zaman başarı geliyor. Burada bir kopukluk var, sevgisizlik ortamı var.
"ARDA'YI GALATASARAY YÖNETİMİ BİTİRDİ"
Futbolcuların motivasyonunun da ciddi anlamda düştüğünü görüyoruz. Burada "sorumlu kim" diye bakmak, tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan tartışmasına benzeyecek. İdare bu kadar kötü olduğu için mi futbolcular bu hale geldi, yoksa takım kötüye gittiği için mi idare bu hallere düştü gibi bir sonuca varıyoruz. Mesela Arda üzerinden devam eden büyük bir tartışma var. Arda nasıl bu hale geldi? Şimdi deniyor ki 'yurtdışına gidiyor orada Arda'dan hiçbir şey olmaz.' Futbolcu olarak sadece Arda bazında baktığınız zaman ne görüyorsunuz?
Arda çok yetenekli bir sporcu, bence Arda burada dengesini kaybetti. İlk önce bu yaşta kaptan oldu...
Kaptan olmaya hazır değil miydi?
O genç yeteneğe o sorumluluğu yüklememek lazımdı. Çünkü hala bir yetenek, bence kendini toparlarsa yurtdışında da çok başarılı olur. O yetenek allah vergisi, onu geliştirecek, orada daha huzur bulacak, burada belki biraz fazla magazine muhattap oldu.
En azından Avrupa'da peşinde bu kadar kamera olmayacak!
Evet, daha rahat edecek ve kendini bulacak. Ama Galatasaray'ın bunu akıllı bir şekilde yapması lazım, Arda'nın gideceği bir takımla kendilerinin konuşmaları lazım. Arda'nın orada kendini geliştirebileceği bir takım bulmak lazım, anlaşmak lazım, geri alma opsiyonlarını koymak lazım. Böyle anlaşmalar yapmaları lazım yani akıllı bir şekilde yapmak lazım. Son Antalya maçından örnek vereyim; Mesela Necati Ateş bizim takımdayken 75 tane gol attı 3,5 sezonda, onu verdik, bedel verdik. Arda ile öyle şeyler yapmamak lazım.
Arda'nın değerini bilmek lazım diyorsunuz ama Arda ile ilgili şöyle bir iddia ortaya atıldı: Gittikten sonra Fenerbahçe'ye geri dönebilir diye, çünkü daha önce Aziz Yıldırım istemiş. Olabilir, dönebilir tabii...
Paraya bakar diyorsunuz?
Ona göre bir anlaşma yapmak lazım, belki bir geri alma opsiyonu koymak lazım. Öyle birşeyler yapılabilir.Tabii Arda'nın da rızasıyla çünkü neticede insan ticareti yapmıyoruz. Herkesin bir özgürlüğü var kendi sanatını, kendi kabiliyetini nerede sergileyeceğine dair bir özgürlüğü olması lazım ama anlaşarak Galatasaray'a tekrar dönebilir.
"HATAYI KENDİMİZDE ARAMALIYIZ"
O zaman Arda'nın bu hale gelmesinin de sorumlusu yine yönetimdir diyorsunuz?
Futbolcular istenen performansı göstermiyor ama bu futbolcuları yönetim seçiyor. Yönetim bunları oraya koyuyor. Onlar performans veremiyor, belki iyi motive edilemiyorlar, belki yanlış yerde oynuyorlar. Bakın, Galatasaray bir sezon içinde üçüncü teknik direktör ile çalışıyor. Hep kabahat veya başarısızlık başkalarında, bence ilk önce bu başarısızlığın sebebini biz kendimizde aramalıyız.
Ne yapıyoruz, ne yaptık da böyle oldu? Bence onu irdelediğimiz zaman ona göre bir takım tedbirler almamız lazım. Seçim bunlardan bir tanesi, şimdi nihayet seçime gidiyoruz. Çoktandır bunu ifade ediyorduk, çoktandır bir olağanüstü seçime gitmek gerektiğini söylüyorduk. Bu durumlara düşmeden önce Sayın Polat bu kararı almış olsaydı belki tekrar seçilme ihtimali daha da yüksek olurdu.