YURTHABER

Kapat

Dha İstanbul Bülteni - 3

 (geniş haber) 1- MİNİBÜSTE ŞORTLU GENÇ KIZA SALDIRAN ZANLI TUTUKSUZ YARGILANACAK Haber: Ramazan EĞRİ, İstanbulDHA Minibüste şortlu kıza saldırıyla ilgili tutuklama istemiyle mahkemeye

(geniş haber)
1- MİNİBÜSTE ŞORTLU GENÇ KIZA SALDIRAN ZANLI TUTUKSUZ YARGILANACAK

Haber: Ramazan EĞRİ, İstanbulDHA
Minibüste şortlu kıza saldırıyla ilgili tutuklama istemiyle mahkemeye sevkedilen Ercan Kızılateş'in tutuksuz yargılanmasına karar verildi.

ADLİYE KORİDORUNDA KENDİSİNİ SAVUNDU
Minibüste şortlu kıza saldırıyla ilgili olarak hakkında "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama", "Kasten yaralama" ve "hakaret" suçlarından gözaltı kararı çıkarılan Ercan Kızılateş Anadolu Adalet Sarayı'na getirildi. Kızılateş, adliye koridorunda jandarma arasında ilerlerken konuştu. "Darp ettiğim yalan" diyen Kızılateş, "Görüntüler çok açık, darpetme olayıyok" dedi. Şikayetçi olduğunu söyleyen Kızılateş, "Kameraları görmüyor musunuz, tabi ki bana saldırdı" şeklinde konuştu.

SAVCI TUTUKLAMA İSTEDİ
Ercan Kızılateş soruşturma savcısı Mehmet Ali Yıldız tarafından alınan ifadesinin ardından "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama", "Hakaret" , "İnanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" ve"Kasten yaralama" gerekçeleriyle tutuklama istemiyle mahkemeye sevkedildi.
Mahkeme, Ercan Kızılateş'in , "tutuksuz yargılanmasına" karar vererek serbest bıraktı. Mahkeme, "şortlu kıza saldırı" şüphelisinin tutuklama istemini, suçun "basit yaralama" kapsamında kalma ihtimalini gerekçe göstererek reddetti.

CEZAEVİNE GÖTÜRÜLDÜ
Minibüsteki saldırıyla ilgili tutuksuz yargılanmasına karar verilen Ercan Kızılateş, "Vergi kanuna muhalefet" suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası olduğu için tekrar cezaevine götürüldü.

Görüntü Dökümü
------------------------
- Jandarmaların arasında adliye koridorunda

22.06.2017 - 11.40 Haber Kodu : 170622065_

================================

(HAVADAN GÖRÜNTÜLERLE)
2- ŞEMSİ AHMET PAŞA CAMİSİ'NDE İNCELEMELER SÜRÜYOR

Haber: Ali AKSOYER/İSTANBUL(DHA)
Üsküdar Meydan düzenlenmesi kapsamında tarihi Şemsi Ahme Paşa Caminin önüne yaya yolu yapılması için denize çakılan kazıkların camide hasara neden olması nedeniyle durdurulan inşaatla ilgili inceleme sürüyor.

Bugüne kadar denize çakılan onlarca demir kazığın akıbeti ise bu incelemenin tamamlanmasının ardından belli olacak. Mimar Sinan'ın önemli eserlerinden biri olan Üsküdar'daki tarihi Şemsi Ahmet Paşa Camisi'nin önünde yapılması planlanan yaya yolu çalışmasının İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yapılan açıklamayla durdurulmuştu. Proje kapsamında halk arasında Kuşkonmaz camii olarak ta bilinen Şemsi Ahmet Paşa Camisi'nin denize bakan bölümüne deniz içine demir kazıklar çakılarak bir yaya oluşturulması planlanıyordu. Caminin duvarlarında meydana gelen çatlaklar üzerine durdurulan inşaatla ilgili incelemenin sürdüğü belirtildi.

Proje daha önce de bazı sivil toplum kuruluşları, tarihçiler ve mimarlar tarafından tarihi dokuyu bozduğu gerekçesiyle eleştirilmişti.

Görüntü Dökümü:
-------
-Cami ve çevresinin havadan görüntüleri
22.06.2017 - 13.59 Haber Kodu : 170622106

3- "FETÖ'NÜN MEDYA YAPILANMASI DAVASI" NDA AHMET ALTAN SAVUNMA YAPIYOR

Hayati KILIÇ - İstanbul DHA
Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Ekrem Dumanlı, Tuncay Opçin ve Emre Uslu'nun da aralarında bulunduğu 17 sanıklı FETÖ medya yapılanması davasının dördüncü duruşması Ahmet Altan'ın savunmasıyla sürüyor.

ALTAN CEZAEVİNDEN SEGBİS'LE KATILDI
İstanbul Adalet Sarayı'ndaki 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanan ikinci duruşmaya tutuklu sanıklar Nazlı Ilıcak ve Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek getirildi. Tutuklu sanık Ahmet Altan duruşmaya SEGBİS ile katıldı.Tutuksuz sanık Tibet Murad Sanlıman duruşmada hazır bulundu. Önceki duruşmalarda savunmaları tamamlanan tutuklu sanıklar Mehmet Altan ve Şükrü Tuğrul Özşangül duruşmaya katılmadı. Firari sanıklar Abdulkerim Balcı, Mehmet Kamış, Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Osman Özsoy, Şemseddin Efe, Tuncay Opçin, Ali Çolak, Bülent Keneş ve Faruk Kardıç, ise duruşmaya gelmedi.
Kimlik tespiti ve hakkındaki iddianamenin okunmasından sonra Ahmet Altan'ın savunmasının alınmasına başlandı. Ahmet Altan sözlerine "Sayın Yargıç, İddianame olduğu ileri sürülen, zekâdan ve hukuktan yoksun, ağırlaştırılmış müebbet gibi heybetli bir cezayı taşımaya mecali yetmeyen bu cılız metin ciddi bir savunmayı asla hak etmiyor" diyerek başladı.

"KESİNLİKLE GEZİ'Yİ DESTEKLERDİM"
İddianamede kanıt yerine savcının suçlamaları olduğunu belirten Anmet Altan "İddianamede girişin ardından Ahmet Keleş diye birinin tanıklığı geliyor. Karmakarışık yazıldığı için bu tanığın ne dediğini anlamak epey zor. Anladığım kadarıyla bu Ahmet Keleş, Gezi olaylarının bir komplo olduğunu ve Taraf Gazetesi yazarı Ahmet Altan'ın yazıları okunduğunda bunun daha net anlaşılacağını söylüyor. Burada küçük bir sorun var. Gezi olayları sırasında ben Taraf Gazetesi'nden çoktan ayrılmıştım. Eve kapanmış roman yazıyordum. Eğer Gezi olaylarının gelişimini benim yazılarımdan anlamaya kalkarsanız biraz zorlanırsınız. Çünkü Gezi öncesinde ben yazı yazmıyordum. Elbette savcı da yalancı şahidi de böyle küçük ayrıntılara aldırmıyorlar. Ben Taraf'tan 2012'de ayrılmışım, onlar hâlâ benim 2013'teki Gezi olayları kapsamında Taraf'taki yazılarımdan, yani olmayan yazılarımdan söz edip, bir de utanmadan bunu iddianameye yazıyorlar. Ben o dönemde Taraf'ta yazmıyordum ama yazsaydım kesinlikle Gezi'yi desteklerdim. Gezi olaylarının devletin ve halkın vicdanına seslenen bir hareket olduğuna inanıyorum. Devletin vicdanında, eğer öyle bir vicdan varsa, Gezi kendine bir yer bulamadı ama halkın vicdanında bir yer buldu. Örgütsüz, lidersiz, halkın içinden kabaran, zeki, cesur ve barışçı bir hareketti. Tarihimizde bir örneği de yoktur bildiğim kadarıyla" dedi.

"DEVLET HALKINI BOMBALADI"
Altan savunmasına "Aynı tanık benim Uludere olayı sırasında "Devlet halkını bombaladı" diye manşet attığımı da söylemiş. Bunun için tanığa gerek yok. O başlığı ben 2011'de attım, başlık gazetenin üstünde duruyor. Yargılandım, mahkûm oldum. Roboski olayından dolayı mahkûm olan tek insan benim. Bombalayanlar, bombalama emrini verenler değil ben mahkûm oldum.Ve, evet, bugün de aynen böyle düşünüyorum, devlet halkını bombaladı. Zavallı insanları öldürdü. Ama bunun 15 Temmuz darbesiyle ne ilgisi var? Bu iddianamede bu konu ne arıyor? Onu da kafası epey karışık olan savcıya soracaksınız artık. Bu Ahmet Keleş bir şey daha söylemiş. Keleş'in söylediğine göre Gezi olaylarından önce bir adam gelip "dolarla borçlanma" demiş. Haberi gönderen de "Hocaefendi" denilen örgüt lideriymiş. Savcı karmakarışık yazdığı için bu haberin Ahmet Keleş'e mi yoksa bana mı gönderildiğini tam anlamadım.Eğer haberi Keleş'e gönderdiyse bundan bize ne? Hakkımdaki iddianameyle bunun ne alakası var? Yok, haberi bana gönderdiği iddia ediliyorsa, o zaman iş epeyce gülünçleşiyor. Fethullah Gülen neden evinde oturmuş roman yazan bir adama "dolarla borç alma" diye haber göndersin? Ayrıca ben niye dolarla borç alayım? Müteahhit miyim ben? Ne dolarla ne başka parayla hayatımda borç almadım ben. Ne kadar param varsa o kadarlık yaşarım, borç almam. Taraf Gazetesi için borç almaktan söz ediyorlarsa o tarihte ben Taraf'tan ayrılalı çok olmuştu.Neresinden tutsanız anlaşılmıyor. Ama savcının anlaşılır olmak gibi bir derdi de yok. Aklına geleni yazmış" şeklinde konuştu

İDDİANAME YALAN ÇORBASINA DÖNMÜŞ"
Ahmet altan savunsanıda "İddianame de karmakarışık bir yalan çorbasına dönmüş. Onun hemen altında Osman Bey isimli bir gizli tanığın sözleri yer alıyor. Osman Bey, Gezi sırasında Cemaat'ten insanların gizli hesaplardan hükümet aleyhtarı twitler attığını söylemiş. Hükümet aleyhtarı twit atmanın niye darbecilik suçu olduğunu anlamadım. Bunun benimle alakasını ise hiç anlamadım.Gizli ya da açık, ben hayatımda tek twit bile atmadım.Bu olayın benimle ya da bu iddianameyle ilişkisi ne? Anlayan beri gelsin.Bu tür saçmalıklarla biz aylardır hapis yatıyoruz, üstelik bir de müebbet hapis isteniyor hakkımızda" dedi.

"TANIĞIN SÖYLEDİKLERİ YALAN"
Osman Bey'in ardından da Nurettin Veren isimli bir adamın tanıklık yaptığı belirten Ahmet Altan "Darbeyi yönettiği iddia edilen adamları tanıdığı iddia edilen adamları tanıdığımıza dair ilk tanıklık. Bu Nurettin Veren, Alaattin Kaya'nın benimle, Mehmet Altan'la, Nazlı Ilıcak'la Fethullah Gülen arasındaki ilişkiyi sağladığını ve bizim Alaattin Kaya ile sık olarak görüştüğümüzü bildiğini söylüyor. Dikkat edin, "bildiğini" söylüyor. Mehmet Altan'la benim 10 yıllık telefon kayıtlarımızı incelemişler ve Alaattin Kaya'yla görüşmelerimizin yekünunu da çıkarıp iddianameye koymuşlar. Biz "sık sık görüştüğümüz" söylenen Alaattin Kaya ile 10 yılda kaç kere görüşmüşüz, biliyor musunuz? Mehmet Altan 10 yılda sadece bir kere görüşmüş Kaya ile. O da 2008 yılında. Ben de sadece iki kez 2010 ve 2012 yılında konuşmuşum. Daha sık görüştüğümüz bir adam da olabilirdi, bu herhangi bir suçun kanıtı olmazdı. Ama suç olmayan bir eylem hakkında söyledikleri bile yalan" dedi.

"EKREM DUMANLI İLE BEŞİKTAŞ MAÇINA GİTTİK
Ahmet Altan savunmasında "Darbeyi yönlendirği iddia edilen adamları tanıdığı iddia edilen adamları tanıdığımız iddiası var. Ben Önder Aytaç'la karşılaştığımda AKP hükümetinin danışmanı ve Polis Akademisi'nin öğretim görevlisiydi. Bana Taraf Gazetesi'nde yazmak istediğini söyledi. Ben de mümkün olduğunca geniş yelpazeli bir yazı kadrosu istediğimden "olur" dedim. Savcının, beni darbeyle ilişkilendirmek için adını iddianameye yazdığı Önder Aytaç, benim işine son verdiğim sanırım tek yazar. 'Apo idam edilsin" dediği için yazılarına son verdim. Taraf Gazetesi'nde her görüşe yer vardı ama insanların ölümünü, öldürülmesini, devletin cinayet işlemesini isteyenlere yer yoktu. Üçüncü isim de Ekrem Dumanlı. Şimdi benim Alaattin Kaya'yla, Önder Aytaç'la bir ahbaplığım yoktur ama Ekrem Dumanlı'yla vardır. Ekrem, edebiyattan, sinemadan, bokstan, futboldan, benim de sevdiğim bu konulardan anlayan ve hoşlanan bir gazetecidir. Onunla sohbet etmekten her zaman hoşlandım. Bir iki kere buluşup yemek yedik, bir kere de beraber Beşiktaş maçına gittik. Ekrem Dumanlı'yla telefonda konuştuğum için üç müebbedi hak ediyorsam Beşiktaş maçına gittiğim için herhalde elli kere falan müebbedi hak ediyorumdur. Biz konuştuğumuzda ben Taraf Gazetesi'nin genel yayın müdürüydüm, Ekrem de Zaman Gazetesi'nin genel yayın müdürüydü. Ben o sıralarda sadece Zaman'ın değil Sabah'ın, Star'ın yöneticileriyle de konuşuyordum" şeklinde konuştu.
Duruşmaya ara verildi. Duruşma saat 14.00'ten sonra Ahmet Altan'ın savunmasıyla devam edecek.

===========================

4- 10 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ ASANSÖR KAZASI; TOKİ İSTANBUL EMLAK DAİRE BAŞKANI KARAOĞLU İFADE VERDİ

Haber: Yüksel KOÇ/İSTANBUL,(DHA)
Torunlar GYO tarafından Ali Sami Yen Stadı'nın arsasına yapılan inşaatta meydana gelen ve 10 işçinin ölümü ile sonuçlanan asansör kazasına ilişkin 6 Toplu Konut İdaresi (TOKİ) görevlisi hakkında, "Görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davaya devam edildi.
Sanıklardan TOKİ İstanbul Emlak Daire Başkanı Ali Seydi Karaoğlu, inşaat konularında denetim yetkileri bulunmadığını belirterek, "İnşaat denetimiyle ilgili Uygulama Daire Başkanlığı mevcuttur. Benim birimim dahilinde değildir. İnşaat denetim bu dairenin başkanlığının denetimiyle sürdürülmektedir" dedi.
İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan sanık Ali Seydi Karaoğlu katıldı. Duruşmada sanıkların avukatları ile kazada hayatını kaybeden kişilerin ailelerini temsilen Avukat Yıldız İmrek hazır bulundu.

'BÖYLE BİR SUÇU İŞLEMEM MÜMKÜN DEĞİLDİR'

Sorgusu yapılan tutuksuz sanık TOKİ İstanbul Emlak Daire Başkanı Ali Seydi Karaoğlu, merkezi idareden ayrı olarak bağımsız tapu devrine ilişkin yetkisi bulunmadığını savunarak, "Böyle bir suçu işlemem mümkün değildir. Kendi irademle idarenin bir taşınmazının gayrimenkulünün tapusunu devretme yetkim yoktur. Diğer inşaat konularında denetim yetkim bulunmamaktadır. İnşaat denetimiyle ilgili Uygulama Daire Başkanlığı mevcuttur. Benim birimim dahilinde değildir. İnşaat denetim bu daire başkanlığının denetimiyle sürdürülmektedir" dedi.

'TOKİ BAŞKANININ YETKİSİ VARDIR'

Karaoğlu, müşteki Avukatı Yıldız İmrek'in, "Tapu devrim yok dediniz, kimin yetkisi var" sorusu üzerine de, "Kamu kurumunun en üst yetkilisinin, yani TOKİ başkanının yetkisi vardır. TOKİ Başkanlığı'nın strateji komisyonunun bekletme kararına göre bu devir işlemi bir süre beklemiştir" diye konuştu.

BİRLEŞTİRME TALEBİ KABUL EDİLMEDİ
Hakim Mustafa Erdoğan, 10 kişinin öldüğü asansör kazasına ilişkin 25 kişinin yargılandığı davanın görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, bu dosyanın o dosya ile birleştirilmesi yönündeki talebe muvafakat vermediğini belirtti. Mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Görüntü Dökümü:
--------
-Olayla ilgili arşiv görüntü

22.06.2017 - 14.01 Haber Kodu : 170622107

=====================

5- ASLI ERDOĞAN VE DİLBİLİMCİ NECMİYE ALPAY HAKKINDAKİ YURT DIŞI YASAĞI KALDIRILDI

Haber: Yüksel KOÇ/İSTANBUL,(DHA)
Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi'nin yazar ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 2'si tutuklu 9 sanığın, "Devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak" ve "Terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılandığı davada yazar Aslı Erdoğan ve dilbilimci Necmiye Alpay hakkındaki yurt dışı yasağı kaldırıldı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Kemal Sancılı ve İnan Kızılkaya ile tutuksuz sanıklar dilbilimci Necmiye Alpay, yazar Aslı Erdoğan ve Eren Keskin ile avukatları katıldı.

Özgür Gündem gazetesinde yazdığı yazıların Fransızca olarak kitaplaştırıldığını, bu kitap nedeniyle birçok ödül aldığını ancak hakkındaki yurt dışı yasağı nedeniyle bu ödül törenlerine katılamadığını belirten tutuksuz sanık Aslı Erdoğan, hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını istedi. Dilbilimci Necmiye Alpay da hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti. Tutuksuz sanıklar Kemal Sancılı ve İnan Kızılkaya da tahliyelerini talep ettiler.

ASLI ERDOĞAN VE NECMİYE ALPAY HAKKINDAKİ YURT DIŞI YASAĞI KALDIRILDI

Sancılı ve Kızılkaya'nın tahliye taleplerini reddeden mahkeme, Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay'ın yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması yönündeki taleplerini kabul ederek bu kişilerin yurt dışına çıkış yasağı kararını kaldırdı. Mahkeme eksiklerin giderilmesi için ertelendi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, yazar Aslı Erdoğan ve dilbilimci Necmiye Alpay'ın da aralarında bulunduğu sanık için "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "Terör örgütü propagandası yapmak suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 6.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyor.

Söz konusu gazetenin yayın politikasının "Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal ve ekonomik düzenini değiştirmek, devletin ve milletin bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletinin ve cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak, yıkmak veya ele geçirmek" olduğu belirtilen iddianamede, gazetede PKK ve KCK'nın yöneticilerinin görüşlerine yer verilerek, gazetede terör örgütünün propagandasının yapıldığı belirtiliyor.

==============================

6- THY'DEN BAYRAM UYARISI

Haber: Faik KAPTAN-Murat ÇAKIR/İSTANBUL,(DHA) Türk Hava Yolları (THY) Ramazan Bayramı nedeniyle oluşabilecek yoğunluk için yolcularını uyardı ve iç hatlarda en az 2 saat, dış hatlarda da en az 3 saat önce havalimanlarında olmalarını istedi.

THY Basın Müşavirliğinden konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Değerli Yolcularımız,Ramazan Bayramıyla birlikte özellikle İstanbul Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı çıkışlı ve varışlı uçuş yapacak yolcularımızın, oluşabilecek yoğunluğu dikkate alarak, yurt içi uçuşlarda uçuştan en az 2 saat, yurt dışı uçuşlarda ise uçuştan en az 3 saat önce havalimanında bulunmalarını rica ederiz.Yolcularımızın yoğunluktan etkilenmemeleri için;Terminale gelmeden önce mobil uygulamamızdan veya internet sitemizden check-in işlemlerini gerçekleştirmeleri ve biniş kartlarını bastırmaları,Check-in işlemlerini yaptıktan sonra bagajlarını "online check-inö / "Bagaj Teslimö yazılı kontuarlarımızdan teslim etmelerini, Mobil uygulamamızdan ya da internet sitemizden check-in yapamamaları halinde terminallerde bulunan kiosklarımızdan check-in işlemlerini gerçekleştirmelerini önemle rica ederiz.Türk Hava Yolları olarak tüm yolcularımızın Ramazan Bayramını kutlar, hayırlı yolculuklar dileriz."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler

Kapat