YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Çocuk katili çark etti, 'suçsuzum' dedi

Kayseri'de bayramda toplamak için evlerinden ayrılan 3 çocuğu öldürdüğü suçlamasıyla yargılanan Uğur Veli Gülışık, suçlamaları kabul etmedi.

Çocuk katili çark etti, 'suçsuzum' dedi

Kayseri'de bayramda toplamak için evlerinden ayrılan 3 çocuğu öldürdüğü suçlamasıyla tutuklanan Uğur Veli Gülışık, ilk kez hakim karşısına çıktı. Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada, zanlı, polisin işkence ve şantaj yaparak suçu üstlenmesini istediğini ileri sürerek, suçsuz olduğunu savundu.

CENAZEDE GÖZYAŞLARI SEL OLMUŞTU(FOTO GALERİ)

Kayseri'de 21 Eylül 2009 tarihinde Ramazan Bayramı'nın ikinci günü şeker toplamak için evlerinden ayrılan 2'si kardeş 3 çocuğu öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Uğur Veli Gülışık, sabah saatlerinde geniş güvenlik önlemleri altında Kayseri Adliyesi’ne getirildi.

Kayseri 2. Ağız Ceza Mahkemesi'nde yaklaşık 1 saat sonra hakim karşısına çıkarılan Gülışık’ın getirilişi sırasında Dilruba ile Ahmet Tuna'nın annesi Leyla Tekin, adliyeye getirilen zanlı için "Ne olur müsaade edin bir kez yumruk atayım da içim bir nebze olsun soğusun" dedi. Mahkeme salonuna çocukların aileleri ile birinci derecede yakınları alınırken müdafi olarak 21 gönüllü avukat görev aldı.

Çocuk katili çark etti, suçsuzum dedi | www.mynet.com/video

ZANLININ 3 AYDA SAÇLARI BEYAZLADI Mavi çizgili gömlek ve kot pantolon ile duruşmaya çıkan Uğur Veli Gülışık’ın 3 ay içerisinde saçlarının büyük kısmının beyazlaması dikkat çekti. Gülışık salona girerken fenalaşan Leyla Tekin, yakınları tarafından teselli edilmeye çalışıldı.

Zanlı Gülışık, savunmasını yazılı verirken anne Leyla Tekin, "Gözümüzün içine bakarak anlat, bu annelerin gözünün içine bakarak konuş konuşabilirsen" diye seslendi.

SAVUNMASINI OKURKEN AĞLADI Suçlamaları kabul etmeyip yazdığı kağıttan savunmasını okuyan zanlı Gülışık, hakkındaki suçlamalara karşı "Ben yapmadım efendim" diyerek gözyaşları döktü.

"SUÇU KABUL ETMİYORUM" "Ben bu suçu asla kabul etmiyorum" diyerek konuşmasını sürdüren zanlı, polislerin kendisine işkence, şantaj ile suçu kabullendirmeye çalıştığını savundu. Gülışık, "Ayrıca polis, telefonumda bulunan ve kendime ait pornografik görüntüleri internete vereceklerini söyleyerek beni tehdit etti. Ben öldürülen çocukların annesini ve babasını tanımam" şeklinde konuştu.

"GÖMÜLDÜKLERİ YERİ BEN GÖSTERMEDİM" Çocukların gömüldüğü yeri kendisinin göstermediğini söyleyen Uğur Veli Gülışık , "Avusturya'da Türk kızı ile evlendim ancak kültür uyuşmazlığı sebebiyle 2005 yılında ayrıldım. Annemin bilgisi dahilinde oturduğum eve kız arkadaşımı getiriyordum bazen de para karşılığında da hayat kadınlarını getirdim. Kız ve erkek çocuklarına karşı herhangi bir cinsel ilgim olmadı. Bayramın ikinci günü polisler evime geldi. Olayın yaşandığı gün ve sonrası nerede olduğumu sordular. Bende olayın yaşandığı gün Kayseri'de olduğumu bayramın 4. günü ise kiraladığım araçla Yozgat'ın Külekçi köyüne define aramaya gittiğimi söyledim. Çocukların gömüldüğü yere beni polisler götürdü. Benim o yerden bilgim dahi yok. Beni arabadan bile indirmediler" ifadelerini kullandı.

Polisin "Sen bu yükü kaldırabilirsin" dediklerini iddia eden Uğur Veli Gülışık , "Polis, 'Şu benim numaram sen bu işi düşün bizi ara' diye numarasını verdiler. Ben de işin üstüme kalacağını düşünerek kendime şahit aramaya başladım. Teyzemin oğlunu şahit olarak gösterdim. Çocukları ben öldürmedim" dedi.

İŞKENCE VE ŞANTAJ İDDİASI Gülışık savunmasında, soruşturmayı yürüten ekibin, kendisini Çayıralan'da yüksek bir tepeye çıkardığını ileri sürerek, "Amir Ertuğrul, 'Çocukların yerini göster' dedi. Ben de ne yeri dedim. Sonra bana yumruk vurdu. Ben bu suçu mecburen kabul ettim çünkü onların elinden beni kimse kurtaramazdı. Ben kimseden kürek falan almadım. Valizleri de Tacikistan'a gitmek için 2007 yılında satın almıştım. Beni soruşturmayı yürüten ekip Ali Dağı'nda bir yere götürdüler. Elimi arkadan bağlayarak çocukların DNA'sının parmaklarımda çıktığını söylediler. Ben savcılıkta ve emniyette verdiğim ifadelerimi işkence ve şantaj sonrasında verdim" dedi.

Mahkeme Başkanı, bu ifadeler sonrasında Uğur Veli Gülışık'a, "Savunmanı çok güzel yapıyorsun. Bu tehdit ve şantaj sonrasında neden savcılığa suç duyurusunda bulunmadın" diye sordu. Gülışık ise bu soruya, "Bunlar öyle insanlar ki, babamın yanına gidip onunla dalga bile geçmişler. Olayların hepsini polis kendisi söyledi. Ben hiçbir şekilde böyle bir ifade vermedim. Türkan Ay'ın elbiselerini ve olayda kullandığım bıçağı yaktığımı dahi polisler kendileri yazdı" diye konuştu.

Mahkeme Başkanı katil zanlısı Uğur Veli Gülışık'a, "Detayları daha önce verdiğin ifadende anlatıyorsun. Sen bu cinayetleri işledin mi, işlemedin mi?" diye sorması üzerine, "Ben yapmadım. Ben bu cinayetleri işlemedim. Bunları polis zoru ile söyledim. Ben bu cinayetleri işlemiş olsam ya kafayı yerdim ya da intihar ederdim. Bu konu ile ilgim yok. Yapmadığım suçlardan dolayı pişman değilim. Şu anda verdiğim ifadelerim doğrudur. Diğer ifadelerimi kabul etmiyorum" dedi.

ELİME VERSELER PARÇALARIM Öldürülen Ahmet Tuna Tekin ve Dilruba Tekin'in babası Hamza Tekin, ifadesi alınırken, "Elime verseler parçalamak isterim" diyerek, adaletin en iyi kararı vereceğini söyledi. Anne Leyla Tekin ise katil zanlısı U.V.G. ile göz göze gelerek, "Elini vicdanına koy da konuş. Onları mezara koydun. 19 ay yalvardık sana" diye gözyaşı dökerken katil zanlısı U.V.G. "Ben yapmadım" dedi.

Türkan Ay'ın babası İbrahim Ay da, "Onu Allah'a havale ediyorum. Allah her türlü belasını versin. Adamım diye gezme. 50 gramlık delikanlılık yok sende. Ben çok delikanlı gördüm" diye tepki gösterdi. Özlem Ay ise, hadım yasasının getirilmesini talep etti.

Duruşmaya katılan Tekin ve Ay ailelerinin avukatlarından Faruk Karakaya, katil zanlısının savunmasını hayretle dinlediklerini belirterek, "Biz ondan daha samimi olmasını beklerdik. Halen ailenin yüzüne bakarak pişman olmadığını söylüyor. Sanık her suçlu gibi suçtan kurtulmaya çalışıyor. Hangi insan bu suçu bir şantaj ve işkence yüzünden işler?" diye konuştu.

Avukat Ayhan Öztaş ise, iddianamenin düzeltilmesini talep ederek, "İddianamede bu sanığın çocukları canavarca ruh ile öldürdüğü yer almalı. Böyle öldürme şekli ancak canavarca bir hisle olur" dedi.

DAVA ERTELENDİ Avukatların konuşmasından sonra Mahkeme Başkanı Mehmet Özkan, katil zanlısı Uğur Veli Gülışık'ın psikolojik bir sorununun olup olmadığının belirlenmesi nedeniyle duruşmayı ileriki bir tarihe erteledi.
Duruşma bitiminde katil zanlısı Gülışık geniş güvenlik önlemleri altında cezaevi nakil aracına bindirildi ve cezaevine gönderildi.

ANNE TEKİN ADLİYE ÇIKIŞINDA BAYILDI Adliye çıkışında Anne Leyla Tekin fenalaşarak bayıldı. Leyla Tekin çağırılan ambulansa konularak hastaneye kaldırıldı. Baba Hamza Tekin, "Katil yüzümüze bakamadı. Adalet yerini bulacak. Polisi suçluyor. O zaman bütün hepsini amir mi yaptı? Çocuk mu kandırıyor? İnşallah adalet yerini bulur" dedi. Tekin ailesinin avukatı Ayhan Öztaş ise çıkışta şunları söyledi:

"Sanık klasik suçlu psikoloji ile hareket etmektedir. Daha önce cumhuriyet savcısında suçunu ayrıntılı bir şekilde itiraf etmiştir. Sorgulamayı yapan polisleri suçluyor. Eğer polis tüm bunları yapmış olsaydı o zaman bizim polisin psikopat olduklarını düşünmemiz gerekiyordu. Böyle bir şey kesinlikle olamaz. Fayanstaki kan izini de mi polis bulaştırmış oluyor? İdam cezasının kalkmamasını isterdik" diye konuştu.

Mynet Youtube


Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler