BİZE ULAŞIN
Beşiktaş'ın Kayserispor'u 4-2 yendiği maçın yankıları devam ediyor. Sergen Yalçın'ın ayrılığı sonrası takımın daha da kötüye gitmesini bekleyen otoriteler dün gece gelen galibiyetle bir hayli şaşırdı. Alınan galibiyetten daha çok oynanan oyunu takdir eden sporseverler sosyal medyada flaş ifadeler kullandı. Beşiktaşlı taraftarların maç sonunda yaptıkları paylaşımlar gündem olmayı başardı. Takımın oyununu çok beğenen siyah-beyazlı taraftarlar her oyuncusunu ayrı ayrı tebrik etti. Spor yazarlarından da Beşiktaş'a tatlı sert eleştiriler vardı. İşte o yazıların bazıları...
Ömer Üründül/Sabah: Beşiktaş taraftarı stadı doldurup coşkulu bir destek ile takımından yeni bir sayfa açmasını bekliyordu. Siyah-beyazlı takım bu itici güçle oyunu ilk yarıda karşı alana yıktı. Ama pozisyon açısından son derece yetersizlerdi. 45. dakikadaki gole kadar bir tek Batshuayi'nin çaprazdan attığı bir şut var. Dün gece iki handikap vardı. Birincisi, Beşiktaş takım olarak bu sezon formsuzdu. Ghezzal, Pjanic ve Batshuayi'nin fiziki güçleri yeterli değildi. Atiba da eski Atiba değildi. İkincisi ise; Kayserispor'un iyi yerleşimli alan savunması ve kazandıkları her topta hücumu düşünüp sahayı geniş tutmalarıydı. Devre sonunda Kayserispor büyük bir şanssızlık yaşadı. Hiç kimse şunu demesin; 'Hoca değişikliği takımı ateşler.' Geçin onları, Beşiktaş'ın başına Jose Mourinho mu geldi? Sadece Sergen gitti. Bundan sonra Beşiktaş ne yapar? İstese çok şeyler yapar. Yapacak gibi de görünüyor. Ali Şansalan çok zorlu ve sıkıntılı bir dönem geçirdi. Trabzon-Fenerbahçe maçından sonra onun yaşadıklarını tahmin edebiliyorum. Ama dün gece bence kolay olmayan bir maçı mükemmele yakın yönetti.
Ali Gültiken/Sabah: Beşiktaş'ın bu sezon en büyük sorunu takıma katılan yeni transferlerin etkisizliğiydi. Hem kendileri takıma bir şey vermediler hem de diğer oyuncuları bozdular. Çünkü önemli mevkiler; santrfor, 10 numara ve 8 numara pozisyonları takımın can damarıdır. Bu alanda oynayan oyuncular iş yaptıklarında yalnızca Beşiktaş değil bütün takımlar işler hale geliyor. Demek ki isteyince oluyormuş. Taraftarın da hem desteği hem de ittirmesi ve zorlamasıyla Beşiktaş takım olarak hem temposunu yükseltti hem de oyun coşkusunu artırdı. Bu artış bazen telaş ve hataları da ortaya çıkarsa da en önemlisi Beşiktaş'ın kendi potansiyelini dışa vurdu.
Oktay Derelioğlu/ Takvim: ADETA 'korku tüneli'nden geçen Beşiktaş için Kayserispor maçı hayati önem taşıyordu. Siyah Beyazlılar maça kötü başladı, kötü goller yenerek iki kez de geriye düştü. Ancak futbolcular pes etmedi ve Kartal galibiyete ulaşmayı bildi. Futbolcuların dün kazanmayı çok istediğini gördük. Takımın Sergen hocanın gidişi sonrası sahada bir reaksiyon verdiğine şahit olduk. Mental açıdan güçlü ve maçı isteyen bir Beşiktaş vardı sahada. Dün özellikle ikinci yarıdaki Beşiktaş bir hayli coşkuluydu. Rakip kaleye her gittiklerinde neredeyse tehlike yarattılar ve sonunda haklı bir galibiyet aldılar ve Beşiktaş hayata döndü.
Bilal Meşe/Milliyet: Tribün böyle.... Ya saha içi? Valla, Kartal kazandı diye eleştirmemek olmaz! Özellikle ilk yarı.. Topla oynama yüzdesi Kartal’ın uzak ara lehine... Ya futbol, ya üretim, ya pozisyon? Bir kaleyi bulan şut, bir de gol, hepsi o kadar. Yani Kartal, bu yarıda ‘aynı tas, aynı hamam’! Niye? Topla bu kadar yavaş olursan, vites yükseltmezsen, adam eksiltmezsen, pozisyon bulmak için göbeğiniz çatlar göbeğiniz! Eee bir de Kartal, rakipler için bilinen köydür, kılavuz istemez! Demem o ki, Kartal’dan puan ya da puanlar mı almak istiyorsunuz? Alan daraltın, savunmanıza yaslanın, sabırlı olun, yeter... Tıpkı Kayserispor gibi...
Metin Tekin: Beşiktaş'ın dördüncü golünden sonra şampiyonluk sevinci gibi sevinç yaşandı. O sevinç, duygu patlamasının getirdiği bir durumdu. Önder Hoca'yı da tebrik ederim. Çok ihtiyacı olan bir galibiyetti. Maçın senaryosu da güzeldi. Seyirciyi de havaya soktu. Finali güzel olan bir senaryo oldu. Beşiktaş tribünleri de kazandı. Beşiktaş ikinciliği çok büyük bir hedef haline getirmeli. Sonra şampiyonluk olur, olmaz bilemem. İkincilik büyük hedef. Gençlerle gidebiliyorsanız harika olur.
Önder Özen: İlk yarı Rıdvan Yılmaz çok etkiliydi. Dört tane çok önemli hücum işi yaptı. İki tane net gol pozisyonu yarattı. Bir sol bek ne zaman, nasıl bindirir? Bunları gösterdi. Bu performans 60 dakika sürdü. İlk yarı Cyle Larin savunmaya yardımcı olmadı. Miralem Pjanic de savunma işlerinde yoktu. Josef de Souza'nın olmaması orta sahaya etkiledi. Beşiktaş maç sonlarına doğru enerjisi düşerdi, havlu atardı. Ancak bu kez son dakikalarda enerjisi daha da yükseldi. 2-2'den sonra daha da enerji arttı. 10 dakika daha olsa, ağır bir hezimet olurdu.
Rıdvan Dilmen: Beşiktaş'ta oyuncular büyük sorumluluk aldı ve öyle kazandılar. Nerede sorumluluk aldılar maçın başında, ilk golden sonra, ikinci golden sonra sorumluluk aldılar. Beşiktaş oyuncuları dedi ki, "Bu kulübün simge isimlerinden biri gitti, bugün kaybedersek ibre bize döner" dediler. Medya açısından, taraftarlar açısından her şey çok farklı oldu bu maçta. Taraftarlardan bazıları eve gidene kadar 4 olmuştur. Sergen Yalçın, herhangi bir Beşiktaşlı değil. Ayrıldıktan sonra taraftarların da kafası karıştı. Sergen Yalçın, geçen sezon iki kupayı kazanmasa taraftarlar bu kadar ikiye ayrılmazdı.
Tümer Metin: Enteresan bir akşam oldu. Bence Beşiktaş kırılma maçlarından birini oynadı. Sezonun bundan sonrası için, oyuncular üzerindeki soru işaretlerini kaldırabilmek için bir kırılma maçıydı. Thiam'ın golünün ardından tribünlerden Sergen Yalçın tezahüratı yükseldi. Bu hem bırakan hoca hem de yönetim açısından da seyircinin bu tezahüratı bundan sonraki haftalar için skor değişmeyeseydi oyuncu üzerindeki etkisi, Dolmabahçe üzerindeki etkisi, tesisler üzerindeki etkisi bambaşka bir yere götürebilecek seviyede olurdu.
