Gurbet GÖKÇE- Engin ÖZMEN/BULGARİSTAN, Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan'ın oluşturduğu 'Üçlü Temas Merkezi', Kapıkule Sınır Kapısı'nın hemen karşısında bulunan Bulgaristan'ın Kapitan Andreova Sınır Kapısı'nda açıldı. Açılışa İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bulgaristan Başkabakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Rumiana Baclıvarova, Yunanistan İçişleri Bakan Vekili Nikolaos Toskas katıldı. Bakan Süleyman Soylu, Kapıkule Sınır Kapısı'ndan yanındaki heyetle yürüyerek Bulgaristan'a geçti. Üç bakan birlikte 'Üçlü Temas Merkezi'ni kurdelesini keserek açılışını gerçekleştirdi.
İçişleri Bakanı Soylu, bakanlarla birlikte düzenlenen basın toplantısında Üçlü Temas Merkezi'nin ülkemiz hem de küresel güvenlik için ciddi bir öneme sahip olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Karşı karşıya kaldığımız durumları çok net anlayabilme kabiliyetine sahibiz. Anadolu ve Balkanların düzensiz göçün önlenmesi bakımın önemli noktalar olduğunu farkındayız. Bu nedenle komşu ülkeler arasında hızlı bir işbirliği mekanizmasının varlığı ve sürdürülebilmesi hem ülkemiz hem Avrupa ve hem de dünya için büyük önem taşımaktadır. Bugün kurulacak merkezin çalışmaları neticesinde yasadışı göç, uyuşturucu ticareti, organize sular ve terör suçlar ile diğer suçlarda mücadelenin temelleri atılacaktır. Türkiye, Yunanistan ve Bulgaristan arasında ortaklaşa çalışılması bu üç ülkenin yanı sıra bu coğrafyanın da menfaatinedir."
Suriye'den kaynaklanan göçmen sorununun insani trajedi olduğunu, insanlığın 2'nci Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük nüfus hareketiyle karşı karşıya kaldığını belirten Süleyman Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bir insanlık sınavıdır. Bu sınavda başlangıç noktası olarak Suriye, geçiş noktası olarak da Türkiye ve sonrasında Balkanlar ile Avrupa bulunmaktadır. Bu noktada Türkiye en fazla duyarlılık ve iyi niyet gösteren ülke konumundadır. İnsanlık için yaptığımız harcama bugün sivil toplum kuruluşları ile birlikte 25 milyar dolar seviyesindedir. Eğer Suriye'deki soruna kalıcı bir çözüm bulanamazsa, hepimizi şiddetli bir şekilde etkisi altına alabilecek kitlesel göç dalgalarına da engel olmak maalesef mümkün olmayacak. Suriye sorunu tek başına Türkiye'nin Bulgaristan'ın, Yunanistan'ın veya herhangi bir başka ülkenin sorunu değildir, bu artık küresel bir sorundur ve herkes sorunu çözmek için elinden geleni yapmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak, hem Suriyeli göçmenlerin hayatlarını tehlikeye atmamaları, hem de insan kaçakçılarına fırsat verilmemesi, geçişleri engellemek amacıyla tüm tedbirleri aldığımızı bilmenizi istiyoruz. Nitekim aldığımız tedbirler neticesinde Ege'de 2015 Ekim ayında günlük ortalama 7 bin civarında seyreden, bu rakamın altını dikkatle çizmek istiyorum. Ortalama geçişler halihazırda 70'in altına inmiştir. Bu karşılık işbirliği ve Türkiye Cumhuriyet devletinin bu konuda ortaya koyduğu ciddiyetin ve takibin bir neticesidir."
Süleyman Soylu, polis, jandarma ve sahil güvenlik teşkilatlarının insanüstü gayretler göstererek ve hayatlarını riske atarak göçmen kaçakçılığını önlemeye çalışıtıklarını belirtti. Soylu, "Türkiye, Avrupa Birliği ile yapılan mutabakat gereği üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiriyor. Buna da en yakın şahitler, sınır komşularımız Yunanistan ve Bulgaristan. Elbette Avrupa'nın da yapması gerekenler var. Bugünkü işbirliğini yapmakta zorunluyuz. Bu Temas Merkezi de çok önemli görevler yürütecektir" dedi.
"AVRUPA TÜRKİYE'Yİ KENDİSİNE AİT TAMPON ÜLKE GÖRÜYOR"
Bulgaristan Başbakan Yadımcısı ve İçişleri Bakanı Rumiana Baclıvarova ile Yunanistan İçişleri Bakan Vekili Nikolaos Toskas da yaptıkları konuşmada, merkezinde göç, terör, uyuşturucu, sınırı aşan suçların önlenmesi konusunda büyük etkisi olacağını söyledi. Daha sonra gazetecilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Gerekirse sınır kapılarını açarız" dediğinin sorulması üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları söyledi:
"Bazen büyük ülkelerde yanlış okumalar yapar, özellikle Avrupa Türkiye'yi kendisine ati bir tampon ülke olarak görüyor. Nerede gördü, Ortadoğu ile sınırlarıyla ilgili gördü. Bunun yanılgısını Suriye meselesi ortaya çıkınca anladı. Anladığı şu, demek ki tampon ülke olarak nitelendirebileceğin bir ülke söz konusu değil. Sınır aşan meselelerin hepsiyle ülkelerin birbirine olan uzaklığın ehemmiyetin olmadığını, Suriye'deki ortaya çıkan sonuçlar tüm dünyaya gösterdi. Binlerce kilometre uzakta olabilirsiz ama binlerce kilometre uzakta olmak sorunların, meselelerin sizin tam merkezinde olmadığı anlamına gelmiyor. Aranızda başka ülkeler olabilir bu da sorunların ve meselelerin merkezinizde olmadığı anlamına gelmiyor. Bugün Avrupa, Batı yanlış okumasını net bir şekilde gördü. Fakat bana göre cesaretinden ve büyüklüğünden dolayı yani ortaklığından, ortak ülkelerin varlığından dolayı maalesef return dediğimiz dönüşü yapamıyor. Biz o dönüşü bekliyoruz. Bu 10 yıllara hatta yüz yıllara salip yanlış okumasını doğru bir okumayla beraber bütünleşmesini esas itibariyle bekliyoruz. Tekrar söylüyorum buna en çok ihtiyacı olan Avrupa'dır, buna en çok ihtiyacı olan şu anda masada olan Türkiye, Yunanistan ve Bulgaristan'ın ortaya koyduğu birlikteliktir."
Türkiye'nin Suriyeli mültecileri kendi ülkemizin vatandaşları gibi görerek insanlık adına büyük adımlar attığını belirten Bakan Soylu, Avrupalıların kabul etmese de böyle bilmesi gerektiğini söyledi. Soylu, "Bu konuda Bulgaristan ve Yunanistan'ın birbirimizin çok iyi anladığını ve ortak notada hareket etme kabiliyet bulunduğunu da belirtmek isterim. Biz birbirimizi anlıyoruz maalesef Avrupa Birliği'ni yöneten dostlarımız gerekli hassasiyeti bugüne kadar bu hassasiyeti göstermediler. Çok net. Bunu çok açık söylemek lazım. İnsanlık şartla yönetilemez. Bir sözleşmenin parçası insanlık olamaz. Bu doğru bir ey değil. Biz burada iki ülkenin orak gayretleriyle bir araya geldik ve bir süreci yöneteceğiz. 6 yıldır dünyanın temel meselesi haline gelen Suriye meselesinde Avrupa Birliği'ni yöneten dostlarımız aynı kararlılığı göstermemişlerdir" dedi.
"EN ÖNEMLİ SORUN GÖÇMEN SORUNUDUR"
Bakan Soylu, ülkelerin karşı karşıya olduğu en önemli meselenin bugün Suriye'den kaynaklı insani trajedi ve göçmen sorunu olduğunu belirterek, "Biraz önce Adana'daydım dün Adana'da yaşadığımız menfur bir saldırı münasebetiyle hastaneleri ziyaret ettim. İnanın hastanelerde Türkiye uyruklu insanımız kadar Suriyeli kardeşlerimiz de vardı, bugün insanlığın bir parçası olduğumdan duyduğum onuru belirtmek isterim. Orada yanımıza gelen, 'Şükran' diyen insanlar, teşekkür eden insanları ve çocuklarıyla geleceğe, savaştan çıkmış aydınlığı kucaklamış insanların teşekkürü parayla karşılığı bulunamaz. Bunun bir insanlık imtihanı olduğunu bunun bir sınav olduğunu hep söyledik, hep söyleyeceğiz" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz