BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, terör örtüğü elebaşı Abdullah Öcalan’dan bekledikleri mektupların bugün parti genel merkezlerine ulaştığını belirterek, “Partinin bütün yetkili kurulları, bu mektubun içeriğiyle ilgili tartışmalarını yürütecek; mektubun diğer muhataplarına ulaşmasını sağlayacak. Kendi önerilerimizi, bu konudaki yaklaşımlarımızı da en kısa zamanda derleyip, toplayıp yeniden İmralı’da bir başka heyetle, belki üçüncü bir heyetle iletilmesi için hazırlığımızı sürdüreceğiz” dedi.
Demirtaş, partisinin TBMM grup toplantısında, İmralı sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öcalan’dan bekledikleri mektupların parti genel merkezlerine ulaştığını belirten Demirtaş, “Bugün itibariyle partinin bütün yetkili kurulları, bu mektubun içeriğiyle ilgili tartışmalarını yürütecek; mektubun diğer muhataplarına ulaşmasını sağlayacak. Süreci en hızlı şekilde, uzatmadan, zamana yaymadan işletmek için biz ne gerekiyorsa onu yapacağız. Kendi önerilerimizi, bu konudaki yaklaşımlarımızı da en kısa zamanda derleyip, toplayıp yeniden İmralı’da bir başka heyetle, belki üçüncü bir heyetle iletilmesi için hazırlığımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
“HÜKÜMETİN BU SÜRECİ TEK BAŞINA GÖTÜRMEYE GÜCÜ YETMEZ”
Hükümetin bu süre zarfında kullanacağı dil, üslup ve atacağı pratik adımların sürecin geleceğini belirleyecek en önemli şey olduğunu belirten Demirtaş, “Biz sorumluğumuzu ötelemeden, sorumluluktan kaçmadan hükümetin bu konuda sorumluluklarını hatırlatmak göreviyle karşı karşıyayız. Tek başına AK Parti’nin bu süreci götüremeyeceği kesindir. Gücü yetmediği için değil, parlamentodaki sayısal durumu yetmediği için değil; demokrasi anlayışı yetmediği için bu süreci tek başına götüremez” diye konuştu.
BDP olarak sorunu demokrasi ve özgürlükler boyutuyla kamuoyuna iyi anlatamazlarsa, sürecin ilerleyemeyeceğini belirten Demirtaş, şöyle devam etti:
“Bizim buradaki tarihi sorumluğumuz tam olarak da budur. Biz bunu yaparken, haksız iftiralar, engellemeler olmuyor mu? Oluyor, olmaya da devam edecek. Biz bu süreci, bu barış girişimini destekliyoruz; biz AK Parti’yi desteklemiyoruz. AK Parti’nin parti programını desteklemiyoruz, desteklesen orada olurduk. Bizim partimizin programı var, bütün sorunların çözümüne dair detaylı önerilerimiz var. Bizim arkasında durduğumuz, duracağımız demokratik çözüm anlayışı odur. Eminim ki bizi tanıyanlar, bize güvenenler hiçbir koşulda bu ilkesel duruşumuzdan taviz vermeyeceğimizi biliyorlardır. Biz mevcut iktidar, yönetim, yetki AK Parti’de olduğu için elbette ki, AK Parti ile birlikte bu sorunu barışçıl bir sürece nasıl dönüştürebiliriz tartışmasını yaparız. Görüşmek gerekirse görüşürüz, ilişki kurmak gerekirse yaparız. Bütün bunları yaparken şunun da farkındayız; biz AK Parti’nin Türkiye geneline dair politikalarının, Türkiye’nin derdine derman olmayacağını da biliyoruz. AK Parti ile bu ülkeye barışı getirmek için uğraşırken, önümüzdeki seçimlerde AK Parti’yi sandığa gömmemek için de bir gerekçe değil bu. Çünkü biz kendi parti politikalarımıza güveniyoruz, çözüm önerilerimize güveniyoruz. Biz halka bunu anlatacağız. Halkın en çok bilmesi gereken şey BDP’nin çözüm anlayışıdır. Eğer bu gerçekleşemezse, bunu doğru şekilde halkımıza doğru anlatamazsak bu ülkeye demokrasiye getirmek çok zor olacak.”
“ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİ ŞART”
AK Parti’nin 11 yıllık iktidarında pratiklerini gördüklerini, şimdi de AK Parti iktidarının stratejik bir zihin değişikliğine gidip gitmeyeceğini görmek istediklerini belirten Demirtaş, “Bildiğimiz klasik yönetim anlayışı, klasik demokrasi anlayışı, tekçi anlayış değişecek mi, bunu görmek istiyoruz” dedi.
Bugüne kadar AK Parti iktidarının çeşitli bahaneleri olduğunu, ‘şu kesimler engel oluyor’ dediğini belirten Demirtaş, şimdi ise toplumun büyük kesiminin sürece destek verdiğini ve AK Parti’nin de bahanesi kalmadığını söyledi. Demirtaş, “Fakat köklü bir zihniyet değişikliği olmadan, klasik anlayışla, cumhuriyetin bugüne kadar toplumlu tekleştirme anlayışıyla bu sorunu çözerim anlayışı bir kez daha dayatılırsa, bir kez daha 11 yıllık AK Parti geçmişi ortaya konursa, bizim kaygımız odur ki; buradan özgürlük demokrasi çıkmayacak. Ama böyle gelmiş böyle gider anlayışına da biz itibar etmiyoruz” dedi.
“BU SÜRECİ ELİTLERE KARŞI YAPIYORUZ”
Birilerinin süreçten rahatsız olduğunu ve önerileri olmadığı için sadece bağıranlar olduğunu ve onlara kulak asmayacaklarını ifade eden Demirtaş, şunları söyledi:
“Kürt sorununu yaratan zihniyet, Kürt sorununu daha Cumhuriyetin başından yaratan zihniyet bugün çıkıp bize demokrasi dersi veremez. Önce kendilerine bir baksınlar bakalım. Bu ülkede yaşanan temel bütün acılara, katliamlara imza atmış zihniyet bize demokrasi dersi veremez. Bizim bu konudaki pratiğimizi, fedakarlığımızı, cesaretimizi en çok da zannediyorum ezilenler, ötekileştirenler anlıyor. Cumhuriyet tarihi boyunca bir eli yağda, bir eli balda elitler sınıfı olarak, halktan bihaber, Kürt’ten bihaber, Alevi’den bihaber, Müslüman’dan bihaber, yaşadığı acıdan, travmadan bihaber, sadece toplumu üstten dizayn etmeye çalışan elitler bundan rahatsız olacaktır, olsunlar. Tam da onlara karşı yapıyoruz bu süreci zaten, tam da o elit sınıfların hegemonyasına, egemenlik anlayışına karşı yapıyoruz. Bu ülke, bu topraklar hiç kimsenin tapulu malı değildir. Hiçbir etnik kimliğin, ideolojinin, tapulu malı değildir.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz