YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Dha İstanbul Bülten - 1

  1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: BEN İSTERSEM GELİRİM KAPIDAN SOKMADIĞINIZ ZAMAN DA DÜNYAYI AYAĞA KALDIRIRIM Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: "Suriye'den ülkemize saldıran, Gaziantep'te, Ankara'da,

1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: BEN İSTERSEM GELİRİM KAPIDAN SOKMADIĞINIZ ZAMAN DA DÜNYAYI AYAĞA KALDIRIRIM

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:
"Suriye'den ülkemize saldıran, Gaziantep'te, Ankara'da, İstanbul'da masum insanları kanına giren DEAŞ'lı canileri sınır bölgelerimizden tamamen temizledik."
"Meclis'te görüşülüp Meclis'ten idam kararı çıktığı anda, bunu ben onaylarım, bunu onaylarım. 'George ne der, Hans ne der, Katherina ne der?' beni o ilgilendirmez. 'Ahmet ne der, Mehmet ne der, Ayşe, Fatma ne der, Rabbim ne der?' beni o ilgilendirir."
"Ben Nazizmin, Almanya'da bittiğini zannediyordum. Meğerse hala devam ediyormuş. Hala devam ediyormuş açık ortada."
"Şimdi zannediyorlar ki Tayyip Erdoğan Almanya'ya gelecekti. Ya ben istersem yarın gelirim. Gelirim ve kapıdan da sokmadığınız zaman veya konuşturtmadığınız zaman da ben dünyayı ayağa kaldırırım."

Haber - Kamera: Yaşar KAÇMAZ / İSTANBUL DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Halkalı Yahya Kemal Bayatlı Gösteri Merkezi'nde düzenlenen "Tokatlılar Gecesi"ne katıldı.

"TOKAT, MİLLİ MÜCADELE'NİN, MİLLİ İRADENİN, MİLLİ ŞAHLANIŞIN ŞEHRİDİR"
Burada konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 yıl aradan sonra Tokatlılarla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirirerek, "Tokat, Onbeşliler Türküsü'nde olduğu gibi fedakarlıkların, kahramanlıkların şehridir. Hepsinden önemlisi Tokat, Milli Mücadele'nin, milli iradenin, milli şahlanışın şehridir. Bakınız burada çok ibretlik bir hadiseyi sizlerle paylaşmak istiyorum: 15 Mayıs 1919'da İzmir işgalinin haberi Tokat'a ulaşınca bu çok büyük tepkiyle karşılanır. Tokat ve kazalarında hemen redd-i ilhak cemiyetleri kurulur. İşgali protesto etmek amacıyla Niksar'da bir toplantı ve büyük bir gösteri yapılır. Burada alınan kararlar, İtilaf Devletleri ile Amerika'ya gönderilir. Onca yokluğa, yoksulluğa, imkansızlıklara rağmen yürütülen bu mücadele, bugün de bizlere çok şey anlatıyor. Bu toplantıda alınan kararlarda Tokatlı kardeşlerim, 'Bizim tamamiyeti mülkiyemize, mevcudiyeti milliyemize tecavüze devamı kast ediyorsanız, en kısa yol bizi öldürmektir' diyorlar. Evet, Tokatlılar için vatanın bir karış toprağının dahi işgal altında olması ölüme eşdeğer bir acıdır. Dün öyleydi, bugün de öyle olduğunu çok iyi biliyorum. Ben, Tokatlılara inanıyorum ve sizleri Allah için seviyorum. Çünkü biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Onun için seviyorum. Kardeşlerim Tokat, bir asır önce olduğu gibi bugün de Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesinde en ön safta yer alıyor. Tokat'ın kahraman evlatları sivil, asker, polis ayrımı olmadan, mesele vatansa gerisi teferruattır diyerek canlarını ortaya koyuyor. 15 Temmuz Darbe Teşebbüsü'nde verilen şehitler arasında 6 Tokatlının bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Allah rahmet etsin. Son 1,5 yıldır, yurt içinde ve dışında terör örgütlerine karşı sürdürdüğümüz mücadelede 20'nin üzerinde Tokatlı askerimiz, polisimiz şehadet mertebesine erişti. Rabbim rahmet etsin. Tüm Tokatlı şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, onların şahsında tüm şehitlerimize rahmet, ailelerine, yakınlarına, sevenlerine başsağlığı diliyorum." dedi.

"DEAŞ'LI CANİLERİ SINIR BÖLGELERİMİZDEN TAMAMEN TEMİZLEDİK"
Erdoğan, Hz. Peygamberin hadis-i şerifinde, şehitlerin vücutlarından dökülen ilk damla kanla bütün günahlarının af olunduğu müjdesini anımsattı. Bakara Suresi'nin 154. ayetini okuyan Erdoğan, "En değerli varlıkları olan canlarından vazgeçebilen aziz şehitlerimize ve elbette geride bıraktıkları ailelerine minnet borcumuzu asla ödeyemeyiz. Bize düşen, onların emanetlerine sahip çıkmak, dökülen kanlarının hesabını sormaktır. Nitekim, devletimiz bunun için tüm imkanlarını seferber ediyor. Güvenlik güçlerimiz, hem yurt içinde hem de yurt dışında terör örgütlerine karşı son derece başarılı operasyonlar yürütüyor. Artık tehdidin kapımıza gelmesini beklemiyoruz. Teröristlerin saklandıkları mağaralarda, gizlendikleri inlerinde tepelerine iniyoruz, biniyoruz. Suriye'den ülkemize saldıran, Gaziantep'te, Ankara'da, İstanbul'da masum insanları kanına giren DEAŞ'lı canileri sınır bölgelerimizden tamamen temizledik. 15 Temmuz gecesi 249 vatan evladını şehit eden, 2 bin 193 insanımızı yaralayan FETÖ'cü hainlere de aynı şekilde döktükleri kanın hesabını hukuk içinde soruyoruz. İşte şimdi davalar görülmeye başlandı. İfadeler, itiraflar ortaya çıkan yeni görüntüler, ihanetin ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gösteriyor. Kendi silah arkadaşlarını nasıl katlettiklerini, ekmeğini yedikleri bu millete nasıl silah sıktıklarını sizler de görüyorsunuz. Türkiye tarihinde böyle bir alçaklık yaşanmadı. Bu topraklar, kendi sapkın inançları için bu derece gözü dönen, bu kadar çukurlaşan bir örgüte şahit olmadı. Burada şunu bir kez daha iyi ifade etmek istiyorum FETÖ ile mücadele Türkiye Cumhuriyeti Devletinin son yıllarda verdiği en zor, en çetin ve en hayati mücadeledir. 17-25 Aralık'tan 15 Temmuz'a kadar aldığımız tedbirler hamdolsun milletimizi büyük bir felaketten korumuştur. Süreci çok büyük zorluklarla da yürütmüş olsak, şayet o tedbirleri almasaydık emin olun 15 Temmuz ihanetini göğüsleyebilmemiz çok daha zor olurdu. Herkesin bir hesabı varsa 'Ve mekeru ve mekarallah, vallahu hayrul makirin' Allah'ın da bir hesabı vardır. Hiç şüphesiz o hesap, tüm hesapların üstündedir. İnşallah, hukuk sınırlarından sapmadan, duygularımızı aklımızın önüne geçirmeden, soğukkanlılıkla, suhuletle ve kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu hain
sürüsünü devletimizden ve toplumumuzdan söküp atmadan da asla durmayacağız." şeklinde konuştu.
Bazılarının FETÖ mensupları için "Bunların içerisinde masum ve mağdur olanlar var." dediğini anımsatan Erdoğan, "249 şehidin, 2 bin 193 gazimizin hesabını kim verecek?" diye sordu.
Erdoğan, bütün belgelerin ortaya çıkmaya başladığını belirterek, FETÖ'nün, F-16'larla milleti 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bombaladığını hatırlattı. FETÖ mensuplarının Özel Harekatı bombaladığını ve Kahramankazan'da halka ateş açtığını belirten Erdoğan, bunların hesabını soracaklarını kaydetti.

"MECLİS'TEN İDAM KARARI ÇIKTIĞI ANDA, BUNU BEN ONAYLARIM"
16 Nisan yapılacak referandumla ilgili konuşmasında Erdoğan "Kardeşlerim 16 Nisan... Hemen ardından parlamentoda, çünkü bu biliyorsunuz anayasa değişikliği gerektiren bir konu ve bu Meclis'te görüşülüp Meclis'ten idam kararı çıktığı anda, bunu ben onaylarım, bunu onaylarım. Kardeşlerim, 'George ne der, Hans ne der, Katherina ne der?' beni o ilgilendirmez. 'Ahmet ne der, Mehmet ne der, Ayşe, Fatma ne der, Rabbim ne der?' beni o ilgilendirir. 16 Nisan çok önemli. 16 Nisan bir reform. Yönetimde, sistemde bir reform. Yoksa rejim değişikliği diye bir şey söz konusu değil. Biz bu millete aşığız. Hizmete 'evet' diyenlerin bir şey yapması lazım. Öyle mi? Ha öyleyse bir şey yapalım. Ne yapalım? Dedik ki; madem ki bizim ecdadımız, Fatih gemileri karadan yürüttü, biz de gemileri değil ama araçları denizin altından yürüteceğiz Yürüttük mü, Marmaray ile de raylı sistemi yerleştirdik mi? İşte 16 Nisan bu demektir. Yani, lafla peynir gemisi yürümüyor. İcraat, icraat, icraat... Bunların dikilitaşı var mı? Türkiye'nin bu başarı hikayesi mazlumlara ilham kaynağı olması, hem içeride hem dışarıda birilerini de çok ciddi şekilde rahatsız ediyor." diye konuştu.

"NAZİZMİN, ALMANYA'DA BİTTİĞİNİ ZANNEDİYORDUM"
Almanya'da yapılacak halk oylaması etkinliklerine izin verilmemesine de değinen Erdoğan "Ben buradan Alman yönetimine sesleniyorum, demokrasiye inanan dünyaya sesleniyorum; eğer özgürlük mücadelesi yapıyorsak, eğer düşünce özgürlüğünden rahatsız değilsek, eğer demokrasiye inanıyorsak, bizim önümüzü kimse kesemez. Bu böyle bilinmelidir. Ben Nazizmin, Almanya'da bittiğini zannediyordum. Meğerse hala devam ediyormuş. Hala devam ediyormuş açık ortada. Eğer demokrasiye inanıyorsan, benim Bakanım, hem Bakanınla görüşecek hem de orada
bir salon toplantısı yapacak. Niye rahatsız oluyorsun? Bir başka Bakanım aynı şekilde. Şimdi baktık ki Hollanda da aynı şekilde bir açıklama yapmış. Vah zavallı vah. Bunlar kendi iradeleriyle hareket etmiyorlar. Kardeşlerim, şimdi
zannediyorlar ki Tayyip Erdoğan Almanya'ya gelecekti. Ya ben istersem yarın gelirim. Gelirim ve kapıdan da sokmadığınız zaman veya konuşturtmadığınız zaman da ben dünyayı ayağa kaldırırım." ifadelerini kullandı.

"SİZ BU SAFSATALARINIZI, KÜLAHIMIZA ANLATIN"
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Böyle adaletsiz bir yaklaşım, böyle haksız bir yaklaşımı kabullenmek mümkün değildir. Terör örgütü mensupları 'hayır' kampanyası için istedikleri her yeri serbestçe kullanabiliyor, terör örgütü yöneticileri saraylarda, yine Türkiye'den mahkum olmuş, 5 yıl 10 aya mahkum olmuş birisini alıyorsun ona madalya takıyorsun. Nerede? Cumhurbaşkanı sarayında. Sizin demokrasi anlayışınız bu mu? Bu adam Türkiye'de mahkum olmuş, 5 yıl 10 aya mahkum olmuş. Sen kalkıp buna cumhurbaşkanlığı sarayında madalya takıyorsun. İşte sizin demokrasi anlayışınız bu, özgürlük anlayışınız bu. Türkiye'de mahkum olmuş bir insanı eğer siz ülkenizde adeta beraat ettiriyorsanız, sorumlusunuz ve suçlulara yardım yataklık yapmaktan dolayı sizin yargılanmanız gerekiyor bunu da söylüyorum. Bütün bunlara rağmen benim Bakanım kendi vatandaşlarıyla kendi hemşehrileriyle bir araya gelmek isteyince hemen işler tersine dönüyor. Siz bu safsatalarınızı, külahımıza anlatın. Avrupa şehirlerinin yıllardır Türkiye'den kaçan eli kanlı teröristlere nasıl yataklık ettiğini, biz çok iyi biliyoruz. Terör örgütünün bilgisi dahilinde, o ülkelerin her yıl yüz milyonlarca avroyu hem de zorla tehditle nasıl topladığını çok iyi biliyoruz. Son olarak FETÖ'cü hainlere nasıl kucak açtığınızı, nasıl bağrınıza bastığınızı hep birlikte takip ediyoruz." şeklinde konuştu.

"MUHALEFETİN KAFANIZI KARIŞTIRMASINA İZİN VERMEYİN"
"Bu vatana bir değil bin Tayyip Erdoğan feda olsun" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "28 Şubat'tan kalma alışkanlıkla manşetler vasıtasıyla bizi hizaya sokmaya çalışanları, onları teşvik edenleri hüsrana uğratacağız. Su uyur, düşman uyumaz. Eski Türkiye'nin vesayet odaklarının boş durmayacağını bir kez daha görüyoruz. 2007 cumhurbaşkanlığı seçimleri zamanı oynanan oyunları hatırlıyorsunuz değil mi? Gezi olaylarını hükümeti devirme aracı halinde çevirmeye çalışanların kim olduğunu biliyorsunuz değil mi? 17-25 Aralık'ta darbe yapmayı çalışanları unutmadınız değil mi? Türkiye'de haftalarca hükümet kurulamadı. 15 Temmuz başladığında ellerini avuşturanları, darbenin başarılı olması için dua edenleri unutmadık. Bütün bunlar ortadayken hiçbir şey olmadan nasıl yolumuza devam edebiliriz? İstikrar ve güven ortamı partilere bağlı olmaktan çıkarmalı, sisteme bağlamalıyız. Cumhurbaşkanlığı sistemi bunu temin edecektir. Milletimizin 50+1'inin göreve gelen bir cumhurbaşkanı yürütmede istikrar, ekonomide güven demektir. Bu sistem yatırımların devam etmesi işsizliğin azalması istihdamın artması demektir. Muhalefetin kafanızı karıştırmasına izin vermeyin. Bunlar babadan evlada sistem kuruyor diyorlar. Hadi oradan ya. Kimi aldatıyorsunuz. Hayır safında kimlerin buluştuğuna baktığınızda zaten niyetler ortaya çıkıyor. Başka bir şey söylemeye gerek yok."

Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmaları
-Detaylar

05.03.2017 - 22.39 Haber Kodu : 170305209
05.03.2017 - 22.59 Haber Kodu : 170305210
05.03.2017 - 23.00 Haber Kodu : 170305211
05.03.2017 - 23.02 Haber Kodu : 170305212
05.03.2017 - 23.03 Haber Kodu : 170305213
05.03.2017 - 23.06 Haber Kodu : 170305214
05.03.2017 - 23.13 Haber Kodu : 170305215

===========================

2- HAYATİ YAZICI: ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİN HİÇBİR YERİNDE FESİH SÖZCÜĞÜ YOKTUR

Haber - Kamera: Uğur AYAZSIN / İstanbul DHA
Ak Parti Üsküdar Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılış töreninde konuşan AKP'li Hayati Yazıcı, 'Hayır' kampanyası yürütenlerin gazi meclis tarafından Atatürk'e verilmeyen fesih yetkisinin cumhurbaşkanına verildiği iddiasının yalan olduğunu belirterek, "Meclise sunduğumuz anayasa değişikliğinin hiçbir yerinde fesih sözcüğü yoktur" dedi.

Ak Parti Üsküdar Seçim Koordinasyon Merkezi Açılış töreni Üsküdar Belediyesi Folklor ve Turizm Derneği'nin gösterisi ile başladı. Daha sonra açılış konuşmaları yapıldı.

"KUTLAMALARDA GÖRÜŞMEK ÜZERE"
AKP Grup Başkanvekili Belma Satır, referandumda Üsküdar'ın en fazla 'evet' oyunu almasını temenni ederek, "Ben de bir Üsküdarlı olarak, sizin yanınızda yetişmiş bir kardeşiniz olarak her zaman çalışmalara katılacağım. Birlikte ipi göğüsleyeceğiz. Referandum gecesi kutlamalarda görüşmek üzere" dedi.

HAYATİ YAZICI, NEDEN 'EVET' DEDİKLERİNİ ANLATTI
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ise, Türkiye'yi dönüştüren kadrolar olduklarını belirterek, "Bugün burada bulunuşumuzun sebebi 16 Nisan'da sandığa gittiğimizde neye 'evet' diyeceğiz? Biz seçim değil, karar vereceğiz. Nedir o karar? Türkiye'nin bürokratik sürecini azaltan, karar mekanizmalarını daha seri ve hızlı işlemesini sağlayan yeni bir yönetim modelini devreye koymak... Cumhuriyetin kuruluşunun 100. Yılı, 2023'e daha güçlü bir şekilde, daha hızlı, daha tempolu bir şekilde erişimini sağlayacak yönetimini Türkiye'ye egemen kılmaya karar vereceğiz" diye konuştu.

"BU BİR DENGE DENETLEME MEKANİZMASIDIR"
Yazıcı konuşmasının devamında, "Söyledikleri önemli yalandan bir tanesi de şu; 'Bu milletin, gazi meclisin Atatürk'e vermediği yetki şimdi Recep Tayyip Erdoğan'a veriliyor. Veya Cumhurbaşkanına veriliyor. Neymiş o; 'Feshetme' yetkisi. Atatürk istemiş meclis vermemiş, şimdi biz fesih yetkisi veriyormuşuz.'Bakın biz, meclise sunduğumuz anayasa değişikliğinin hiçbir yerinde, meclisin onayladığı yasalaştığı metnin hiçbir yerinde 'fesih' sözcüğü yoktur. Yapılan düzenleme seçimlerin yenilenmesidir. Bu bir denge, denetleme mekanizmasıdır" ifadelerini kullandı.
Açıklamaların ardından açılış kurdelesi kesildi.

Görüntü Dökümü
---------------------
-Açılışa gelen AKP'liler
-Bayraklar, flamalar
-SKM girişi
-Açılış töreni
-Folklor ekibinin gösterisi
-Protokol erkanı
-Açılış konuşmaları
-Açılışın yapılması
-Kurdele kesimi
-Genel ve detay

05.03.2017 - 19.44 Haber Kodu : 170305186

============================

3- MHP'Lİ KADINLAR BULUŞTU

İstanbul DHA
MHP İstanbul İl Başkanlığınca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlamak ve partili kadınlara anayasa değişikliği referandumu
çalışmalarıyla ilgili bilgi vermek için etkinlik düzenlendi.
Beşiktaş'taki Fulya Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinliğe, MHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Bülent Karataş ve MHP Kadın Kolları Koordinatörü Nevin Taşlıçay ile çok sayıda partili kadın katıldı.
Etkinlikte konuşan Karataş, referandum çalışmaları kapsamında kadınlara önemli görevler düştüğünü belirterek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "Referandumda kararımız evettir" dediğini söyledi. Karataş, parti mensuplarının, parti başkanı tarafından alınan karara uyması gerektiğini dile getirerek, "48 yıllık şerefli tarihi olan Milliyetçi Hareket Partisi, tüm kurum ve kuruluşlarıyla liderinin arkasında devlet için evet, millet için evet, cumhuriyet için evet, Türkiye'nin bekası için evet,
Türkiye için evet demiştir." diye konuştu.
"MHP referandumdan sonra bitti" diyenlerin, kendi durumlarını ifadeettiklerini kaydeden Karataş, "Onlar bizim için zaten bitmişlerdir. Referandumdan sonra da onları kullananlar, işe yaramadıklarını göreceği için, onların kullanım tarihleri de 16 Nisan itibarıyla sona erecek ve Milliyetçi Hareket Partisi, lideriyle birlikte yoluna devam edecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Salondan görüntüler
-İl Başkanı Karataş'ın konuşması
-Detaylar

05.03.2017 - 21.02 Haber Kodu : 170305195

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler