YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Başbakan Erdoğan'dan Değerlendirmeler (2)

Başbakan Erdoğan, terör örgütünün siyasi uzantılarıyla görüşmekten kaçınmayacağını fakat siyasi uzantının ise elinde bu konuda...

Başbakan Erdoğan, terör örgütünün siyasi uzantılarıyla görüşmekten kaçınmayacağını fakat siyasi uzantının ise elinde bu konuda kullanabileceği bir yetkisi bulunmadığını söyledi. Erdoğan, Öcalan’a ev hapsi konusunda ise, “Biz böyle bir vebalin altına asla girmeyiz” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı ATV- A Haber ortak yayınında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Gazetecilerin Oslo görüşmelerinde nihai amacın ne olduğunu sorması üzerine, “Buradaki işi bitirmek, netice alabilmekti” diyen Başbakan Erdoğan, BDP ile müzakerelerin sona ermesinin kendilerinden kaynaklanmadığını söyledi. “Ben sizlere tarafsız bir gözle soruyorum; Allah aşkına yani dağdaki teröristle parlamentodaki milletvekilleri sarmaş dolaş oldu. Siz de siyasetçisiniz bunun ülkede yansıması nasıl olur?” diyen Başbakan Erdoğan, “Yaptığımız kamuoyu araştırmasında, ciddi oranda yüzde 90 oranında bu konuyla ilgili tepki geliyor. Burası çok önemli. Bunu kenara koyamayız. Biz siyasetle müzakere ediyoruz onlar inadına gidiyorlar dağdakiyle yanak yanağa görüntü veriyorlar, merhaba dedik diyorlar. Bırakın o merhabayı başkaları söylesin, sen niye gidiyorsun oraya?” diyerek tepki gösterdi.

Terör örgütünün siyasi uzantıların hiçbir fonksiyonu olmadığına dikkat çeken Erdoğan, “Yine söylüyorum, ben görüşmeden kaçmam. Kaçmam ama yapabilecekleri, ellerinde kullanabilecekleri herhangi bir şu anda ne kozları var ne almış oldukları yetkileri var. Onun için siyasi uzantılarının bağırıp çağırmaktan başka yaptıkları bir şey yok. Oslo'nun başlaması İmralı’ya gitmek bizim için olmayacak şeyler değil olabilir. Ama bu siyasi uzantının bu konuda herhangi bir yetkisi yok” dedi.

Erdoğan, İmralı ile görüşüp görüşmeme ile ilgili bir soru üzerine ise, “Herhalde öyle bir şeyler olabilir. Bunlar yine görüşülecek, yapılacak. Hakikaten buralardan bir netice alabileceğimiz umudu netleşirse, ona göre diğer adımları yine atarız. Şartları zorlayacağız” cevabını verdi.

“EV HAPSİ VEBALİNİN ALTINA ASLA GİRMEYİZ”

Başbakan Erdoğan, Öcalan’a ev hapsi sağlanacağı yönündeki iddialara da sert yanıt verdi. Erdoğan, bu işin vebalini alamayacaklarını belirterek, “Kusura bakmasınlar ısmarlama hukuk düzenlemesi yapamayız. Bu işin adımı atılmıştır. Zaten idamla yargılanması gerekirken, onunla ilgili kararlar verildiği halde gönderilirken farklı gönderildiği için, şarta bağlı gönderildiği için ondan sonra bu iş cezaevi oldu. Şimdi ne deniyor, ev hapsi. O zaman ki hükümet bunu yerine getirmiştir ama biz böyle bir vebalin altına asla girmeyiz, kimden gelirse de gelsin” diye konuştu.

"MERKEZ BANKASI BİZİ DİNLEMİYOR"

Başbakan Erdoğan, Merkez Bankası ile ilgili bir soru üzerine de faizlerin durumuna dikkat çekti. Şuan faiz rakamlarını yüksek bulduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Ama Merkez Bankası ne kadar dinliyor, ne kadar dinlemiyor ortada. Şu anda dinlemiyor” diyerek, “Benim girişimcim bu şekilde yüksek faizlere mahkum edilirse, yüzde 18-19-20'ye kadar bu noktaya vardırırsa nasıl gelsin yatırım yapsın? Bizim tulumbanın içine suyu koyabilmemiz lazım ki tulumba su bassın” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, yasa ile ilgili bir çalışmanın da bulunduğunu söyleyerek, “Bunu daha kısar mıyız azaltır mıyız, burada içeriğini daha zenginleştirir miyiz? Bunu yapmak suretiyle bir hamle inşallah yine yapacağız'' değerlendirmesinde bulundu.

"TÜRKİYE’NİN GÜÇLENMESİNİ KİMSE İSTEMİYOR"

Erdoğan, terör örgütünün son dönemlerdeki saldırılarının Suriye ile alakalı olduğu yönünde kendilerine istihbarat gelip gelmediği sorulması üzerine, Türkiye’nin bölgede güçlenmesini isteyen ülke olmadığını belirtti. Güçlü bir Türkiye’nin bölgede ve dünyada bir çekim alanı oluşturacağını kaydeden Erdoğan, bunun ise Türk milletinin genlerinde olduğunu, Türk milletinin her zaman büyük devlet anlayışının bulunduğunu söyledi. Osmanlı’dan da örnekler veren Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin büyümesi ile ilgili olarak şunları ifade etti:

“10 yılda milli gelirdeki yükselişten tutun da bütün borçların ödenmesine yönelik attığımız adımlara varıncaya kadar… Özellikle ben mesela Merkez Bankası'nda 27,5 milyar dolar dendiği zaman göreve geldiğimizde 'ya arkadaşlar komplekse giriyorum, bizim bu işi bir an önce değiştirmemiz lazım. Yani bizim 100 milyar dolarları yakalamamız lazım. Çünkü bizim Merkez Bankamız ne kadar güçlü olursa biz dünyaya çok daha farklı mesajla yaklaşacağız’ dedim. Hamdolsun şimdi onu yakaladık. 10 yıl önce Merkez Bankası'nın döviz rezervi 27,5 milyar dolar. Bugün hamdolsun 110 milyar dolara ulaştı.”

IMF’ye olan borcun Nisan ayında biteceğini hatırlatan Erdoğan, “23,5 milyar dolardan devraldık. Kimdi iktidarda MHP, DSP, ANAP... Şu anda 1,3 milyar dolara düştü. Biz bunu hemen öderiz. Ama ödemeye gerek yok. Çünkü bakıyorsun faiz ödemesi çok çok düşük. Nisan ayı da geliyor zaten, Nisan ayında bitiriyoruz, sıfırlıyoruz. Şimdi biz aksine IMF'ye 5 milyar dolar borç veriyoruz. Bakın buraya geldik” şeklinde konuştu.

“DARBEYİ ÖNLEME MAHARETLERİ OLDUYSA, ONLARA TEŞEKKÜR EDERİZ”

Başbakan Erdoğan, Balyoz Davası’nda mahkemenin verdiği kararın ardından Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman arasında darbeyi kimin engellediğine dair çeşitli açıklamalar olduğunu ve darbeyi kimin engellediğine dair bir soru sorulması üzerine, “Eğer kendi içlerinde böyle bir darbeyi önleme mahareti olduysa, biz onlara teşekkür ederiz” dedi. Bu konuda darbeyi asıl sivil iktidarın duruşunun engellediğini söyleyen Erdoğan şunları kaydetti:

“Bu konuda mevcut sivil iktidarın kararlılığı her şeyin önüne geçmiştir diye düşünüyorum ve bu sivil iktidar kararlılığıyla duruşuyla bir defa bu tür şeylere hiçbir zaman fırsat vermemiştir. Mesela biliyorsunuz 27 Nisan olayına da bir muhtıra diyenler oldu. Ama ben her zaman bunu bir muhtıra olarak değerlendirmediğimi söyledim. Tam aksine biz muhtırayı hemen ertesi sabah verdik. Onu bir bildiri olarak kabul ettik. Bir defa 'yerinizi bilin' dedik onlara yani. 'Bu iş bizim işimizdir, atılması gereken adımı biz atarız, yapılması gerekeni de biz yaparız.' Hiç bu tür şeylerin ülkemizde şu anda yeri yok. Mesela yeri gelmiştir, biz bu özellikle ileri teknolojiyle donatılmış bir orduyu konuşmuşuzdur, sayısı fazla değil. Bakın bu sayı devamlı azaltılıyor. Bu tenkisat daha da devam edecektir.”

Erdoğan ayrıca, Türk Ordusu’nun sayısının azalıp azalmayacağı yönündeki bir soruya ise şu cevabı verdi:

“Zaten azalıyor. Böyle bir noktaya geldik. Şimdi hep 'profesyonel' deniyor da kimse 'profesyonel ordu nedir?' diye sorsan bilmiyor. Şu an bizim ordumuzun üçte ikisi zaten profesyonel. Bu noktadayız. Ama temenni ederiz ki bu daha da artsın ve daha da bu noktada attığımız adımlar var. Mesela biz 'hudut birlikleri, sınır birlikleri' dedik ama maalesef kimse sınır birliklerinde görev almak gibi bir şeye yanaşmıyor. Böyle de bir durum söz konusu. Şu anda az sayıda müracaat edenler oluyor. Bununla şu anda yolumuza devam ediyoruz.”

"DARBE HAZIRLIKLARINI HİSSETTİRMEDİLER"

Başbakan Erdoğan, Hilmi Özkök Paşa’nın görevde olduğu süre içerisinde darbe girişimleriyle ilgili kendilerine istihbarat verip vermediği yönündeki bir soruya üzerine şunları söyledi:

“Bizim haftada olağan bir rutin görüşmelerimiz olurdu. Hilmi Paşa hakikaten okuyan, düşünen yani üreten bir Genelkurmay Başkanı olarak dört yılı birlikte geçirdiğimiz bir paşaydı. Tabii böyle bir şeyi hissettirmediler. Böyle bir şeyi yaşamış olsa inanıyorum ki, bizimle onu paylaşırdı.

Ama tabii bazı rahatsızlıkların olduğu istikametinde o da hükümetle değil, dışarıdaki bazı gelişmelerin, bu zaman zaman medyadan olmuştur. Çünkü medya hakikaten birçok yerlere çomak sokmakta çok mahir. O tabii bir yerleri tahrik ediyor. Tahrik edince hemen bakıyorsunuz belli hesaplar sorulmak isteniyor.

Ordudaki yönetici kadroların kendilerini savunma noktasında belli hakları da yok. Yani avukat tutmakmış, yani belli bir parayı oraya tahsis etmek, ödemekmiş, kendi aralarında icabında bir fon oluşturdular mesela o fonu oluşturdukları zaman medyada bu da çok ciddi eleştiriler aldı, 'böyle bir fonu nasıl oluşturursunuz' diye. Mecburi buralardan para kesiliyor vesaire gibi birçok şeyler oluşmuştur. Onlar da kendi içlerindeki hukukçularla bu tür adımları attılar, bu tür şeyler de oldu. Ama o dört yıl içinde bizim buna yönelik böyle bir ciddi gelişme, hiçbir zaman aramızda gündeme gelmediği gibi Milli Güvenlik Kurulu'nda filan da böyle bir şey asla gündeme gelmemiştir.”

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler