1- İSTANBUL'DA KURTKAPANI (1)
Haber-Kamera: İhsan YALÇIN - Cengiz ÇOBAN / İstanbul DHA
İstanbul Anadolu Yakası girişlerde polis 'Kurtkapanı 1' adlı denetim gerçekleştiriyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler Şile, Tuzla, Pendik, Kartal ve Sabiha Gökçen Havalimanı'nda saat 12.00'da 'Kurtkapanı 1' adlı denetime başladı. TEM Otoyolu ve D-100 Karayolu'nda İstanbul'a girişlerde kontrol noktaları kuruldu.
Polis ekipleri, şüpheli görülen araçları durdurarak araçların içini kontrol etti, sürücü ve yolcuları GBT (Genel Bilgi Toplama) kontrolünden geçirdi. Aramalarda K-9 bomba ve narkotik dedektör köpekler de kullanıldı.
RUHSATSIZ TABANCA ELE GEÇİRİLDİ
D-100 Karayolu Tuzla mevkindeki kontrol noktasında lüks bir araçta 2 ruhratsız tabanca ile mermiler ele geçirildi. Araçtaki 2 kişi gözaltına alındı. TEM Otoyolu Kurtköy mevkinde durdurulan bir yolcu otobüsünde sahte kimlik düzenleyerek yolculuk yapan Pakistan uyruklu 2 kişi gözaltına alındı. Sabiha Gökçen Havalimanı girişindeki noktada bir araçta yapılan aramada ise tüfek ele geçirildi.
POLİS HELİKOPTERİ DENETİM YAPTI
Uygulamaya başta Özel Harekat Polisleri olmak üzere farklı birimlerden çok sayıda ekip katılırken, polis helikopteri de havadan denetim yaptı. 'Kurtkapanı 1' denetimi saat 15.00'a kadar sürecek.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Kurtköy ve Tuzla'daki kontrol noktası
-Otomobil ve otobüslerin durdurulması
-Araçların aranması
-Dedektör köplerinin arama yapması
-Kimlik kontrolü yapılması
-Özel harekat polislerinden detay
-Polis helikopterinden detay
-Ele geçirilen tabancalar
-Sahte kimlikle yakalanan 2 şüpheli
-Genel ve detaylar
=============================
2- MÜZEYYEN TELLİ'Yİ VURAN KİŞİ YAKALANDI
Haber:Çağatay KENARLI, İstanbul DHA
Bahçelievler'de uyuşturucu satıcılarının açtığı ateş sonucunda öldürülen 24 yaşındaki Müzeyyen Telli'yi vurduğu iddia edilen Ümit Y. Adana'da yakalandı.
Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği'nin çalışmalarıyla Adana'da kaldığı adrese düzenlenen operasyonla yakalanan Ümit Y.'nin havayoluyla İstanbul'a getirileceği öğrenildi. Olayla ilgili gözaltına alınan 11 şüpheliden 18 yaşından küçük 3 kişi dün çıkartıldıkları mahkeme tarafından tutuklanmıştı. 8 kişinin ise Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemleri devam ediyor.
================
3- KUYUMCUDAKİ SOPALI DEHŞET SONRASI İŞLENEN CİNAYETTE KARAR
* 2 yıl önceki olay güvenlik kamerasına saniye saniye yansımıştı.
* Bahçelievler'de kendisine sopa ile saldıran kişiyi silahla vurarak öldüren kuyumcu hakkında mahkeme kararını verdi.
* Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan kuyumcunun "meşru Müdafaa" da bulunduğunu belirterek beraatine karar verdi.
Haber: Serpil KIRKESER İstanbul DHA
Bahçelievler'de 2 yıl önce kuyumcu dükkanına giren ve kendisini sopayla darp eden Coşkun Çelik'i ruhsatlı silahıyla ateş öldüren işyeri sahibi İbrahim K.Y., meşru müdafaa sınırları içinde hareket ettiği gerekçesiyle beraatine karar verildi. Sanık İbrahim K.Y. ilk duruşmada olay gününü anlatarak, "Kendimi korumak amacıyla hareket ettimö demişti.
SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmayı tutuksuz sanık İbrahim K.Y. (49) ve taraf avukatları katıldı. Duruşma savcısı Sinan Coşar esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı Coşar'ın açıkladığı mütalaaya göre olay şöyle oldu: Bahçelievler'de kuyumculuk işi yapan sanık İbrahim K.Y.'nin dükkanına 28 yaşındaki Coşkun Çelik, 4 Aralık 2015 tarihinde sabah saat 10.53'de geldi. Çelik'in bir elinde poşet, diğer elinde ise bir şeye sarılı vaziyette olan sopa ile gelerek çeyrek altın almak istediğini söyledi. Sanık İbrahim K.Y. kasayı açmadığını Çelik'in beklemesini istedi. Bir süre sonra Çelik kredi kartı ile ödeme yapacağını belirtti. Pos cihazı kredi kartının yetersiz olduğu yönünde uyarı vermesi üzerine Çelik, sanık İbrahim K.Y'ye 'Bir daha dene' dedi. Sanık İbrahim K.Y. her deneme sırasında Çelik'in girdiği şifreyi görmemek amacıyla başını başka yöne çevirdi. Çelik'in üçüncü deneme sonrası elindeki sopa ile sanık İbrahim K.Y.'nin yüzüne doğru vurmaya başladı. Sanık İbrahim K.Y.'nin darbeler üzerine bankonun arkasına doğru çöktü. Çelik, İbrahim K.Y.'nin yanına gelerek elindeki sopa ile vurmaya devam etti. Sanık İbrahim K.Y., saldırı sürdüğü sırada belinden silahı çıkarttı ve Çelik'e ateş etti., imdat butonuna basarak polis çağırdı. Coşkun Çelik kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Darp nedeniyle yaralanan İbrahim K.Y. de tedavi için hastaneye kaldırıldı.
SAVCI MEŞRU MÜDAAFA DEDİ
Sanık İbrahim K.Y'nin maktulün sopa darbeleriyle ağır şekilde yaralanması sonucu kendisine yönelik gerçekleşen ve tekrarı muhakkak olan haksız saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu olduğu mütalaada belirtildi. Mütalaada, sanık İbrahim K.Y.'nin ruhsatlı silahı ile maktüle ateş etmek suretiyle ölümüne sebebiyet vererek meşru müdaafa sınırları içinde kasten insan öldürme suçunu işlediği vurgulandı. Mütalaada sanık İbrahim K.Y.'nin beraati talep edildi.
SANIK : SUÇSUZUM BERAATİMİ İSTİYORUM
Sanık avukatı Ali Abdullah Erinan da, müvekkilinin kendisine ve malına karşı yapılan saldırıyı defetmek için meşru müdaafa sınırları içinde eylemi gerçekleştirdiğini belirterek, beraatini istedi. Son sözü sorulan sanık İbrahim K.Y de "Suçsuzum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
MAHKEME HEYETİ BERAATİNE KARAR VERDİ
Mahkeme heyeti, her ne kadar sanık İbrahim K.Y. hakkında "kasten öldürme" suçundan dolayı cezalandırılması talep edildiği ancak sanığın eyleminin meşru savunma sınırı içinde kaldığından beraatine karar verdi. Sanık İbrahim K.Y., ilk duruşmada verdiği ifadesinde olay gününü anlatarak " Kendimi koruma amacıyla hareket ettim" demişti.
4- DOLMUŞ ELEKTRİK DİREĞİNE ÇARPTI : 3 YARALI
* Çarpmanın şiddetiyle aydınlatma direği devrildi
* Kadın yolcu gözyaşlarını tutamadı.
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - İSTANBUL DHA
Kadıköy sahilyolunda lastiği patlayan dolmuş kontrolden önce kaldırıma çıktı, ardından da aydınlatma direğine çarptı. Kazada dolmuşta bulunan 3 yolcu yaralandı.
Kaza saat 11.00 sıralarında sahilyolu Suadiye mevkiinde meydana geldi. Kadıköy-Bostancı hattında çalışan Adem Ateş'in kullandığı
dolmuş, Maltepe istikametine ilerlerken sol ön lastiği patladı. Direksiyon hakimiyetini kaybeden sürücü kaldırımı çıktıktan sonra aydınlatma direğine çarptı. Çarpmanın etkisiyle direk devrilirken minibüste bulunan yolcular yaralandı.
YARALI KADIN YOLCU GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Kazayı gören çevredekiler durumu polise ve sağlık ekiplerine haber verdi. Kaza yerine gelen polis ekipleri dubalarla çevre güvenliğini alarak başka bir kazanın yaşanmaması için önlem aldı. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Hafif yaralı yolculardan Ebru Özbek gözyaşlarını tutamadı. Olay yerine gelen arkadaşı, kadına sarılarak teselli etmeye çalıştı.
3 YOLCU YARALI
Dolmuşta bulunan 3 yolcu hafif şeklide yaralandı. Yaralılar ambulanslarla hastaneye kaldırıldı . Kaza nedeniyle aksayan trafik , aracın kaldırılmasını ardından tekrar normale döndü.
Görüntü Dökümü:
--------------
-Kaza yapan dolmuşun görüntüsü
-Kaldırımdaki yaralıların görüntüsü
-Sağlık ekiplerinin yaralılara ilk müdahalesi
-Bir kadın yolcunun ağlaması
-Kadın yolcu ile röp
-Sürücü ile röp
-Yaralıların ambulansa alınması
-Devrilen direkten görüntü
-Genel ve detay görüntüler
15.03.2017 - 12.19 Haber Kodu : 170315071
============================
5- DESTİCİ: BİRKAÇ TEŞKİLATIN 'HAYIR' DEMESİ BBP'NİN KARARINA GÖLGE DÜŞÜRMEZ
* Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici,
"İçimizde birkaç teşkilatın 'Hayır' demesi Büyük Birlik Partisi'nin kararına gölge düşürmez"
"Bu kararımızdan memnun olmayan belli çevreler, bizim kararımızı çoğunluğun kararı değil de sanki genel başkanın kendi tercihiymiş gibi yansıtılması, manipüle edilmesiyle kararımızın değerini düşürmeye çalışıyorlar. Bu en hafifiyle ahlaksızlıktır"
"Herşeyin bir sınırı var. Bu sınır aşılırsa Büyük Birlik Partisi kendi tüzel kişiliğine camianın tümünü korumak adına elbetteki hukukunu işletir. Tüzük, neyi hükmediyorsa bunun gereği elbetteki bundan sonra yapılır"
Haber - Kamera: Enver ALAS , İstanbul DHA
Büyük Birlik Partisi Bu kararı almalarındaki en önemli etkenlerden birinin Türkiye'nin darbe anayasasıyla oluşturulan bir sistemle yönetilmesi olduğunu vurgulayan Destici, "Büyük Birlik Partisi olarak kurulduğumuz günden bu yana bu darbe anayasasıyla oluşturulan bu antidemokratik sisteme karşı olduğumuzu ve mutlaka bu sistemin değişmesi gerektiğini ifade ettik. Dolayısıyla önümüzde böyle bir fırsat var. Büyük Birlik Partisi olarak milletimiz için, Türkiye için bu anayasa değişikliği teklifini darbe anayasasından kurtarmanın bir yolu olarak görüyoruz" diye konuştu.
"MİLLETİN KARARI BİZİM İÇİN EN DEĞERLİ OLANIDIR"
Mustafa Destici, anayasa değişikliğiyle ilgili olarak, "Milletin önüne hür seçimlerle seçilmiş meclis, bir sistem değişikliği teklifi getirmiştir. 16 Nisan'da millet sandığa gidecektir ve millet ne derse o olacaktır. Milletin kararı da bizim için en değerli olanıdır" ifadelerini kullandı.
"EN YÜKSEK ORANDA 'EVET' DİYEN BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ TABANI OLACAĞINI SANDIKTA GÖRECEĞİZ"
Destici, BBP'nin 'Evet' kararını alırken izledikleri yolu ve yapılan çalışmalar hakkında şunları söyledi:
"Biz bu kararı alırken partimizin bütün kurullarıyla istişare ettik. Hatta bununla kalmadık, daha önce partimizde görev yapan arkadaşlarımızla görüştük. Bu işin ilimini yapan arkadaşlarla görüştük. Yurtdışındaki soydaşlarımız ve dindaşlarımızla görüştük. Onların hepsinin görüşlerini aldık. Tabanımıza sorduk. Kendi yaptığımız çalışmalarda taban eğiliminin de bu yönde olduğunu gördük. 16 Nisan'a kadar en yüksek oranda 'Evet' diyen tabanlardan birisinin Büyük Birlik Partisi tabanı olacağını sandıkta göreceğiz."
"BU EN HAFİFİYLE AHLAKSIZLIKTIR"
Partisinin referanduma yönelik aldığı kararın kendisinin tercihi gibi yansıtılmasına tepki gösteren Mustafa Destici, "Bu kararımızdan memnun olmayan belli çevreler, bizim kararımızı çoğunluğun kararı değil de sanki genel başkanın kendi tercihiymiş gibi yansıtılması, manipüle edilmesiyle kararımızın değerini düşürmeye çalışıyorlar. Bu en hafifiyle ahlaksızlıktır" diye konuştu.
"SINIR AŞILDIKTAN SONRA TÜZÜK VE HUKUK İŞLER"
"İçimizde birkaç teşkilatın 'Hayır' demesi Büyük Birlik Partisi'nin kararına gölge düşürmez" diyen Destici, "Herkesin görüşüne saygı duyan siyasi hareketiz. Kendi içimizde de bütün arkadaşlarımızın görüşüne önem veren bir siyasi hareketiz. Ama demokratik bir tavır ortaya koymamız, hoşgörülü olmamız kimseye suistimal hakkı verdiğimiz anlamına gelmez. Büyük Birlik Partisi kurumsal bir partidir, tüzel kişiliği, programı, hukuku ve tüzüğü vardır. Ancak onun da bir sınırı vardır. Sınır aşıldıktan sonra tüzük ve hukuk işler. Herkes onun sonucuna katlanmak zorunda kalır. Merkez Karar Yönetim Kurulumuz yaptığı bütün istişare sonuçlarını ve temayülleri değerlendirerek referandumda 'Evet' demenin ülkemiz, milletimiz, devletimiz için Türk ve İslam coğrafyası için de camiamız içinde daha doğru olacağı fikri ağırlık basmıştır. Karar bu yönde alınmıştır. Büyük Birlik Partisi sonuna kadar bu kararın arkasındadır, referandumdan 'Evet' çıkması için her türlü çalışmanın ve gayretin içerisinde olacaktır."
"BÜTÜN TEŞKİLATLARIMIZA DÜŞEN BU KARARIN YANINDA DURMAKTIR"
Bir gazetecinin "Referandumda 'Hayır' diyeceklerini açıklayan bazı İl teşkilatlarıyla ilgili parti içinde herhangi bir disiplin süreci olacak mu?" şeklindeki sorusuna Destici, "Kurumsal kararımızı açıklayana kadar arkadaşlarımızı düşüncelerini ifade ettiler. Bu düşüncelere hoşgörülü baktık. Asla bir ihraç ve disiplin süreci işletmedik. Ama karar açıklandı. Artık bütün teşkilatlarımıza düşen bu kararın yanında durmaktır. Bundan sonra bütün arkadaşlarımızın partinin hukukunu oluşturan bu tüzüğüne ve programına uygun hareket etmek sorumlulukları vardır. Herşeyin bir sınırı var. Bu sınır aşılırsa Büyük Birlik Partisi kendi tüzel kişiliğine camianın tümünü korumak adına elbetteki hukukunu işletir. Tüzük, neyi hükmediyorsa bunun gereği elbetteki bundan sonra yapılır" şeklinde yanıt verdi.
HOLLANDA VE ALMANYA KRİZLERİ
Mustafa Destici konuşmasında, geçtiğimiz hafta Türk Bakanların Hollanda ve Almanya'da yapacağı toplantıların iptal edilmesiyle bu ülkelerle Türkiye arasında yaşanan krize de değindi. Destici, "Özellikle Hollanda'da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımıza karşı yapılan muamelenin, kendi konsolosluğumuza bile gitmesine izin verilmemesine kadar gözü dönmüşlüğün kabul edilebilir bir tarafı yok. Bu gayri insani ve hukuki uygulamanın milletler arası hukukta bile yeri olmayan bu uygulamanın mazur görülebilir hiçbir tarafı yoktur. Biz, bunu şiddetle kınıyoruz. Dünyadaki hiçbir devletin Türkiye Cumhuriyetinin bir bakanına bir temsilcisine hatta bir vatandaşına bile bu uygulamayı yapmaya hakkı yoktur" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Basın toplantısı
-Mustafa Destici'nin açıklamaları
-Partililer
-Genel ve detaylar
=========================================
6- BAKAN ZEYBEKCİ : BU SÜREÇTE EKONOMİ VE TİCARİ İLİŞKİLERİMİZ MASADA OLMAYACAK
* Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci,
" (HOLLANDA İLE DİPLOMATİK KRİZ) Net olarak söylüyorum, hiçbir ülke ile Hollanda dahil olmak üzere bu süreçte ekonomi ve ticari ilişkilerimiz masada olmayacak"
"(İŞSİZLİK RAKAMLARI) Bize özgü bazı gerçeklerden dolayı da işsizliğimizi düşüremiyoruz"
"İstihdam en önemli problemlerimizden bir tanesi. Ama bunu yaparken de şuna özellikle dikkat edeceğiz; bunu özel sektör eliyle çözeceğiz. Özel sektör üretim ve hizmetler sektörü eliyle çözeceğiz"
"(MERKEZ BANKASININ FAİZ KARARI) Merkez Bankamızın bu süreçteki kararlarını destekliyoruz. Eli son derece güçlü ve enstrümanları da son derece çeşitlidir. Alacağı kararlar veya vereceği kararlar ve atacağı adımlar konusunda bağımsızdır ve destekliyorum ben. Merkez Bankamızın arkasındayız"
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Ekonomi Bakanlığı tarafından hazırlanan "e-Ticaret Sitelerine Üyelik Desteği" basın tanıtım toplantısına katıldı. Nihat Zeybekci toplantıda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Zeybekci, bugün açıklanan işsizlik rakamlarının sorulması üzerine şunları kaydetti:
"Türkiye maalesef ekonomik olarak başka şeylere çok fazla takılıp kaldığımız için böyle değerleri pek görmüyoruz. İşsizlik rakamlarımız önemli. Gelmiş olduğumuz rakamda son derece önemli. Yani istihdamımız artırmamıza rağmen Türkiye'deki bize özgü bazı gerçeklerden dolayı da işsizliğimizi düşüremiyoruz. Son 6 yıl içinde iş gücüne katılım oranımız yüzde 44'lerden şimdi yüzde 52'lere geldi. Yani çalışmayan vatandaşlarımız özellikle ev kadınlarımızda yoğun bir şekilde ben çalışacağım diyerek iş hayatına katılma talepleri artı kırsaldan tarım alanından da sanayi ve hizmetler sektörüne reel çalışma alanlarına, reel ekonomiye yoğun bir katılım var. Bu bizim şikayet edeceğimiz, mazeret olarak göstereceğimiz bir alan değil. Bunlar Türkiye'nin gerçekleri. Türkiye olarak biz ne zaman ki yüzde 5.5'in altında bir büyümeye girdik, işsizlikle ilgili rakamlarımızın negatif anlamda artması kaçınılmaz hale geliyor. Onun için ne yapmalı, ne etmeli derhal Türkiye'yi pozitif anlamda bir büyüme trendine, bir büyüme aralığına tekrar mutlaka getirmemiz gerekiyor. Hükümet olarak şu anda topyekun seferberliğimiz Türkiye'de istihdamın, büyümenin, üretimin ve sanayi, reel sektörü anlamında yatırımların artırılmasıyla ilgili de çok yoğun bir çalışmamız var" dedi.
KAMUDA İSTİHDAM
Zeybekci, "İstihdam en önemli problemlerimizden bir tanesi. Ama bunu yaparken de şuna özellikle dikkat edeceğiz; bunu özel sektör eliyle çözeceğiz. Özel sektör üretim ve hizmetler sektörü eliyle çözeceğiz. En kolay dokunabileceğimiz alan ihracat yani en hızlı bir şekilde hareketlendirebileceğimiz alan. Oradan başladık, diğer alanlarda devam edeceğiz. Kamuyu bu istihdamda olabildiğince düşük payda tutarak yani kamunun istihdama destek vermesi enstrümanını mümkün olursa hiç kullanmadan reel sektör eliyle yapmak" dedi.
"BİR BABAANNEYE TORUNUNA BAKTIĞI İÇİN PARA VERMEK PEK DOĞRUMA GELMİYOR"
"Büyükanne projesi" maaşlarının sorulması üzerine Zeybekci, "Babaanne kısmı eminin ekonomik olarak bir katkısı olacaktır da, benim şahsi görüşüm Nihat Zeybekci olarak görüşüm; bir babaanneye torununa baktığı için para vermek pek doğruma gelmiyor. Bizim değerlerimiz var, Türkiye olarak bizim aile, o sevgi, o içtenlikle ilgili biraz. Ama ekonomik anlamda her halde artı bir desteği olacağı da kaçınılmazdır. Annelerin çalışmakla ilgili fırsat bulmaları anlamında da pozitif görüyorum" şeklinde konuştu.
HOLLANDA'YA EKONOMİK YAPTIRIMLAR
Nihat Zeybekci, Hollanda'ya ekonomik yaptırımların uygulanıp uygulanmayacağının sorulması üzerine, "Ekonomik, diplomatik anlamdaki iyi ilişkiler yüzyıllar sürüyor. Şu anda bizim Hollanda ile ilişkilerimizin temeli 400 yıl. Hemen hemen sıfır sorunla geldiğimiz bir alan. Ama diğer taraftan detaylarını gayet bildiğimiz yaşanan olumsuzluklarda, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanının özellikle bir bayan bakanının tabi olduğu o uygulamaları kabuk etmek mümkün değil. Bunun hesabı mutlaka sorulacak. Ama bunun hesabı hukuki platformlarda sorulacak, diplomatik platformlarda sorulacak. Bakanımıza silah doğrultarak yani ekibine silah doğrultarak oradaki yapılan uygulama. Dokunulmazlığı var hiçbir şekilde dokunmazsınız, ne aracına dokunabilirsiniz ne de kendisine hiçbir şekilde 'şöyle yap' diyemezsiniz. Tüm dünyadaki diplomatik terbiyeye aykırı olan bu uygulamaları kendi mecralarında Türkiye olarak mutlaka karşılık verilecektir. Hukuki bütün haklarımız sonuna kadar kullanılacaktır. Oradaki vatandaşlarımızın tabi oldukları uygulamalarla ilgili hukuki anlamdaki bütün süreçler sonuna kadar götürülecektir. Ama bunu ekonomik anlamda diğer platformlara taşımak demek inanın bu algı operasyonlarını yani 23 Temmuz günü darbeden bir hafta sonra Türkiye'de darbenin başarısız olmasının, demokrasinin sonu olarak gören Almanya'da yayın yapan bir dergiyi alıp da bunun tüm Almanya'ya, Alman halkına ve devletine mal etmek yanlış olur. Ve bu algı operasyonunu yürüten terör örgütlerinin de bizden istedikleri de bu. Bizden bekledikleri de bu. Ekonomik, ticari, siyasi ve kültürel ilişkilerimizde bunun bir şeklide etkilenmesi ve sonuçlarının olması. Net olarak söylüyorum, hiçbir ülke ile Hollanda dahil olmak üzere bu süreçte ekonomi ve ticari ilişkilerimiz masada olmayacak" dedi.
"BEN EKONOMİ BAKANI OLARAK SÖYLÜYORUM"
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi'nin Hollanda konusunda "Ekonomik yaptırım olabilir" sözlerinin hatırlatılması üzerine Zeybekci, "Ben ekonomi bakanı olarak söylüyorum" yanıtını verdi. Gazetecinin "Olmayacak yani" sözü üzerine Zeybekci, tekrar "Ben ekonomi bakanı olarak söylüyorum" diye konuştu.
"MERKEZ BANKAMIZIN ARKASINDAYIZ"
Bakan Nihat Zeybekci, yarın Merkez Bankasının faiz kararını açıklayacak olmasının hatırlatılmadı üzerine de, "Merkez Bankamızın bu süreçteki kararlarını destekliyoruz. Eli son derece güçlü ve enstrümanları da son derece çeşitlidir. Alacağı kararlar veya vereceği kararlar ve atacağı adımlar konusunda bağımsızdır ve destekliyorum ben. Merkez Bankamızın arkasındayız" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
---------------------
- Zeybekci'nin açıklamaları
- Detaylar
15.03.2017 - 12.57 Haber Kodu : 170315081
========================
7- İSTANBUL VALİLİĞİ'Nİ İŞGAL DAVASI
\* Tutuksuz yargılanan er,
"Darbe nedir ilk defa orada anladım"
Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'da gerçekleştirdiği darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliği'ni işgale giden 90 askerin üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davaya devam ediliyor. Tutuksuz sanık er Resul Nişancı, "Nizamettin Albay, 'Şarjör tak, sivil halktan kimse girmeyecek' emrini verdi. Emri hiçe sayarak halkı valilik binasına almaya başladım" dedi. Askerliğinin bitmesine 5 gün kala bu olayın yaşandığını da belirten Nişancı, "Darbe nedir ilk defa orada anladım" dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Cezaevi'nin karşısındaki yer alan 3. No'lu salonda görülen duruşmaya, 12 tutuklu sanık ve 47 tutuksuz sanık ile avukatları katıldı. Tutuksuz sanıklardan er Resul Nişancı, hazır kıta manga çavuşu olduğunu ve 15 Temmuz günü itibariyle askerliğinin bitmesine 5 gün kaldığını belirtti. Olay günü alay komutanı devir teslim töreni olduğunu, daha sonra iptal edildiğini öğrendiğini anlatan Nişancı, tabur binası önünde toplanma emri verildiğini belirtti. Nişancı, "Nizamettin Albay, 'Emir komuta bendedir. Kimse emrimden çıkmayacak' dedi. Bize herhangi bir şey söylenmemişti. Sadece sürekli hazır durmamız emrediliyordu" dedi.
"EMRİ HİÇE SAYARAK HALKI VALİLİK BİNASINA ALDIM"
Şoförlük yapmadığını fakat 15 Temmuz günü ilk defa emirle askeri aracı kullandığını söyleyen Resul Nişancı, İstanbul Valiliği'ne gidince güvenlik önlemi için binayı çevrelediklerini belirtti. Nişancı, "Valiliğe geldiğimizde Nizamettin Albay, 'Şarjör tak, sivil halktan kimse girmeyecek' emrini verdi. Vatandaşlar kalabalıklaşmaya başladı. Halk, valilik binasına girmek istiyordu, ağlayanlar vardı. Emri hiçe sayarak halkı valilik binasına almaya başladım. Halk bize su getiriyordu, sigara veriyordu. Halkın sayısı artıyordu. Bize 'yanlış yoldasınız, vazgeçin' diyorlardı. Ne olduğunu anlamıyorduk" diye konuştu.
"DARBE NEDİR İLK DEFA ORADA ANLADIM"
"Darbe nedir ilk defa orada anladım" diyen Nişancı, darbe girişimi olduğunu valiliğin yakınlarındaki bir kafeteryadaki televizyondan öğrendiğini söyledi. Nişancı, geri döndüklerinde kendilerine ateş açıldığını, iki arkadaşının bu ateş sonucu yaralandığını, daha sonra polis gelince teslim olduklarını ifade etti. Bunun üzerine söz alan tutuklu sanık Yüzbaşı Mehmet Ekerbiçer ise, "Tamamen hayal ürünü bir ifadedir. Telefonla kimseyle görüşmedim. Kanıtları mahkemeye sunacağım" dedi.
"GAZANIZ MÜBAREK OLSUN"
Savunma yapan tutuksuz sanık Recep Sunar ise 15 Temmuz günü usta birliğinde bir haftalık asker olduğunu, rütbeliler de dahil kimseyi tanımadığını, olay günü emir üzerine askerlere dağıttığını belirten Sunar, "Nizamettin Albay yanımıza gelerek 'Arkadaşlar önemli bir görev için tatbikat yapacağız. Gazanız mübarek olsun' dedi. Heyecanlıydım.İlk defa dışarıya çıkıyordum. Bir süre araçla yol aldık, araçtan indiğimizde ise valilik binasını gördüm. Bu sırada 'Şarjör tak' emir geldi" dedi.
"HALK TEPKİ GÖSTERİYORDU"
Valilik binasına geldiklerinde halkın toplanmaya başladığını ve kendilerine tepki gösterdiklerini söyledi. Sivil kıyafetli birinin kendisini asker olarak tanıttığını anlatan Sunar, "Halkın içinde bize su getirenler vardı. Valilik binasının orada kendisinin binbaşı olduğunu söyleyen biri, bize sürekli bu durumun kanunsuz emir olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Komutanlarımız, vatandaşlarla konuşuyordu, biz konuşmamıştık. Daha sonra araçlara bin emri gelince döndük" şeklinde konuştu.
===========================
8- İSTANBUL EMNİYETİ'NE ROKETLİ SALDIRI SANIĞINA 1 AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET + 140 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Ümit TÜRK, İstanbulDHA
Terör örgütü üyesi Şerif Turunç hakkındaki soruşturma tamamladı. Savcılık İstanbul Emniyet Müdürlüğüne roketle, Esenyurt'taki polis araçlarına da bomba ve silahla gerçekleştirilen saldırıların sorumlusu Şerif Turunç'un ağırlaştırılmış müebbet ve 140 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.
1 GÜN ARAYLA GERÇEKLEŞİN 2 SALDIRININ SORUMLUSU
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 20 Ocak günü saat 20.00 sıralarında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan yerleşkesi C Blok arka tarafına doğru roketli saldırı düzenleyen, 21 Ocak günü ise Esenyurt'ta resmi polis aracına yönelik bombalı saldırıda bulunarak, park halindeki araçların arkasından görevlilere ateş eden şüphelinin Şerif Turunç olduğunun tespit edildiği, şahsın yakalanarak çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandığı belirtildi.
İSTENEN CEZALAR...
İddianamede, şüpheli Şerif Turunç'un İstanbul Emniyetine yönelik eylemiyle ilgili, "Tasarlayarak kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle olası kastla öldürmeye teşebbüs" suçundan 19,5 yıldan 30 yıla, Esenyurt'taki eyleminde 2 polis memurunu hedef almasıyla ilgili, "Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle olası kastla öldürmeye teşebbüs" suçundan 39 yıldan 60 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
DHKP/C TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESİ
İddianamede şüphelinin terör örgütü DHKP/C üyesi olduğu belirtilerek, "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Şüphelinin eylemlerde kullandığı silahları izinsiz kullanması nedeniyle "İzinsiz nitelikli silah taşımak" suçundan 9 yıldan 16,5 yıla kadar, yine eylemde kullandığı el bombasını taşıması sebebiyle "Yetkili makamlardan gerekli izni almaksızın patlayıcı nakletmek veya muhafaza etmek" suçundan 6 yıl 8 aydan 18 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi.
1 AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET, 79 - 140 BUÇUK YIL ARASI HAPİS CEZASI
Şüphelinin Tekirdağ'da yakalanarak üzerinde çıkan tabancayı da izinsiz olarka kullanması nedeniyle "İzinsiz silah taşımak" suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, şüphelinin yakalandığı sırda D.A adına düzenlenmiş nufus cüdanının sahte ve aldatma amacıyla kullanması nedeniyle "Resmi belgede sahtecilik" ve "Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması" suçlarından da 4 yıldan 11,5 yıla kadar hapis cezasına çaprtırılması isteniyor.
Şüpheli hakkında 1 kez ağırlaştırılmış müebbet olmak üzere toplam 79 yıl 140,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianame, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
NE OLMUŞTU
İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü binasına 20 Ocak akşamı roketatarla, ertesi gün de Esenyurt'ta resmi polis aracına bombayla saldırı düzenlenmişti. Saldırganın eşgalini belirleyen polis, her iki saldırının şüphelisi olarak Şerif Turunç'u Tekirdağ'da bacağından vurularak yakalamıştı. Turunç daha sonra çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanarak gözaltına alınmıştı.
Görüntü Dökümü -------------------------------
-Emniyet Müdürlüğüne saldırı ve polislere yönelik saldırı. olay yerleri
-Turunç'un yakalandığı gün üzerinden çıkan silah ve yakalanma anı
15.03.2017 - 12.51 Haber Kodu : 170315079
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz