Fenerbahçe’nin Hukuk İşlerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Tolga Aytöre, Fenerbahçe’yi hukuki bakış açısıyla değerlendirdi.
Fenerbahçe Dergisi'ne açıklamalarda bulunan Aytöre, şike sürecini değerlendirdi. Yaşanılanların ardından Fenerbahçe’nin artık salt sportif başarı kaygısıyla yetinmemesi gerektiğini ifade eden Aytöre, yeni yönetim vizyonunun da Fenerbahçe taraftarının tüm motiflerini taşıması gerektiğini söyledi.
Fenerbahçe'nin Türkiye gerçeği ve kendisi olduğunu belirten Aytöre, Türkiye’deki tüm sivil toplum örgütlerinden, güçlerini etkili bir şekilde kullanmaları için Fenerbahçe’yi çok iyi analiz etmelerini istedi. Süreçle ilgili farklı görüşleri olan Aytöre, Fenerbahçelileri ’Fenerbahçe ve diğerleri’ algısının cazibesine de kapılmamaları konusunda uyardı.
“FENERBAHÇE OLAĞANÜSTÜ BİR CAMİA”
Fenerbahçe’nin Türkiye için ne ifade ettiğinden çok, Fenerbahçe’nin Türkiye için neleri ifade ettiğine bakılması gerektiğini düşündüğünü belirten Aytöre, " Fenerbahçe gerçekten olağanüstü bir camia. Fenerbahçe taraftarı inanılmaz bir güç. Eğer birilerinin hakkını yiyorsam şimdiden bağışlasınlar ancak büyük Fenerbahçe taraftarı ve Fenerbahçe’nin büyük Başkanının bu onurlu ve kararlı duruşu olmasa, yaşanılan olumsuzlukların bunlarla sınırlı kalmayacağına bizzat şahit olanlardanım. Hukuka aykırı özel yasaların, bu yasaları uygulamak için oluşturulan özel yetkilerin ve hatta futbolun karar organlarına yerleştirilen özel kişilerin tarihin tozlu sayfalarına karışmalarında Fenerbahçe’nin izlerini göremeyenleri, büyük resme tekrar, tekrar bakmaya davet ediyorum” şeklinde konuştu.
“'FENERBAHÇE VE DİĞERLERİ' ALGISI TEHLİKELİ BİR TUZAK”
Fenerbahçe ve diğerleri algısını değerlendiren Aytöre, bu söylemin ilk bakışta kulağa hoş geldiğini ancak yıllardır var olan 3 Temmuz zihniyeti tarafından sistemli bir şekilde yapılan tehlikeli bir tuzak olduğunu dile getirerek, “Denizli, Trabzon, ya da son haftalarda kaybettiğimiz şampiyonluk travmalarında hep bu 3 Temmuz zihniyetinin izlerini görmek mümkün. ’Yabancılaştırma’ ve ’Ötekileştirme’ uygulamalarının Fenerbahçe’nin yeni karşılaştığı kavramlar olmadığını düşünüyorum. Bu iki kavramı, sadece endüstriyel futbolun sonuçları olarak görmek, bence bizi doğruya ulaştırmaz. Kanımca bireysel ve toplumsal yozlaşmamızın da etkisi var bu noktada” diye konuştu. Sporda birinciler ve diğerleri şeklindeki önyargılardan sıyrılmanın gerektiğinden söz eden Aytöre, “Endüstriyel ve futbol kelimelerini orantılı ve dikkatli bir şekilde hayata geçirmezseniz, bunlar kaçınılmaz sonlar olacaktır. Bu altyapısızlığın en büyük mağdurunun Fenerbahçe olması da tesadüf değildir ve bunun için sportif başarılar şart değildir. Tarihi, başarıları ödün verilemez ilkeleri ve taraftarı ile Türkiye’nin en büyük kulübünün, bu ekonomik çıkarsal kökenli husumet ve pastadaki pay nedeniyle aşağıya çekilmesi ya da yalnızlaştırılmaya mahkum edilmesi tesadüf değildir. Ancak burada bizlere de görevler düştüğüne inanıyorum. Sistemli bir şekilde uygulanan bu ’Fenerbahçe ve diğerleri’ yaklaşımının bazı Fenerbahçeliler tarafından da kabul görmesi ve hatta ’Sadece bizim olsun’ mantığıyla bu tavra destek verdiklerini üzülerek görmekteyim ki; bence bu hatadan bir an önce dönülmesi ve Fenerbahçemizi hak ettiği evrenselliğine kavuşturmamız bize düşen en büyük görevdir” diye konuştu.
“FENERBAHÇE’NİN BİR BAŞKANI DEĞİL, LİDERİ VAR!”
Aziz Yıldırım'ın süreçteki duruşuyla ilgili ise Aytöre, "Biz Fenerbahçelilerin diğer takımlardan en büyük farkı, bir başkanımızın değil bir liderimizin olduğudur. Başkanlık seçimle herkesin erişebileceği bir makamken, liderliğin ancak doğumla kazanılabileceğini düşünenlerdenim. Bu nedenlerle Fenerbahçeliler bir başkana değil bir lidere sahiptirler. Aziz Yıldırım bir liderdir” dedi.
“FENERBAHÇE TÜRKİYE STANDARTLARININ ÜSTÜNDE BİR KULÜPTÜR”
Fenerbahçe Kulübü’nün sportif ve kurumsal açıdan Türkiye standartlarının çok üzerinde olduğu söyleyen Aytöre, “Bizim yolumuzu kesmek isteyenlerle girdiğimiz mücadelede harcadığımız emeği, Fenerbahçe için kullanabilmeye başladığımız anda Fenerbahçemizin yolunun çok açık olduğunu düşünüyorum. Bununla birlikte tek arzum başta da söylediğim gibi tüm yönetimsel ve idari kararların, Fenerbahçe taraftarının tüm motiflerini içermesi yolundaki inancım. Taraftar ve üye sayımızın nitelik ve nicelik açısından çok daha üst seviyelere çekilmesi gerektiği, bu oluşturulacak olan üye- taraftar profilinin örgütlü bir şekilde Fenerbahçe yönetiminde ve idaresinde söz sahibi olması gerektiğine inanıyorum. Her Fenerbahçelinin her Fenerbahçeliye ulaşabildiği en azından kendi çevre ve meslek grubundaki renktaşları ile dünyayı ve hayatı Fenerbahçe özelinde küçültebilecekleri, kolaylaştırabilecekleri bir modelin kurulabilmesi en büyük arzum” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz