YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Bakan Dinçer: Dünyayı yeniden keşfetmedik

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bakanlığın teşkilat yapısını değiştiren düzenlemenin gerekçelerini anlattı. Mevcut yapının yetersiz,...

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bakanlığın teşkilat yapısını değiştiren düzenlemenin gerekçelerini anlattı. Mevcut yapının yetersiz, gereğinden fazla büyük ve yüksek maliyetli olduğunu aktaran Dinçer, “Biz dünyayı yeniden keşfetmedik, her şeyi yeniden tanzim etmedik. Bakanlığı alt üst edecek bir düzenleme de yapmadık.” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, bugünkü Resmi Gazete’de yayınlanan, bakanlığın teşkilat yapısını değiştiren kanun hükmünde kararname ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakanlıkta, aşırı merkezileşme ve büyümeden kaynaklanan birtakım sorunlar olduğunu kaydeden Dinçer, bunların başında ise belirli görev ve fonksiyonların birden çok birime dağıtılmasının geldiğini söyledi. Bunun iki temel soruna neden olduğunu dile getiren Dinçer, “Bu işbirliği ve koordinasyonu zorlaştırıyor. İkincisi ise her birim kendisi sanki bağımsız bir birimmiş gibi kendi amaçları ve gereklerine odaklanıyor, diğer birimlerle arasındaki uyumu gözardı ediyor.” diye konuştu.
Mevcut büyüklük ve hantallıkla birlikte karar alma mekanizmalarının da uzadığını kaydeden Dinçer, bakanlığın arge ve yenilik yapma konusunda da yetersiz kaldığına dikkat çekti. Dış dünyada meydana gelen gelişmelere uyum sağlama konusunda da bazı yetersizliklerin yaşandığını ifade eden Dinçer, “Esnek ve değişime cevap veren bir içerik kazanması önemliyken, bakanlığın çok katı mekanik bir hiyerarşik yapıya sahip olması bunu zorlaştırıyor. Hiyerarşik basamakların azaltılması, daha esnek çalışabilir bir modelin oluşturulması gerektiğini varsayıyoruz.” şeklinde konuştu.
Hayat boyu öğrenmenin önemine dikkat çeken Dinçer, “Hayat boyu öğretmenin Türkiye’de yeniden gözden geçirilmesi ihtiyacı var.” dedi. Türkiye’nin AB eğitim süreçlerine uyum sağlamada da bir takım sıkıntıları olduğunu kaydetti. Geleneksel yapının modern ihtiyaçlara cevap veremediğini söyleyen Dinçer, “Mevcut ihtiyaçlara da ciddi sorunlar ekliyor, maliyeti yükseltiyor, verimliliği düşürüyor. Bütün bunları gözönüne aldık ve yeniden yapılanma başlattık.” şeklinde konuştu.

"32 OLAN TEMEL HİZMET BİRİMİ SAYISI 17’YE DÜŞÜRÜLDÜ"
Bakan Dinçer, gerekçeleri anlattıktan sonra kararname ile yapılan belli başlı değişiklikleri anlattı. Bakanlıkta 32 olan temel hizmet birimi sayısının 17’ye düşürüldüğünü ifade eden Dinçer, şöyle devam etti:
“Birden çok birime bölünmüş olan görev ve fonksiyonlar tek çatı altında toplandı. Her birimin görev ve fonksiyonu, esas misyonu net olarak belirlendi. Kimin ne iş yapacağı tespit edildi. Özellikle öğretmen yetiştirme ve geliştirme konusu ile yenilik yapma ve ARGE çalışmaları münhasır birimlere verildi. Yani öğretmen yetiştirme ve geliştirme, artık sadece Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü'nün misyonu olarak tarif edildi. Ayrıca, Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü, yenilikleri yapan ve eğitim teknolojileri konusunda çalışmaları yapan tek birim olarak tanımlandı, yapmaması gereken görev ve sorumluluklar alındı, ilgili birimlere bırakıldı. Hayat boyu öğrenme ile ilgili genel müdürlük oluşturuldu. Bir çok değişik fonksiyon ya birleştirildi ya tasviye edildi ya da yeniden gözden geçirildi.”
Yeni teşkilat yapısında, Talim Terbiye Kurulu’nun muhafaza edildiğini dile getiren Dinçer, üye sayısının ise 15’den 10’a düşürüldüğünü söyledi. Talim Terbiye Kurulu’nun eğitim politikalarını belirleyen bir içerik kazandığını dile getiren Dinçer, “Müsteşarlık da eğitim politikaları ile ilgili idari uygulamaları yapan, icrai kabiliyetleri pekiştirilmiş bir yapıya dönüştürüldü. Böylece ikisi arasındaki uyumu sağlayacak düzenlemeler yapıldı.” dedi. Dinçer, müsteşar yardımcılarının sayısının ise 7’den 5’e düşürüldüğünü dile getirdi.

"İSTİHDAM EDİLECEK UZMANLAR, EĞİTİM POLİTİKALARINI BELİRLEYECEK"
Çalışanların uzmanlığından yararlanmak ve personelin potansiyelini artırmak için mekanik hiyerarşik yapının terk edildiğini aktaran Dinçer, “Onun yerine profesyonel bürokrasi mantığını getiriyoruz. İdari personel ve akademik personel olmak üzere iki yapımız olacak.” diye konuştu.
Bakanlıkta kariyer uzmanlık sistemini kurduklarını aktaran Dinçer, “Tıpkı Başbakanlık'ta, Hazine’de ve Devlet Planlama’da olduğu gibi bakanlıkta da kariyer uzmanlar yetişecek. Sınavları olacak, uzman yardımcısı olarak alacağız. Sonra onları yetiştirip uzman yapacağız ve onlar Türkiye’nin eğitim politikalarında fikir yürütecekler.” Milli Eğitim Bakanlığı’nda daha önce böyle bir yapı olmadığını hatırlatan Dinçer, “Politika belirleme noktasında ciddi yetersizlikler vardı.” dedi.
Ek ders uygulaması konusundaki düzenlemeyi de anlatan Dinçer, şöyle devam etti: “Bakanlıkta öğretmenlerin dışında idari personel de memur ve yönetici kadro da ek ders ücreti alıyordu. Ben bunu psikolojik olarak bu bakanlığın itibarını zedeleyen bir şey olarak değerlendiriyordum. Öğretmenlerimiz ek ders ücreti alacaklar, almalılar ama idari personelin diğer bakanlıklardaki ödenen ücretlerden daha az ücret alması nedeniyle bunu tamamlamak üzere ek ders ücreti alması doğru bir yaklaşım değildi. Aralarında da sorun çıkarıyordu. Bunu kaldırıyoruz ve Başbakanlık, Devlet Planlama ve Hazine’de olduğu gibi kendi idari personelimize fazla mesai, makam tazminatı ve benzeri diğer ek göstergelerin ödemesi yapılacak, böylece hem personelimizin hak ettiğini alma imkanına kavuşacaklar hem de 'ek ders ücreti alıyor psikolojik ezikliğinden' arkadaşlarımızı çıkartacağız.”

"ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERE KADRO KARŞILIĞI SÖZLEŞME OLMA İMKANI"
Üst düzey yöneticilere kadro karşılığı sözleşmeli olma imkanı getirildiğini dile getiren Dinçer, “Yöneticilerin atanmasında sadece hizmet süreleri değil, biliyorsunuz okulların, il ve ilçe müdürlerinin atanmasında hizmet süreleri, hizmet puanı esas alınarak atama yapılıyor. Bu ciddi bir takım yönetim zaafiyetleri doğuran bir süreç olarak gelişiyor. Bunu telafi etmek için yöneticilerin atanmasında hizmet süresi kadar, yani kıdemi kadar aynı zamanda performansını ve öğretmen yeterliklerini esas alan bir düzenleme yapılacak ülke genelinde.” dedi.

"DÜNYAYI YENİDEN KEŞFETMEDİK"
Bakanlığın yeniden yapılandırılması çalışmasının Hüseyin Çelik döneminden bu yana devam edegeldiğini hatırlatan Dinçer, “Onlarca taslak ve teklif var. En sonunda yine Hüseyin Bey’in başlattığı AB projesi olarak yürütülmüş Milli Eğitim Bakanlığı’nın kapasitesinin geliştirilmesi ile ilgili bir çalışma da var. Bu çalışmadan sonra yeşil kitap yayınlanmış ve orada bakanlığın yeniden yapılandırılmasına ilişkin teklifler de öngörülmüştü. Biz dünyayı yeniden keşfetmedik, her şeyi yeniden tanzim etmedik. Bakanlığı alt üst edecek bir düzenleme de yapmadık.” diye konuştu.
Bu çalışmalarda öngörülen etkinlik ve verimliliği artırıcı önerileri kanun tasarısı haline getirdiklerini söyleyen Dinçer, şöyle dedi: “Yeşil Kitap hazırlanırken Türkiye’de bu konuda söz söyleyecek herkes dinlenmiş, onların teklifleri talepleri göz önünde bulundurulmuştu. Sivil toplum örgütleri, öğretim üyeleri, MEB çalışanları… bir çok kesimin görüşleri bu hazırlığa yansımıştı. Biz bu çalışmaları gözden geçirip kanunlaştırdık.” Yapılan düzenlemenin rasyonel olduğunu kaydeden Dinçer, “Bunun siyasi ve ideolojik boyutu yok.” dedi.
Bakan Dinçer, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Din Eğitim Genel Müdürlüğü’nün neden Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü çatısı altına alınmadığı yönündeki bir soru üzerine Dinçer, yeni tartışmalara zemin hazırlamak istemediğini söyledi. Dinçer, “Subjektif bir takım tartışmalar yaratmak istemedim.” şeklinde konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler