Canatar: "şiddetle Yüzleşmeliyiz"

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Adana Şube Başkanı Dr. Taner Canatar, günümüzde kadına yönelik her türlü şiddet kültürü ile yüzleşmek ve buna karşı mücadele etmek gerektiğini söyledi. Canatar, sorunun arka planındaki sosyal, kültürel ve ekonomik birçok unsurun tartışılması ve kalıcı çözümler aranması çağrısında bulundu.

Canatar, 8 Mart tarihinin; kadınların güncel taleplerinin ifade edildiği ‘özel bir gün’ olduğunu kaydederek, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadın haklarının kazanılmasında nerelerden başlandığının ve bugünlere nasıl gelindiğinin hatırlandığı, kadınların yürüttüğü özgürleşme mücadelesinin kutlandığı ve de kadınların güncel taleplerinin ifade edildiği özel bir gündür” dedi.

Kadın hakları alanında yaşanan olumsuzluklar ve hak ihlalleri karşısında duyarsız kalınmaması, söz sorunu sorunların giderilmesi ve iyileştirilmesi yönünde toplumun bilinçlenmesi, bu yönde çaba gösterilmesi gerektiğini kaydeden Canatar, “Ülkemizde ne yazık ki kadına yönelik şiddet utancı hala yaşanıyor” yorumunda bulundu.

21. yüzyılın Türkiye’sinde hala töre veya namus cinayeti, cinsel şiddet, aile içi şiddet, kadınların hor görülmesi, dövülmesi, kız çocuklarının küçük yaşta evlendirilmesi gibi olaylar yaşandığını anlatan Canatar, ‘Dünya Kadınlar Günü'nde bu sorunların arka planındaki sosyal, kültürel ve ekonomik nedenlerin tartışılıp, kalıcı bir çözüm aranması gerektiğinin altını çizdi.

Her konuda olduğu gibi kadına yönelik şiddet konusunun da sadece bir güne sığdırmaya çalışmanın, sadece o günde konuşup hatırlamanın, suni bir etkiden öteye gidemeyeceği uyarısında bulunan Canatar, kadına yönelik cinsel şiddetin de bir insan hakları ihlali olduğunu kaydetti. Canatar, “Bu günde üzerinde durmamız gereken en önemli konulardan biri de Türkiye’de demokrasinin erkekler yönetimine dönüşmüş olmasıdır” ifadesini kullandı.

Bu durumun demokrasi ve demokratik katılımın önündeki en büyük engellerden biri olduğunu vurgulayan Canatar, kadınların siyasal alanda olduğu gibi iş ve sosyal yaşamda daha fazla etkin olmaları önündeki engellerin kaldırılması çağırısında bulundu. Canatar, kadına yönelik şiddet, kadınlara yöneltilmiş en ciddi ayrımcılık biçimi olduğunu ifade ederek, cinsel şiddetin de hemen her kadının bir şekilde maruz kalabileceği bir şiddet türü olduğunu anlattı. Canatar, “Cinsel saldırıya uğrayan kadınların, bu saldırıları bir şekilde hak etmiş olduklarına dair yaygın inanç, kadınların mağduru olduğu suçtan dolayı toplum ve aile tarafından kendilerinin cezalandırılması korkusuyla sessiz kalmalarına neden oluyor. Bu haliyle de tüm zaman ve toplumlarda görülen yaygın bir insan hakkı ihlalidir. Namus, iffet ve ırz kavramlarının sadece kadının bedeniyle ilişkilendirilip, dar bir çerçevede ele alınmasının sonuçlarını sadece kadınlarımızın çekmesi doğru değil” diye konuştu.

Günümüzde kadına yönelik her türlü şiddet kültürü ile yüzleşmek ve buna karşı mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Canatar, ‘Dünya Kadınlar Günü’nde bu sorunların arka planında yer alan sosyal, kültürel ve ekonomik birçok unsurun tartışılması ve kalıcı çözümler aranması gerektiğini de tekrarladı. Canatar, kız çocuk ve kadınların eğitilmeleri ve iyi yetiştirilmeleri konusunda herkese görevler düştüğünün altını çizdi.