Çelik’ten Açlık Grevi Açıklaması

Açlık grevleri 69 gününde sona erdi. Grevleri sona erdirin çağrısı ise İmralı Cezaevi’nde bulunan Abdullah Öcalan’dan geldi. Gece saatlerinden ilk olarak İzmir Cezaevi’nde karşılık bulan çağrıda 520 mahkûm açlık grevine son verdi. Şanlıurfa’da bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik grevlerin sona ermesini değerlendirdi. Kimin çağrı yaptığı değil sonuç önemlidir diye Bakan Çelik, “Önemli olan bir tek kişinin bile ölmemiş olmasıdır. Kimse bu olayı da siyasi çıkara dönüştürmesin, terörle ilişkilendirmesin” dedi.

ÖLÜM OLMADAN SONLANMASI SEVİNDİRİCİ

Bakan Çelik, “Bir ölüm olayı daha olmadan sonlanması memnuniyet verici. Fakat şunu söylemek istiyorum; Türkiye ne Saddam’ın Irak’ı ne Esat’ın Suriye’si ne de Mübarek’in Mısır’ı… Türkiye demokratik bir ülkedir. Tüm hak arama yollarının açık olduğu bir ülkedir. Dolayısıyla masada konuşularak halledilmeyecek hiçbir meselesi olmayan Türkiye’nin dışa dönük imajını bozacak bu ve benzeri davranışlardan herkesin sakınması gerekmektedir. Şimdi dışarıda, Türkiye’ye çok uzakta olan insanlar “Türkiye’de ne oluyor?” diye soru soruyor. Türkiye’de ne oluyor. Türkiye’de çok güzel şeyler oluyor. Çok anlamlı şeyler oluyor. Bunları karartmaya, bu güzel gidişatı bozmaya, düşmanı sevindirmeye dönük davranışlardan her vatandaşımızın kaçınması gerekir. Şunun da bilinmesi gerekiyor. Bakınız ben bu bölgenin milletvekiliyim. Biz bütün vatandaşlarımızın temsilcileriyiz. Vatandaşlarımızın arasında bir ayrım yapmayı da doğru bulmuyoruz. Son derece yanlıştır. Ben Kürt’ün de Arap’ın da Türk’ün de temsilcisiyim. Bu ülkede kimler yaşıyorsa bütün vatandaşlarımızın biz bakanıyız, milletvekiliyiz ve sorumlusu yetkilisiyiz. Dolayısıyla burada bölgesel insanları sağa sola bölüp bölüp, eskiden olduğu gibi sağcılık-solculuk… Bugün yok efendim “Türk-Kürt” deyip hizmet bekleyen sorunun çözülmesini bekleyen vatandaşlarının sorunlarını görmemezlikten gelmeye dönük politik ve siyasi şovlardan, davranışlardan herkesin kaçınması gerekiyor.

ÜLKEMİZİN İMAJINI BOZACAK DAVRANIŞLARDAN KAÇINMAK GEREKİR

Bölge insanına da seslenen Bakan Çelik, “ Hizmetse hizmet, konuşmaksa konuşmak, sorun çözmekse sorun çözmek, eyvallah. Ama bunun ötesinde ülkemizin imajını bozacak davranışlardan herkesin kaçınması, herkesin kenetlenmesi ve topyekun Türkiye’nin daha da kalkınması konusunda elbirliği gönül birliği yapmamız gerekiyor” dedi.

İŞİN PERDE ARKASINI TERÖRLE BAĞLARLARSA KENDİLERİNE YAZIK EDERLER

Açlık grevlerinin Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine son bulduğunun belirtilmesi üzerine Bakan Çelik, “ Kimin çağrısı ben bilmiyorum. Ne şekilde gelişti bilemiyorum ama Ben işin sonuç boyutuna bakıyorum. Burada bir insanımızı dahi kaybetmememiz gerekiyordu. Böyle bir şekilde neticelenmesi sevindirici ama işin bu ötesi, perde arkasını yine terörle bağlantılı, yine çatışmalarla bağlantılı şekle dönüştürülüyorsa kendilerine yazık ediyorlar. Çünkü bakın ben halkın içindeyim. Halkımız bu çatışmalardan yorulmuş. Kavgalardan yorulmuş. Bu çatışma ve kavgalar vatandaşa hayatı çekilmez hale getirmiş. Bunun için artık teröre pirim vermeyen bir vatandaşımız var. Bunları zorlayarak bunlara baskı uygulayarak ne istiyorsunuz. Ne isteniyor, ne arzu ediliyor. Bunların ortaya çıkması gerekiyor. Nedir Türkiye’de konuşulmayan mesele? Bunun için olayların öncesinde terörle bağlantılı hale getirilmesini doğru bulmuyorum. İyi ki bir kişi hayatını kaybetmeden bir kişini bile burnu kanamadan sona erdi” dedi.

YANİ KOL KOLA OLUNACAK BAŞKA LİDER Mİ YOK DÜNYA’DA?

Gazeteci Cüneyt Ünal’ın serbest bırakılma sürecinde CHP’li milletvekillerinin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’la birlikte fotoğraf çektirmesini değerlendiren Bakan Çelik, “ Özgürlüğü kısıtlanmış bir vaziyette bulunması hepimiz için üzüntü verici bir durumdu. Bunun oradan kurtarılıp getirilmesi taktire şayan bir hareket ve davranıştır. Bunu kimin yaptığını sorgulamayız. Ama “bu gazetecinin özgürlüğüne kavuşmasını Esat’la kol kola yaptım” şeklinde söylerseniz, yani bu işi siyasallaştırırsanız, işin insani boyutu doğru bir şeydir. Kimin ne imkanı ne gücü varsa zorda olan özgürlüğü kısıtlanmış olan gazeteci de olsa bir vatandaş da olsa onu kurtarmak hepimizin insani görevidir. Buna böyle bakmamız gerekiyor. Ama bunu siyasallaştırdın mı, buna politikayı bulaştırdığın zaman o zaman Cumhuriyet Halk Partililer bu işin altında kalırlar. Yani kol kola olunacak başka lider mi yok Dünya’da? İnsanını, çoluğunu çocuğunu katleden insanla kol kola girmek veya sizin dediğiniz gibi fotoğraf çektirmek olayı da oluyor ise bu işe siyasal boyut kazandırmaya çalışıyorlarsa o zaman da son derece sıkıntılı bir tablo ortaya çıkıyor ki, ana muhalefete böyle bir diktatörle kol kola olmayı yakıştıramayız” dedi.

BAŞAR KADUMİ DE HALA SURİYE’DE TUTUKLU…

Gazeteci Başar Kadumi’nin de halen Suriye’de tutuklu bulunduğunun sorulması üzerine Bakan Çelik, “İnşallah ona da bir çıkış yolu bulunur. Kimin elinden ne geliyorsa yapmasından yanayım” dedi.