BİZE ULAŞIN
1- YASAK BAŞLAMADAN YASAĞA UYDULAR
Haber-Kamera: Faik KAPTAN-İbrahim YILDIZ /İSTANBUL, Türkiye'nin de içinde bulunduğu 8 ülkeden ABD'ye ve İngiltere'ye yapılan uçuşlarda, yolcuların elektronik cihazlarını kabine alınmasının yasaklanmasına tepkiler büyüyor. Bazı yolcular Atatürk Havalimanı'nda uygulamaya başlamamasına rağmen laptop gibi elektronik cihazlarını valiz içerisine koyarken, bazıları ise yanlarına almadıklarını evde bıraktıklarını söylediler.
Atatürk Havalimanı'nda bugün sabah saatlerinde, THY'nin ilgili birimlerinin, ABD ve İngiltere uçuşlarının güvenlik kontrollerini yapan Gözen Güvenlik yetkilileri ve Sivil Havacılık yetkililerinin bir araya gelerek toplantı yaptıkları, uygulamada nelerin yapılması konusunda bir toplantı yaptı. Bu arada Atatürk Havalimanı'nda ABD'ye ve İngiltere'ye yapılan uçuşlarda elektronik cihazların kabin içine alınması yasağının önümüzdeki günlerde uygulanmaya başlanılacağı öğrenildi.
O NORMAL BİR İNSAN DEĞİL
Atatürk Havalimanı'ndan New York'a giden bir ABD vatandaşı Uçaklarda yolcuların elektronik cihazlarını kabin içersine alınmasının yasaklanmasının yanlış olduğunu söyleyerek şunları ifada etti:
"Biliyorsunuz Laptop gibi elektronik cihazlar artık insanların bir yaşam tarzı oldu. Bazılarımızın bütün bilgilerini ve evraklarını artık bu cihazlarda saklıyor. Bu cihazların uçakta kabin içerisine alınmaması iyi bir şey değil. Ben İstanbul'dan New York'a gidiyorum ve 11 saatlik bir uçuşum var. Ben nasıl Laptopsuz uçacağım. Benim bütün kişisel bilgilerim bunun içerisinde. Bunun sorumluluğu kime ait bunu Trump'a sormak lazım. Bu Trump'ın yapmış olduğu bir uygulama ama Türkiye güvenilir bir ülke. Trump, ABD vatandaşı olarak bizden çok şey aldı. O normal bir insan değil"
YASAK VAR DİYE EVDE BIRAKTIM
Los Angeles'e giden Tuğçe Uğurlu ise, "Bugün itibariyle yasağın yürürlüğe girdiğini zannediyordum. Laptopumu bagaj riskli olur diye evde bıraktım ve yanıma almadım. Bunun önlem amaçlı olduğunu anlıyorum ama yolcular için durumu zorlaştırıyor. Los Angeles'e gideceğim ve 14 saatlik bir uçuşum var. Bu saati çalışarak geçirebilirdim ama artık kitap okuyacağım" dedi.
BU UYGULAMA İNŞALLAH KALKAR
Londra'ya giden yolculardan Altuğ Özlü ise şunları söyledi:
Atatürk Havalimanı'nda henüz bu uygulama başlamadığını öğrendim. Bu çok kötü bir uygulama. Biz çalışan insanlar olarak kabin içerisinde bilgisayar kullanıyoruz. Bu laptopları bagaja verildiğinde kırılacak mı başına bir şey mi gelecek bilmiyoruz. İnşallah bu uygulama kısa sürede kaldırılır"
2- KEKİK ZANNEDİP MANGAL ETİNE ATTIĞI BONZAİ CAN ALDI
\* Üsküdar'da misafirlerine mangal yapmak isteyen Aysel Karahan bahçede bulduğu poşetin içerisindekini kekik sanıp mangaldaki etin üzerine döktü.
* Mangalda hazırlanan etten zehirlenerek hastanelik olan 10 kişiden biri öldü.
* Yapılan incelemede ete katılan kekik zannedilerek katılanın bonzai olduğu tespit edildi.
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN -İSTANBUL DHA
Üsküdar Yavuztürk Mahallesi Sarıkanarya Sokak'taki evde yaşanan olay bir ay önce gerçekleşti.
Edinilen bilgiye göre ev sahibi Aysel Karahan, Ankara'dan gelen yakınlarına mangal yapmak için evin bahçesinde mangal yaktı. Aysel Karahan bu sırada daha önceden bahçede poşet içerisinde bulduğu ve kekik sandığı bonzaiyi etin üzerine döktü. Yapılan mangal etinden Aysel Karahan'ın gelini Yeliz D. dışında herkes yedi. Mangalda pişen etten yiyen Aysel Karahan, Cuma Karahan, Sare S. Erhan D. Hatice A. Serdar A. Nevzat A. ,Aysel A. ,Gürhan D. ve enişte Bayram Aktan zehirlenerek ambulansla hastaneye kaldırıldı. Hastanede tedavi gören 9 kişi kısa sürede taburcu edilirken enişte Bayram Aktan Yaşanan olayı anlatan Aysel Karahan'ın eşi Cuma Karahan, " 'Komşular unutmuş, kekik dedi'. 'Para ile niye alalım' dedi. Ben attı sandım. Evde bulunan kekiğin içerisine katmış. Pazar günü de mangala tavuğu hazırlarken onu içerisine koyuyor. Mangal yapıp yedikten sonra hepimiz zehirlendik. 10 kişiydik, Olay sonucunda bacanağım vefat etti" dedi. Cuma Karahan, incelemede ise kekiğin içerisinden bonzainin tespit edildiğini söyledi. Aysel Karahan'ın komşuları da yaşanan olaydan dolayı yaşadıkları üzüntüyü ifade etti.
Görüntü Dökümü:
-------------
-Evden görüntü
-Bahçeden görüntü
-Komşularından görüntü
-Komşular ile röp
-Bir komşunun kekik kavanozunun göstererek anlatması
-Ev sahibi Cuma Karahan'ın olayı anlatması
-Ölen Bayram Aktan'ın fotoğrafı
==============================
3- MUSLUK SUYUNU "CİNSEL GÜÇ ARTTIRICI" DİYE SATIYORLARDI
- BEYLİKDÜZÜ'NDE İNTERNETTEN SAHTE ÜRÜNLER SATAN ŞEBEKEYE OPERASYON
Haber:Çağatay KENARLI Kamera:Ersan SAN, İstanbul DHA
Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri internet sitelerinde çeşitli sahte ürünler satan bir şebekeyle ilgili ihbar üzerine çalışma başlattı. Polis ekipleri yaptığı çalışmalarda 2'si Türkmenistan uyruklu toplam 4 kişiyi belirleyerek takibe aldı. Şüphelilerin Yakuplu Mahallesi'nde ofis olarak kullandığı adresi belirleyen polis ekipleri sabah saatlerinde operasyon düzenledi.
5 KAMYON DOLUSU SAHTE ÜRÜN ELE GEÇİRİLDİ
Yapılan operasyonda 5 kamyon dolusu sahte pırlanta yüzük, kolilerce sahte cinsel içerikli ilaçlar, ünlü markalara ait saatlerin taklitleri, orijinallerinin aynısı oyuncak cep telefonları, çok sayıda fatura, sahte milli piyango biletleri ile kazı kazan kartları ele geçirildi. Operasyon kapsamında polis ekiplerinin tespit ettiği Türkmenistan uyruklu Raykom K., Ezir T., Özcan K. ve Yılmaz O. yakalanarak gözaltına alındı. Gözaltına alınan 4 kişi Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
MUSLUK SUYU SATIYORLARDI
Polis ekipleri yaptığı incelemede şüphelilerin musluk suyunu şırıngalarla şişelere doldurduktan sonra içine gıda boyası koyarak cinsel uyarıcı ve cinsel güç arttırıcı ürün olarak sattıklarını belirledi.
YAKALANMAMAK İÇİN TEKİRDAĞ'DAN KARGOLAMIŞLAR
Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin internet üzerinden aldıkları siparişleri haftalık olarak hazırlayıp yakalanmamak için Tekirdağ'a götürdükleri oradan kargoya verdiklerini, iade olarak gelen ürünleri de kargo firmasından teslim aldıklarını tespit etti.
İADE ÜRÜNÜ DEĞİŞTİRİP YANIDA HEDİYE YOLLARAK KANDIRMAYA DEVAM ETTİLER
Polis ekipleri, 2'si Türkmenistan uyruklu 4 şüphelilerin sattıkları ürünlerin alıcı tarafından beğenilmemesi, iade etmesi ve şikayet edilme gibi durumları da göz önüne alarak çağrı merkezi kurduklarını belirledi. Şüphelilerin çağrı merkezi üzerinden kendilerini arayan kişilerin ürünlerin öncelikle değişimlerini yapmaya ve çeşitli hediyeler yollayarak ikna ettikleri iddia edildi.
Görüntü Dökümü
-------------
-Sahte pırlanta yüzükler
-Cinsel içerikli ilaçlar
-Ünlü markalara ait sahte saatler
-Oyuncak cep telefonları
-Sahte milli piyango biletleri ve kazı kazan kartları
-Şırıngalarla cinsel ilaç doldurulması
-Binadan genel görüntü
-Genel ve detay görüntüler
==============================
4- BAŞBAKAN YILDIRIM : KILIÇDAROĞLU BENİ ANLAMIYOR
* Başbakan Binali Yıldırım,
"Kılıçdaroğlu beni anlamıyor. Gerçekten anlamıyor. 18-25 yaşı o kadar çarpıtıyor ki; 18-25 yaş arası 9 milyon 250 bin insanımız var. Bunun yarısı kadın. İşi getirdi, bağladı askerliğe. Diğer yarısı 4,5 milyonu kadın. Onlar askere gitmiyor"
"Onlarla ilgili bir düşünceniz var mı? Yok sayıyor. Zihninde kadın yok. Sosyal demokrat olmak lafla olmaz. Askere gitmemek için 18 yaşı seçilme yaşı olarak getirdiğiniz. Bu çok gülünç bir şey. Bir ana muhalefet partisi başkanına yakışmayacak bir şey"
"Burada bir rejim değişikliği yok. Değişilmesi 1923. Bitti. Cumhuriyeti kurduk. Adını koyduk."
"Hayırcı korosunun Türkiye'nin vizyonu ile ilgili, gelecek Türkiye'si ile ilgili hiçbir fikirleri yok."
"Bugün bölgede terör örgütünün sultası kalkmıştır, baskısı kalkmıştır. Ne şehirde ne kırsalda terör örgütü; Nevruz'da bile kimseyi toplayamamıştır"
Haber: Gülseli KENARLI - Erhan TEKTEN -Kamera: Güven USTA İstanbul DHA
Başbakan Binali Yıldırım eşi Semiha Yıldırım ile birlikte, Türkiye İş Kadınları Derneği İstanbul'daki Toplantıya Yıldırım'ın yanı sıra, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Özlem Zengin, İstanbul Valisi Vasip Şahin, TİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Bulut, Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Demsa Grup Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Demet Sabancı Çetindoğan, Akademic Hospital Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Neşe Kavak, Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Semra Gürel Sürmeli, Demirören Holding Yönetim Kurulu üyesi Meltem Demirören Oktay, Gürallar Grubu Yönetim Kurulu Başkan vekili Esin Güral Argat ve avukat Kezban Hatemi katıldı.
"KADINLARIN KARŞISINDA KONUŞMAK ZORDUR"
"Kadınların karşısında konuşmak zordur. Çocukluğumdan beri kadınlarla konuşurken çok fazla heyecanlanırım. Bu özelliğim bugün de devam ediyor" diyerek konuşmasına başlayan Başbakan Binali Yıldırım, "Kadın erkek hepimizin Cenab-ı mevlanın yarattığı kullarız. Nüfusumuz eşit, fırsatlarımız eşit mi? Değil. Demek ki burada yapmamız gereken bazı işler var. İş hayatında, sosyal hayatta, kültürel hayatımız da, hayatın her yerinde mutlaka kadınlarımızın çok daha etkin olarak yer almasına ihtiyaç var. Bizim bakış açımız böyle. Geçtiğimiz 15 yılda kadına bakışımız; siyasette kadının yeri, iş hayatında kadının yeri, sosyal hayatta kadının yeri, akademik hayatta kadının yeri, hep bizim önceliğimiz oldu. ve bu yönde de adımlar attık. Aslında bugün istatistiklere baktığımızda şunu görüyoruz. Türkiye'de bankacılıkta çalışanların yüzde 51'i kadın. Üniversitede kadın öğretim üyelerinin sayısı yüzde 44. Hukukçularımızın yüzde 41'i kadın. Mimarların yüzde 44'ü kadın. Sağlık sektörünün yüzde 58'i kadınlarımızdan oluşuyor. Okullarımızda çocuklarımızı geleceğe hazırlayan 1 milyon öğretmenimizin yarıdan fazlası, 607 bini kadın. Okul öncesi eğitim veren çocuklarımızı geleceğe hazırlayan kadın öğretmen oranımız yüzde 95" dedi.
Türkiye'de birçok şirketi kadınlarımız yönetmeye başladığının altını çizen Başbakan Yıldırım, "724 bin 515 ticari şirketin 205 bini kadınlar tarafından işletiliyor veya yönetiliyor. 251 bin 346 kadın esnafımızın ülke ekonomisine katkısı var. Kadınlara ayrıcalık yapmak, kadınlara pozitif ayrımcılık yapmak bir yöntemdir. Ama fırsat eşitliği sağlamak daha sağlıklı bir yöntemdir. Yarışta onların erkeklerden geri kalan tarafı olmadığını düşünüyorum. Yeter ki şartlar oluşsun imkanlar sağlansın. Engeller ortadan kalksın" ifadelerini kullandı.
"KILIÇDAROĞLU BENİ ANLAMIYOR"
Seçmenlerin yarıdan biraz fazlasının kadın, nüfusun yarısının da kadın olduğu ve onun için de siyasette kadınların daha fazla olması gerektiğini belirten Yıldırım, "Kılıçdaroğlu beni anlamıyor. Gerçekten anlamıyor. 18-25 yaşı o kadar çarpıtıyor ki; 18-25 yaş arası 9 milyon 250 bin insanımız var. Bunun yarısı kadın. İşi getirdi, bağladı askerliğe. Diğer yarısı 4,5 milyonu kadın. onlar askere gitmiyor. Onlarla ilgili bir düşünceniz var mı? Yok sayıyor. Zihninde kadın yok. Sosyal demokrat olmak lafla olmaz. Askere gitmemek için 18 yaşı seçilme yaşı olarak getirdiğiniz. Bu çok gülünç bir şey. Bir ana muhalefet partisi başkanına yakışmayacak bir şey" dedi.
"YOLLARI BÖLERİZ TÜRKİYE'Yİ BÖLDÜRTMEYİZ"
Başbakan Yıldırım, anayasa değişikliğinin neden yapıldığı ile ilgili olarak, "Burada bir rejim değişikliği yok. Değişilmesi 1923. Bitti. Cumhuriyeti kurduk. Adını koyduk. O cumhuriyet bizlere o sorumluluğu verecek noktaya geldi. Fırsat eşitliğini verdi. Şimdi yapmamız gereken zaman ekonomisini uygulamaktır. Zaman kayıplarını azaltmaktır. Diyebilirsiniz, '15 yıldır iktidardasınız niye yapmadınız'. Yaptık. Bir Türkiye'yi, üç Türkiye yaptık. Türkiye'nin doğusunu, batısını, kuzeyini, güneyi birbirine yakın ettik. Yoları böldük, hayatları kurtardık. Yolları böldük, milleti birleştirdik. Yolları böldük, gönülleri birleştirdik. Ama yolları böleriz Türkiye'yi böldürtmeyiz. Bu bizim kırmızı çizgimiz" dedi.
"TERÖR ÖRGÜTÜ, NEVRUZ'DA BİLE KİMSEYİ TOPLAYAMAMIŞTIR"
Başbakan Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü; "Bu milleti kardeşlerini birbirine düşürmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Bunun ne anlama geldiğini analar herkesten iyi bilir. 2015'ten önce dağa çıkan, daha doğrusu çıkarılan genç sayısı Bin 500'leri buluyordu. Bu sene sadece 4. Türkiye nereden nereye geldi. Neden oldu? Bir gelecek tasavvuru veriyoruz. Bir gelecek rüyası anlatıyoruz. Bir gelecek vizyonu veriyoruz. Bu vizyonda ne var genç kardeşimiz ona bakıyor ona göre hareket ediyor. İleriyi göremiyorsa, geleceği hayal edemiyorsa dağı tercih ediyor. Yok, parlak bir gelecek görüyorsa o zaman tercih etmiyor. Bugün bölgede terör örgütünün sultası kalkmıştır, baskısı kalkmıştır. Ne şehirde ne kırsalda terör örgütü; Nevruz'da bile kimseyi toplayamamıştır. Artık terör örgütünün ülkemiz için bölgemiz için büyük bir sorun olduğu gerçeği herkes tarafından, Kürt, Türk bu ülkede yaşayan bütün vatandaşlarımız tarafından ortak bir kanaat olarak anlaşılmıştır. Bu bizim için çok büyük bir imkandır."
"İKİ TANE SEÇİLMİŞ VAR. İKİ SEÇİLMİŞLE ÜLKEYİ YÖNETMEK ZOR"
16 Nisan'ın önemli bir tarih olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım "16 Nisan'da ne olacak? Sandığa gideceğiz. Memleketin geleceğine karar vereceğiz. Biz bir değişiklik getirdik. Bu değişiklik Cumhuriyetin kuruluşundan beri yönetim sisteminde var olan bir takım anlaşmazlıkların son bulmasını amaçlayan bir değişikliktir. Bunun aslında ilk adımını 2007'de biz attık. Cumhurbaşkanı'nı seçemediğimiz için mecliste, cumhurbaşkanını artık millet seçsin diye karar verildi. Millet de bu kararı verdi. Ve milletin ilk seçtiği cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan şu anda iş başında. İki tane seçilmiş var. İki seçilmişle ülkeyi yönetmek zor. Olmaz. Diyoruz ki milli irade bir yerde toplansın. Ona da sandıkta siz karar verin. Ülkeyi 5 yıllığına kim yönetecek, adını koyun. Daha sonra sizin olurunuz olmadan, onayınız olmadan bir takım oluşumlara fırsat kalmasın. İşte bu sistem onu getiriyor. 'Başkanlık sistemi Amerika'ya benzemiyor, Fransa'ya benzemiyor?'. Evet doğru. Bu milli bir sistem. Yerli bir sistem. Bizim ihtiyaçlarımıza göre belirlenmiş bir sistem. Bunun kararını da bizim milletimiz verecek. Amerika vermeyecek. Almanya vermeyecek. Her ne kadar onlar taraf oldu. 'Hayır' kampanyasında tam gaz gidiyorlar. Terör grupları ile kol kola gidiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar onların oy hakkı yok. Sadece konuşurlar. Vatandaşımız da onların dost mu düşman mı olduğunu çok iyi görüyor. Kararını ona göre verecek."
"ZAMAN PARADAN DAHA ÖNEMLİDİR"
Anayasa değişikliğinin getireceği en güzel şeyin, zaman ekonomisi olduğunun altını çizen Başbakan Yıldırım "Zaman paradan daha önemlidir. İşte bu yeni sitemde zamanı etkin kullanacağız. Yürüyerek değil, koşar adımlarla hedefimize gideceğiz. Şimdi yasama sınırları belli. İcraat, yürütmenin sınırları belli. Yargının sınırları belli. Herkes kendi alanında uyum içerisinde ülkenin geleceğine yönelik üzerine düşen görevi yapacak. Bu sistemin getireceği şey demokrasi de bir kademe daha üste çıkmaktır. Demokrasimiz daha güçlenecek. İstikrar sürekli olacak. Efendim hükümet kuruldu, kurulamadı. Anlaştılar anlaşamadılar. Zaman kaybı yok" şeklinde konuştu.
"HAYIRCI KOROSUNUN TÜRKİYE'NİN VİZYONU İLE İLGİLİ, GELECEK TÜRKİYE'Sİ İLE İLGİLİ HİÇBİR FİKİRLERİ YOK"
Başbakan Yıldırım ,. "Hayırcı korosunun Türkiye'nin vizyonu ile ilgili, gelecek Türkiye'si ile ilgili hiçbir fikirleri yok. Olamaz. Çünkü bunlar hayatında tek bir sorumluluk alıp, bir iş üretmiş değiller. Köprü yaparsın, karşı çıkarlar. Havaalanı yaparsın, karşı çıkarlar. Baraj yaparsın, karşı çıkar. Tünel yaparsın, karşı çıkar. Ne kadar hayırlı iş varsa, güzel iş varsa bunlar hep karşısında. Tecrübe ile sahip. Yapıp bitirdikten sonra en önce onlar kullanıyor. Böyle de bir özellikleri var. İş yapmak risk almak demektir. İş yapmak Türkiye için elini değil, başını taşın altına koymak demektir. Biz Avrasya tünelini yaptık. bir çoğu açıldığı zaman farkına vardı. Avrasya tüneli dünyanın en önemli projesidir. Denizin 106 metre altından geçen başka bir tünel yoktur dünyada. En derini al, Amerika'da 44 metre. Bir mühendislik harikasıdır. Kullanmayanların mutlaka kullanmasını öneriyorum. 2 kıtayı 3 dakika da birleştiren bir eserden bahsediyorum. Bunların tadını yaşayamıyoruz maalesef. Dünya'nın en güzel eserlerini, en büyük eserlerini hayata geçiriyoruz. Bunların keyfini doya doya yaşayamıyoruz. Gündem tamamen başka bir tarafa gidiyor. Yazık, günah değil mi bu ülkeye. Türkiye'ye bu kadar yüklenilmesinin arkasında kıskançlık var. Bunu bilin" dedi.
Görüntü Dökümü:
----------------
-Salondan detaylar
-Davetlilerden detaylar
-Başbakanın konuşması
22.03.2017 - 12.49 Haber Kodu : 170322054_
22.03.2017 - 12.50 Haber Kodu : 170322055
=================================
4- BAKAN YILMAZ, AVRASYA YÜKSEKÖĞRETİM ZİRVESİ'NDE KONUŞTU
*Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz,
"Milletimiz, hem içeride hem dışarıda 'evet' ve 'hayır' diyene bakar. Kendi konumunu da buna göre belirler. Aziz milletin terazisi şaşmaz"
Haber-Kamera: Enver ALAS İstanbul DHA
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Avrasya Üniversiteler Birliği (EURAS) tarafından Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen Avrasya Yükseköğretim Zirvesi (EURIE)'ne açılışına katıldı. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun koordinasyonunda, EURAS Genel Başkanı Dr. Mustafa Aydın'ın evsahipliğinde gerçekleşen zirvenin açılışında konuşan İsmet Yılmaz, Türkiye'nin öncelikli konularından birinin eğitim olduğunu belirterek, eğitimden daha önemli, daha öncelikli bir konularının olmadığını söyledi. Bu bilinçle, hükümetin bütçe içerisinde en kaynağı eğitime ayırdığını anımsatan Bakan Yılmaz, "2002'de Milli Eğitime ayrılan kaynak 11 milyar liraydı ve bütçenin yüzde 10'una tekabül ediyordu. Bugün 122 milyar lira eğitime kaynak ayırıyoruz. Bu da merkezi hükümet bütçesinin yaklaşık yüzde 20'sine tekabül ediyor. OECD ülkeleri kendi milli gelirlerinden eğitime yüzde 5,2 eğitime pay ayırırken, biz Türkiye olarak yüzde 5,8 olarak pay ayırıyoruz" diye konuştu.
"HEDEFİMİZİ DEĞİŞMEZ KALİTE"
Eğitimde değişmez hedeflerinin 'kalite' olduğunu kaydeden Bakan İsmet Yılmaz, daha iyi bir kaliteyi öğrencilere vermek için çalıştıklarını ifade etti. Yılmaz, "Bunun için derslik başına düşen öğrenci sayısının az olmasına, öğretmen başına düşen öğrenci sayısının az olmasına ve teknolojik gelişmelerin eğitime katılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.
"İHTİSASLAŞMA VE DIŞARIDAN DENETİM SAĞLAMAK"
Konuşmasında yüksek öğretimdeki kaliteden bahseden Bakan Yılmaz şunları söyledi:
"183 üniversitemiz var. 7 milyonun üzerinde öğrencimiz var. Üniversiteye giden öğrenci sayısı bakımından Avrupa'da Rusya'dan sonra ikinci sıradayız. Bundan gerçekten gurur duyuyoruz. Bizim genel kuralımız şudur: iki günü birbirine eşit olan ziyandadır. Bundan dolayı üniversitelerimiz arasında ihtisaslaşmaya önem veriyoruz. Bir diğeri de dışarıdan denetimi sağlamak. Bir kalite kurulu; şu anda kuruldu. Ama bu kurulu şu anda özerk hale getirmeyi, idari ve mali özerkliğe sahip olmasını istiyoruz. Bu iki husus, önümüzdeki dönemde daha kaliteli bir yüksek eğitim vermek için bizim öncelikli amaçlarımız arasındadır."
STANDLARI GEZDİ
Konuşmasının ardından günün anısına Bakan Yılmaz'a bir tablo hediye edildi.
Zirvenin açılışına İsmet Yılmaz'ın yanı sıra KKTC Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova, DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan, YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan Mandal ile yurt içi ve yurt dışından öğrenciler ve akademisyenler katıldı. Açılış programının ardınan İsmet Yılmaz beraberindekilerle birlikte standları gezerek bilgi aldı.
"AZİZ MİLLETİN TERAZİSİ ŞAŞMAZ"
Bu sırada referandumla ilgili bir soru üzerine Bakan Yılmaz, "Milletimiz, hem içeride hem dışarıda evet ve hayır diyene bakar. Kendi konumunu da buna göre belirler. Aziz milletin terazisi şaşmaz" diye konuştu.
53 ÜLKEDEN KATILIMCI
53 ülkeden 2 binin üzerinde rektör, rektör yardımcısı, akademisyen ve uluslararası eğitim sektöründen uzmanın katılacağı Avrasya Yüksekeğitim Zirvesi 3 gün sürecek. Aynı zamanda zirve kapsamında 200 standın yer alacağı fuar ile eş zamanlı 25 panel ve seminere ev sahipliği yapılacak.
5- "YAN BAKTIN" DEYİP 2 KİŞİYİ ÖLDÜREN ŞÜPHELİ YAKALANDI
Haber: Ali AKSOYER/İSTANBUL, Gaziosmanpaşa'da iki grup arasında yan baktığı iddiasıyla çıkan tartışmada iki kişiyi silahla öldürdükleri öne sürülen 4 şüpheli adliyeye sevk edildi.
İKİ KİŞİ ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ
Gaziosmanpaşa, Bağlarbaşı mahallesi, Emek Sokakta 19 mart 2017 gecesi meydana gelen olayda sokak ortasında iki grup arasında silahların kullanıldığı bir kavga yaşanmıştı. Kavgada Cesur Yıldız (19) ile Emre Aksel(27) adlı gençler vurularak hayatlarını kaybetmişti.
ŞÜPHELİ TESPİT EDİLDİ
Olaydan sonra Asayiş şube müdürlüğü tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada olayın "Yan baktın" tartışmasından kaynaklandığı ortaya çıktı. Polis, olayı Serhat S.(25) adlı gencin yanındaki üç kişi ile birlikte gerçekleştirdiğini tespit etti. Bunun üzerine şüpheli ve suç ortaklarını yakalamak için operasyon başlatıldı.
GAZİOSMANPAŞA'DA OPERASYON YAPILDI
Gaziosmanpaşa'da 20 Mart 2017 tarihinde yapılan operasyonda olaya karışan aralarında Serhat S.'nin de bulunduğu 4 kişiyi gözaltına aldı. Yaşı 18 yaşından küçük şüpheli L.E., Çocuk Şube Müdürlüğünde gönderildi. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramada olayda kullanılan ruhsatsız tabanca ile bir av tüfeği ele geçirildi.
ÇOK SAYIDA SABIKALARI ÇIKTI
Şüphelilerden Serhat S.'nin ruhsatsız silah bulundurmak, yaralama, uyuşturucu madde kullanmak ve tehditten, Göksel T'nin (21) uyuşturucu kullanmak ve yaralamadan Berke E'nin ise motosiklet hırsızlığı ve uyuşturucu kullanmaktan suç kaydı bulunduğu öğrenildi.Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler Gaziosmanpaşa Adliyesine sevk edildi.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Şüphelilerin adliyeye sevki
22.03.2017 - 14.02 Haber Kodu : 170322093_
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz
