Alevi kanaat önderlerinden CEM Vakfı Şubesi Başkanı Eşref Doğan, yaşanan davulcu olayıyla ilgili değerlendirmede bulundu.
Sürgü halkının sağduyusuna güvendiğini söyleyen Doğan, Sürgü’de gerek Alevi, gerek Kürt-Türk yerleşmesi konusunda bugüne kadar herhangi bir olay yaşanmadığını belirterek, "Sürgü, Türkiye’nin en şirin beldelerinden bir tanesi. 80 yıldan daha fazla Sürgülülerle iç içe yaşayan Alevi kardeşlerimiz, çeşitli Alevi aşiretlerinden gruplar var. Bugüne kadar bir olay olmadığına göre, bugünkü olayı da Sürgülülerin bir suçu veya kabahati olarak atıf etmek bence yanlış olur" dedi.
OLAY İLK GÜN ÇÖZÜLEBİLİRDİ
Davulcunun, karşı çıkılmasına rağmen aynı evin önünde ısrarla çalması ve sahur için bekleyen kahvedeki insanları gidip kışkırtarak toplaması neticesiyle olayın çıktığını aktaran Doğan, "Hiçbirimizin tasvip etmeyeceği bir olay. Allah devletimize zeval vermesin. Güvenlik güçlerimiz çok hızlı bir şekilde tedbir almışlardır. Her ne kadar evin bir-iki penceresi kırıldıysa da, kişilerin yaşamış oldukları korku ve psikolojik sıkıntı ayrıdır. Bunu bir ölçüye koymakta mümkün değil, en azından cana kasıt yönünde daha fazla bir zayiat olmamıştır ve bu da bizim tesellimiz olmuştur" diye konuştu.
Gelinen nokta itibariyle sükunetin sağlandığını bildiren Doğan, şunları söyledi: "Her şeye rağmen kişileri taciz etmeyecek derecede bir güvenlik önleminin devam etmekte olduğunu görüyoruz. Bu da güzel bir şey. Asıl mesele, belki de provokasyon amaçlı bir takım medya kuruluşlarının yapmış olduğu gereksiz ve lüzumsuz çağrılardır. Olay belki ilk günden itibaren çözülebilirdi. Nitekim Sürgü Belediye Başkanı yaptığımız konuşmada şunu söylemiştir; 'medya ve siyasiler bu işe karışmış olmasalardı, Sürgülüler olarak bu olayı, olayın olduğu gün dahi çözerdik.' Ben de hemfikirim."
Sürgü'de birçok akil insanın olduğunu vurgulayan Doğan, insanın beşer olup şaşabildiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: "3-5 tane kendini bilmez gencin, belki biraz da delikanlılığın vermiş olduğu bir tavırla böyle izansız ve tasvip edilmeyecek bir harekete girmiş olmasını Sürgü’ye mal etmek istemiyorum"
"Dışarıdan tahrikler olmuştur. Biraz bunun işaretleri var" diyen Doğan, Sürgü halkının genel anlamıyla bu tahriklere katılmadığını, Sürgü civarındaki diğer aşiret köylerinin de bu tahriklere katılmadığını kaydederek, bunun olayın en azından sükunet bulması açısından sevindirici olduğunu, Sürgü’nün eski kardeşliğinin, birlik ve beraberlik içinde devam edeceğine inancının tam olduğunu dile getirdi.
İÇERİDEKİLER DIŞARIDAKİ GÜÇLERE ALET OLMASIN
"Türkiye’nin dünya haritasında çok stratejik bir yeri var. Jeopolitik stratejik konumu itibariyle her zaman Türkiye üzerinde oynanan oyunlardan çıkar sağlamak isteyen güçler olabilir" diyen Doğan, içerideki insanların buna alet olmaması gerektiğini, Türkiye'yi bir gemiye benzettiğini; Alevisi, Sünnisi, Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, herkesin bu gemide olduğunu belirtti.
"Ola ki birimiz ön güvertede, birimiz arka güvertedeyiz. Ancak gemi hep aynı noktaya gidiyor" diyen Doğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu gemi yara aldığı zaman hepimiz boğulur gideriz. Bu gemiye yara aldırmamak gerekir. Kaptanları değişsin zararı yok. Orada temennimiz, kaptanların doğru rotada gitmeleridir. Provokasyonlara gelmeden, provokatif eylemlere çanak tutmadan, ülkemizin namuslu bireyleri, vatandaşları olarak bu gemiyi doğru rotada yüzdürme gayreti içinde olalım."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz