2005/06 sezonunda Denizli'de şampiyonluğu kaybettikleri maçı unutmak istediğini ancak meraklarının dinmediğini söyleyen Alman hoca, "Kimse 2 gün 2 gece süren o maçla ilgili inandırıcı birşey söylemedi, söylemiyor" dedi.
O, bizi unutamıyor, biz de onu... Uzun bir araden sonra tekrar eşofmanları giydi ve Belçika Ligi'nde boy göstermeye başladı.
Belçika'nın köklü kulüplerinden Club Brugge'e yeni bir hava getirdi. Göreve geleli yaklaşık 2.5 ay oldu, 1 maç hariç hepsini kazandı, taraftarların gönlünde yine taht kurdu...
Evet, Christoph Daum ile Brugge'de bir araya geldik. Yanında ilk eşinden kızı Janine ve onun erkek arkadaşı da vardı. Brugge'ün tanınmış mekanlarından Raymond Brasserie'de buluştuk, yemekte tabii ki eski günleri yaadettik...
Neden Brugge'ü tercih ettiniz? Uzun süre dinlendim. Bir çok ülkede değişik liglerden maç izledim. Biraz stresten uzak durmam gerekiyordu ancak tekrar çalışmak istedim. Rusya'dan iyi teklifler vardı. Düşündüm ancak Belçikalılar gelince burayı tercih ettim. Kişisel yaklaşıkla ilgili. Bana çok samimi davrandılar, iyi bir teklif sundular ve gelecekle ilgili iyi bir plan yapmamı istediler. Burası ailemin yaşadığı Köln'de çok yakın. Bu nedenle Brugge çok iyi bir fırsattı benim için ve iyi ki burayı tercih etmişim çünkü kısa sürede iyi işler yaptık. İyi bir potansiyel var.
'4 BÜYÜKLERİN ARASINA GİREMEZLER'
Süper Ligi takip ediyor musunuz? Evet, tabii ki LİG TV var evimde. Mümkün olduğu kadar maçları izliyorum ama genelde bizim maçlarla çakışıyor. Yine de büyük takımların iyi transferler yaptığını gördüm. Fenerbahçe biraz zorlansa da ikinci devre açılacaktır. Galatasaray'ı çok beğeniyorum. Fatih Terim'in katkısı tartışmasız. Benim dünyada en çok beğendiğim hocalardan biri. Melo'yu Juventus'tan aldıklarını duyunca inanmamıştım. Çok önemli bir oyuncu. Daha büyük başarılara imza atacaktır. Galatasaray taraftarı onu çok sevecektir. Trabzonspor'un çıkışını da beğendim. 1-0'lık İnter maçını TV'den canlı izlemiştim ve gurur duymuştum. Burada Şenol hocanın tecrübesi konuştu. Güneş'e sevgilerimi iletin. Beşiktaş da mükemmel bir takım haline geldi. Carvalhal büyük işler yapıyor. Tayfur'un geleceğini merak ediyorum umarım takıma katkısı devam eder. İkinci devrede büyük bir kapışma olacaktır ancak ilk 4'ün değişeceğini hiç zannetmiyorum... Eskişehir veya başka bir takımın 4 büyüklerin arasına gireceğini kesinlikle düşünmüyorum çünkü güç farkı çok büyük...
'ALEX ÇOK DEĞERLİ BİR FUTBOLCU'
Türkiye'de çalıştığınız en iyi profesyonel? Beşiktaş'taki ilk dönemimde çok değerli ve profesyonel oyuncular vardı. Hepsi iyi niyetliydi ama Rıza ve Gökhan ayrıydı. Onların disiplinine hayrandım. Daha sonraki dönemlerde Tayfur beni büyüledi. Fenerbahçe'de ise tabii ki Alex çok kıymetli bir futbolcu..
Türkiye'de çalıştığınız en yetenekli oyuncu? Tartışmasız Sergen. Sergen'in yetenekleri dünyada hiçbir oyuncuda yoktu. Sadece disipline edilmesi gerekiyordu. O dönem kendisiyle çok konuşurdum. "Sen, Baggio'yu bile geçersin" dedim, "Lütfen biraz daha çalış ve mesleğine önem ver." Onunla çok maç kazandım ancak o hayatı yaşamayı daha çok sevdi, futbolu hobi olarak yapıyordu. Sergen'in benim Türkiye yıllarımda yeri çok farklıdır...
Unutamadığınız maç veya maçlar? Beşiktaş'a ilk geldiğimde, İnönü'deki müthiş atmosferi unutamıyorum. Tabii ki, Beşiktaş ile kupayı kazanmamız. Şampiyonluk maçımız. Galiba Gaziantepspor'u 2-0 yenmiştik. Fenerbahçe'de ise Denizli'de şampiyon olduğumuz maçı tabii ki hâlâ unutamıyorum. Benim için çok önemliydi...
'PLAY-OFF SİSTEMİNE KARŞIYIM ÇÜNKÜ...'
Play-Off sistemi Belçika'da da var. Bu konu hakkında ne diyorsunuz? Play-Off konusunda görüşüm net. Belçikalı gazetecilere de söyledim. Karşıyım bu uygulamaya. Nedeni çok basit. Bakınız burada normal sezon bittiğinde sıralamada tepede yer alan takımın Play-Off'ta kazanacağı tek şey var. Birinciliğinin tescili. Sadece bunu ispatlamak için Play-Off oynacaktır. Ama kaybedeceği çok şey var. Çünkü şampiyon olmazsa çok şeyi birden kaybedecek. Diğer takımların ise kaybedeceği hiçbir şeyi yok. Sadece kazanabilirler. Şampiyon da olurlarsa tadından yenmez. Bu iş bu kadar basit aslında...
'HAKLI OLDUĞUMU UMARIM ANLADILAR'
Stoch için benzetme yapmıştınız. Yine transferleri takip ediyor musunuz? O konuda yanlış anlaşıldım. Ben o dönemde şunu söylemiştim; O kadar para harcıyorsanız, Fenerbahçe'ye birinci sınıf bir yabancı getirmelisiniz. Stoch, birinci sınıf bir yabancı değil. Belki şimdi benim haklı olduğumu anlamışlardır. Çünkü Stoch iyi bir oyuncu, genç, defansı dağıtan, ilerisi için umut vaadeden bir futbolcu. Ama hepsi bu kadar. Bunu söylemeye çalışmıştım. Ama Aykut hoca kendi bilir. Bana daha önce de bir oyuncu için değişik bir ifade kullanmıştı. Bu oyuncuyu transfer ettik ama başarısız olup başka takıma gitti.
'AYKUT KOCAMAN'A ÇOK GÜLMÜŞTÜM'
Kim bu oyuncu açıklar mısınız? Görev yaptığım dönemde Aykut hoca biliyorsunuz sportif direktördü ve genelde de transferlerle ilgili birlikte adım atıyorduk. Tatile giderken kendisine kanat oyuncusu almamız gerektiğini söyledim ve 8 kişilik bir liste verdim. Birkaç gün sonra beni aradı ve "istediğin oyuncuyu bulduk" dedi. Gökhan Ünal'dan bahsediyordu. "Aykut hoca" dedim, "Guiza ve Semih dahil 4 tane forvetimiz var. Bize yeter. Gökhan'a ihtiyacımız yok." Ama Kocaman ısrarla bu oyuncunun alınmasını istedi ve Gökhan'a şu benzetmeyi yaptı; "Siz merak etmeyin, Türkiye'nin Drogba'sını alıyoruz." Çok gülmüştüm sonrasında...
BEŞİKTAŞ'A BİR İYİ, BİR DE KÖTÜ HABER
Beşiktaş'ın rakibi Braga'yla iki kez kapıştınız. Braga çok tehlikeli bir rakip. UEFA Finali'ni oynayan takımdan biraz farklı bir kadroları var ancak Beşiktaş'ı uyarmak istiyorum. Takımın starı ve en çok dikkat edilmesi gereken oyuncu Viani. Orta sahanın dinamosu ve forvete de yakın oynuyor. Çok tehlikeli ve kaliteli bir futbolcu. Beşiktaş bu oyuncuyu durdurabilirse rakibin yüzde 50'sini altetmiş olur. Forvet ise maalesef tam bir bela. İleri uçta oynayan tüm oyuncular çok tehlikeli. Çok süratli ve gol bölgelerinde öldürücü. Bir de iyi haberim var. Bizim maçta takımın yıldızlarından Elderson kırmızı kart gördü. 2 maçta da olmaması Kartal için büyük bir avantaj.
'DENİZLİ MAÇI BİTMEK BİLMİYORDU'
Peki unutmak istediğiniz bir maç var mı? Tartışmasız şampiyonluğu kaybettiğimiz Denizli maçı. Açık söylüyorum orada neler olduğunu hâlâ merak ediyorum. Bizim deyimimizle o maç 2 gün, 2 gece sürdü. Hiç bitmek bilmiyordu. Sabah oldu, akşam oldu ama maçımız bitmedi. Gariptir ki kimse de o maçla ilgili henüz tam olarak neler olduğuna dair inandırıcı bir şeyler söylemedi. Kariyerimde unutmak istediğim bir maç ama hâlâ o maçla ilgili meraklarım dinmiyor...
Son bir mesajınız var mı? İleride ne olur bilmem ancak Türkiye benim ikinci vatanım. Orada tekrar görev yapmak benim için gurur verici olur. Söylemek istediğim başka bir nokta ise milli takımımızla ilgili. Türk Milli Takımı'nın bir an önce toparlanmasını ve hangi eleme olursa olsun finallere kalmasını istiyorum. Türkiye'de öyle büyük bir potansiyel var ki, Ay-Yıldız her büyük turnuvada oynamayı hakediyor. Oynadığında da neler yapabileceğini zaten gösteriyor. Türk Milli Takımı'na başarılar diliyorum...
'TÜRKİYE İMAJI ZARAR GÖRDÜ'
Şike soruşturması iddialarının korkunç olduğunu söyleyen Daum, "Bu dava, Türkiye'nin imajına çok büyük zarar verdi. Aslında şike her yerde vardı, hâlâ var ama oralarda unutuluyor" diye konuştu.
Türkiye'de yıllarca teknik direktörlük yapan, Beşiktaş ve Fenerbahçe'yle şampiyonluklar yaşayan Christoph Daum, şike soruşturmasının, ülke imajına çok büyük zarar verdiği iddiasında. Konuyu gazete ve televizyonlardan takip ettiğini dile getiren Alman hoca, şunları söyledi:
"Aslında çok merak ediyorum. Gazetelerden ve TV'den izlediğim kadarıyla dava henüz sonuçlanmadı ancak iddialar korkunç. Benim üzüldüğüm nokta, bu davanın Türkiye'nin imajına çok büyük derecede zarar vermesi. Türkiye'yi yıllardır her yerde savunuyorum. Dünyanın en iyi ülkelerinden olduğunu ve insanların çok sıcakkanlı olduğunu dile getiriyorum. Türkiye benim ikinci vatanım. Ama bu gibi olaylar gerçekleştiğinde insanlar farklı gözle bakmaya başlıyor. Son dönemde Türkiye'den ne zaman bahsetsem önüme bu davayı getiriyorlar. Aslında şike her yerde vardı. İngiltere, Almanya hatta İtalya'da hâlâ var. Ama onlar unutuluyor. Umarım bu da çabuk çözülür ve hemen unutulur. Detaya girmek niyetinde değilim çünkü herşey hâlâ iddia. Dava bitsin konuşurum..."