İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ)'de yılın ilk sanat etkinliği, ünlü komedyen Atalay Demirci’nin düzenlediği söyleşi etkinliği ile tebessümle başladı.İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Fakültesinin himayesinde düzenlenen söyleşi programına genç İKÇÜ’lülerin ilgisi yoğun oldu.Söyleşiyi Rektör Prof.Dr. Galip Akhan, Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Tancan Uysal, dekanlar, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci takip etti.“KIYASI BIRAK MİZAHA BAK"Öğrencilerden gelen soruları içtenlikle yanıtlayan ünlü komedyen Atalay Demirci, üç bini aşan yurt içi ve yurt dışı gösterinin ardından bir yetenek yarışmasında birincilik kazanması ile gelen şöhreti kendine has mizahi üslubuyla anlattı. Özellikle yarışmadan sonra yapılan benzetmeleri, kıyasları yanlış bulduğunu belirten Demirci, şöyle konuştu: “Yarışmadan sonra çeşitli kıyaslar yapılmaya çalışıldı, yarış içine sokulmaya çalışıldı. Ben buna çok kızıyorum. Zaten bu işi yapan çok az insan var. Bırakın bu insanlar kolkola versin, bu ülkeyi güldürsün. Onları karşı karşıya getirme çabasına, düşman insanlar gibi bir hava oluşturma çabası beni çok rahatsız ediyor. Şu anda Türkiye’deki tüm komedyenlerin bulundukları yeri hak ettiklerini düşünüyorum. Hepsinin lezzeti farklı.”“REÇETE ÜNİVERSİTELERDE”Atalay Demirci, bu alanda daha çok isim çıkmasının anahtarının üniversiteler olduğuna işaret etti. Demirci, yaptığı işin zor olduğunu anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Başarılı olabilmeniz için birçok parametre var. Amerika’daki gibi çok fazla ismin olmasını çok isterim. Medya bakımından biraz kartel durumu söz konusu. Ben mesela yetenek yarışmasına çıkmasaydım, orada bir başarı elde etmeseydim, şu an bu kadar popüler değildim. Şu an hâla lokal organizasyonlara çıkıyor olacaktım. Bunun reçetesinin üniversiteler olduğunu düşünüyorum. Üniversitelerdeki tiyatro topluluklarından arkadaşlarımıza, birilerinin destek olması, yüreklendirmesi, arkasında durması gerekiyor. Bu iş üniversitelerde başlayıp dalga dalga büyürse o zaman bu algı kırılır.”“KÜFÜRE SARILMADAN GÜLDÜREBİLİRSİNİZ”Gösterilerinde kırmızı çizgisinin olduğunu, kesinlikle küfürlü espri yapmadığını belirten Atalay Demirci, gösteriye gelen kişileri incitmeden, utandırmadan yüzlerinde tebessüm oluşturmayı tercih ettiğini ifade etti. İnsanların rahatsız olacağı, kalbinin kırılabileceği şakayı yapmadığını anlatan Demirci, şöyle konuştu: "Hiç kimse yaptığım espriden dolayı utansın istemiyorum, gerilsin istemiyorum. Hiç kimse başını öne eğsin istemiyorum. O yüzden hiç küfürlü espriler, cinsel içerikli espriler yapmıyorum. Bunlar olmadan da mizahın yapılabileceğini göstermek istiyorum. Bu süreçte de bunu insanlar gördü diye düşünüyorum. Asıl bana acıklı gelen şey ise insanların şu cümleyi kuruyor olmaları: ‘Küfür olmadan da bu iş olabiliyormuş.’ Bu noktaya geldiysek toplum olarak biraz düşünmemiz lazım. Mizah o kadar büyük yelpaze ki küfüre sarılmadan da insanları güldürebilirsiniz. Bu bir tercih meselesidir. 300 kişinin önünde küfrederseniz iş başkalaşıyor. Sizi izlemeye gelen, size sempati duyan, örnek alan gençler var. Sevdikleri adam böyle konuşunca iş legalleşiyor.”“KADERİMİ SEVİYORUM YAZANDAN ÖTÜRÜ”Yaşadığı zorlu hayat mücadelesinden, kanseri yenme sürecinden güç aldığını hayatının hiçbir döneminde yılgınlık duymadığını söyleyen Atalay Demirci, sözlerini şöyle tamamladı: “Ben kaderimi seviyorum yazandan ötürü. Allah hiçbir emeği zayi etmiyor. Sadece sabır kapısında şeklinizi bozmamanız gerekiyor. Başıma gelen hiçbir hadisede yıkılmadım, moralimi bozmadım. Çok küçük yaşta etrafımda güzel insanların olması bana güç oluşturdu. Mizah her zaman benim gücüm oldu.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz