Mehmet YİRUN/ÇORLU Maliye Bakanı Naci Ağbal, Müstakil İş Adamları Derneği'nin '2017-18 YILLARINDA OLUMLU BİR PERFORMANS BİZİ BEKLİYOR'
2016 yılının dünya için kötü bir yıl olduğunu belirten Bakan Ağbal, "2016 yılı gerçekten dünya için kötü bir yıl oldu, küresel büyümenin 2009 sonrası en düşük olduğu bir yılı geride bıraktık. Ama şu andaki yapılan tahminlere baktığımızda, 2017-18 yılları için daha olumlu bir performansın bizi beklediğini söyleyebiliriz. Bu tabi ki bizim için de son derece olumlu. Önümüzdeki döneme baktığımız zaman fırsatlar da var, riskler de var. İmkanlar da var, sıkıntılar da var. Bunlar nedir diye baktığımızda büyüme oranlarının ileriye dönük olarak ılımlı bir tempoda gidecek olması Türkiye için büyük bir fırsat. Çünkü Türkiye küresel ticaretten daha fazla pay alan, küresel ticaretten daha fazla kazanan bir ülke olacak. Onun için ülkenin global ekonominin genel olarak büyümesi bizim için iyi. Yine küresel ticaretin önümüzdeki dönemde daha da büyümesini bekliyoruz. İhracatımızın yarısını biliyorsunuz Avrupa Birliği ülkelerine yapıyoruz. Özellikle 2013'ten sonra başlayan yeni bir grafik var. Avrupa ekonomilerinde normalleşme, istihdamda artış ve ekonomik büyümede bir toparlanma gözüküyor. Önümüzdeki yıllarda inşallah Türkiye olarak bunlardan istifade edeceğiz" dedi.
'GÖZLER ABD EKONİMİ POLİTAKASINDA'
Bakan Ağbal, ABD'de yeni bir yönetimin geldiğini belirterek, "Şu anda en büyük sıkıntılardan bir tanesi, bu yeni yönetimin uygulayacağı ekonomi politikalarının, maliye politikalarının, para politikalarının yönü, istikameti, derinliği ne olacak. Küresel ticarete Trump'ın getirdiği yeni yaklaşımlar küresel ticareti ve dünya büyümesini nasıl etkileyecek, şu anda bütün gözler Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ekonomi politikasındaki belirsizle odaklanmış duruyor. Gerek ABD'de, gerekse AB'de merkez bankaları üzerinde önümüzdeki dönemde daha fazla baskı olacak. Ne yönde, tab iki parasal sıkılaşma yönünde. Biliyorsunuz Amerika Birleşik Devletleri'nde zaten bir sıkılaşma başladı. Artık 2017 yılında en az 3 faiz artırımı bekliyoruz, Mart ayında da böyle bir beklenti önümüzde. Avrupa Birliği ekonomilerinde de olumlu performans tabi ki para politikasında bir sıkılaştırma beklentisini de yukarıya çekiyor. Birçok ülkenin yüksek borçluluğu var, bu ülkelerin büyüme oranları üzerinde baskı meydana getiriyor" diye konuştu.
'EN ÖNEMLİ REFORM, YÖNETİM SİSTEMİ REFORMU'
Türkiye ekonomisinde atılması gereken birçok reforma ve, güçlü bir siyasi desteğe ihtiyaç olduğunu belirten Bakan Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin önünde yapılması gereken, atılması gereken birçok yapısal reform var. Ama bizim bunları atmak için mutlaka güçlü bir siyasi desteğe ihtiyacımız var. Bu açıdan yapısal reformlar gittikçe önem kazanıyor. Türkiye'yi ileriye taşıyacak ekonomide, siyasette, jeopolitikte süper lige taşıyacak önemli reformlara ihtiyacımız var. Onun için için de diyoruz ki; Türkiye'yi gerçekten yukarıya sıçratacak bir tane önemli reform var. Bu bir reform, o kadar önemli bir reform ki, bütün diğer önemli reformları arkasından getirecek. Bu reform yapılırsa, diğer reformlar imkanlı hale gelecek. Yoksa, birileri diğer taraftan sürekli engellemeye çalışacak. Biz bir taraftan bu engellemeye çalışanlara karşı sürekli tetikte olacağız, sürekli hep beraber bir tedirginlik içerisinde olacağız. Onun için önümüzdeki süreçte reformların reformu olan reformlara hayat verecek, reformlara kan verecek ülkeyi yukarıya taşıyacak esas reform yönetim sistemi reformudur diyoruz. Yani cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir diyoruz."
Mevcut sistemin sürdürülebilir olmadığını belirten Bakan Ağbal, sözlerini şöyle noktaladı:
"Ekonomide köklü değişimi mutlaka hayata geçirmemiz lazım. Uzun vadeli global trendlere bakıldığında Türkiye'de, Tekirdağ'da, Çorlu'da eğer ileride daha da büyüyeceksek, gelişeceksin, mevcut yaptığımız işleri yaptığımız gibi yapmayı bırakıp yeni işleri, yeni yollarla yapmamız lazım. Yani ekonominin ayarını baştan sona değiştirmemiz lazım. Ekonominin klasmanını yukarı taşımamız lazım. Bunun için de diyoruz ki araştırma, geliştirme, inovasyon ekonomide her bakımdan bir zihniyet dönüşümü olması gerekiyor. Mevcut sistem sürdürülebilir değil, bunun sıkıntılarını sancıların her gün yaşıyoruz. Bunu içimizde hissediyoruz. Bunu Mecliste, hükümette, dış politikada görüyoruz. Sistem artık yeni Türkiye'nin istemlerine uygun değil, sürdürülebilir olmadığı zaten oluşturduğu tedirginliklerden sıkıntılardan belli. Bir kere bu, Türkiye'ye geçmişe dönük olarak baktığınızda mevcut sistem gerçekten hükümet olmada, Meclis olmada, temsil kabiliyeti bakımından yetersiz. Hatırlayın 90'lı yılları, yüzde 20'ler seviyesindeki oylarla iktidar oldular, Türkiye artık bunu hak etmiyor. Türkiye temsilde güçlü bir temsil istiyor. Yani, demokrasi temsille güçlenecek. Onun için mutlaka bunu yapmamız lazım."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz