Bursa Belgeliğine 5 Yeni Eser Daha Kazandırıldı

Bursa'da, somut olmayan kültürel miras çalışmaları kapsamında hazırlanan 5 eser daha Bursa belgeliğine kazandırıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, kaybolmaya yüz tutan bilgi, belge ve dokümanları en iyi şekilde gelecek kuşaklara aktararak, kentin hafızasını sürekli taze tutmayı amaçladıklarını söyledi.

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kütüğü, Kızık Köyleri, Çarşı’nın Öyküsü ve Ziraat Mektebi, Bursa’nın Hazireleri, Anıtsal Eserler, Osmanlı’dan Günümüze Spor Tarihi gibi somut olmayan kültürel mirası en iyi şekilde yansıtan eserlere 5 eser daha ekledi. Bursa Araştırmaları Merkezi tarafından hazırlanan Aksu Köyü, Bursa´da Yaşamak, Bursa´nın Oğlu İstanbul´un Babası, Cumhuriyet´in İlk Yıllarında İstanbul Basınında Bursa ve Efsane Kaptan Sedat (3) Özden isimli eserler, Dağ-Der Kültür Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna tanıtıldı.

Bursa’nın tarihi ve kültürel mirasını ayağa kaldırmak amacıyla son 8 yılda hayata geçirdikleri restorasyon çalışmalarıyla dünyaya örnek hale geldiklerini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, somut olmayan kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılması için adeta bir yayınevi gibi çalıştıklarını söyledi. Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Araştırmaları Merkezi tarafından son 3 yılda 70 ve 8 yılda da 150’nin üzerinde eseri Bursa belgeliğine kazandırdıklarını ifade eden Başkan Altepe, kent kültürüne yönelik eserlerin de UNESCO tarafından örnek alınıp, diğer ülkelerde de uygulamaya geçirildiğini aktardı.

Bursa belgeliğine kazandırılan her eserle birlikte kaybolmaya yüz tutan tarihi bilgi, belge, fotoğraf ve dokümanların geleceğe taşındığını kaydeden Başkan Altepe şunları kaydetti: "Kültür ve medeniyetin beşiği olan Bursa’da 8500 yıllık arkeolojik alandan 2300 yıllık surlara, Osmanlı eserlerinden Cumhuriyet döneminin önemli anıtsal yapılarına kadar her alanda yoğun bir çalışma içindeyiz. Artık bu konuda referans alınan bir belediye konumuna geldik. Tarihi Kentler Birliği’nin bu yılki büyük ödülünü almamız da bu çalışmalarımızı taçlandırmış oldu. Bugün Bursa belgeliğine kazandırdığımız eserler konusunda büyük emekleri olan başta yazarlarımız olmak üzere herkese çok teşekkür ediyorum."

Cumhuriyetin ilk yıllarında 'İstanbul Basınında Bursa’ adlı esere imza atan Fatih Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ali İhsan İlhan, harf inkılabı ile ilgili bir tez hazırlığında iken eski gazetelerde gördüğü Bursa ile ilgili haberlerin çok dikkatini çektiğini ve bu nedenle böyle bir çalışma yaptığını söyledi. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Bursa’nın İstanbul basınında bazı yönlerden Ankara’dan bile daha ön plana çıktığını dile getiren İlhan, özellikle kültürel, sanatsal ve sosyal hayat açısından Bursa’nın İstanbul’dan sonra ikinci sırada geldiğini vurguladı. İlhan, böyle bir eserin Bursa belgeliğine kazandırılmasına sağladıkları katkı nedeniyle Başkan Altepe’ye teşekkür etti.

EFSANE KAPTAN DA BELGELİĞE GİRDİ

Bursaspor tarihinin efsane isimleri arasında yer alan hem Bursaspor’da hem de milli takımda kaptanlık yapan Sedat Özden (Sedat 3) de hayatı, Bursasporlu yılları ve anılarıyla Bursa belgeliğindeki yerini aldı. Kendisi için çok onurlu ve şerefli bir gün olduğunu dile getiren Sedat Özden, bu şekilde onurlandırılmanın heyecan verici olduğunu belirterek, eseri Bursa’ya kazandıran herkese teşekkür etti. Kitabı kaleme alan Mustafa Doğru da Sedat Özden’in futbolculuğunun yanında insan olarak da örnek alınacak biri olduğunu kaydetti.

'Bursa’da Yaşamak' isimli esere imza atan yazar Sefer Göltekin de denemelerden oluşan eserinin Bursa’yı anlama çabalarının bir ürünü olduğunu söyledi. Bursalı olup da bu kente dair edebi üren veren tek kişinin Lami Çelebi olduğunu, diğer eser sahiplerinin hep Bursa dışından kişiler olduğunu ifade eden Göltekin, “Ben bir Bursalı olarak, Bursa’ya farklı bir pencereden nasıl bakarım diye düşündük. Aslında bu benim Bursa’yı anlama çabalarımın bir ürünü. Bursa’da yaşamanın farklı bir boyutunu bir kişiye bile fark ettirebilirsem ne mutlu bana.” ifadesini kullandı.

‘Aksu Köyü’ isimli esere imza atan Hüseyin Öztürk de Aksu köyünün Bursa’dan önce Osmanlı olan bir köy olduğunu hatırlatarak, Bursa tarihi açısından büyük önem taşıyan bu köyün bilinmeyen yönlerini Bursa belgeliğine kazandırmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.