Diyarbakır’da çok sayıda sivil toplum kuruluşunun desteğiyle basın açıklaması yaparak, Özgecan Aslan’ın katillerine sert tepki gösteren kadınlar, daha sonra toplu taşıma araçlarına siyah kurdele takıp, Özgecan’ın fotoğraflarını astı. Kadınlara kentteki toplu taşıma araçları şoförleri de destek verdi.Diyarbakır’da baro öncülüğünde, kentteki çok sayıda sivil toplum kuruluşunda faaliyet yürüten kadınlar tarafından, Özgecan Aslan’ın vahşice katledilmesine ilişkin basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya, Diyarbakır Dağkapı Minibüsçüler Kooperatifi de destek verdi. Merkez Sur ilçesinde bulunan bir minibüs durağının önünde yapılan açıklamada, “Tecavüz insanlık suçudur. Özgecan’ın katline sessiz kalma” pankartı açan kadınlar, “Özge bir candı, hepimiz bir Özgecan’ız”, “Tecavüzcü doğulmaz, tecavüzcü olunur” ve “Pedofoli bir hastalık değildir, etek boyunu ölçmekle başlar” dövizleri taşıdı.Kadınlar adına açıklamayı okuyan avukat Serap Erkuş, “Özgecan Aslan 20 yaşında, Tarsus’ta, Çağ Üniversitesi’nde bir öğrenciydi. 11 Şubat 2015 günü her zamanki gibi okuldan çıkıp evine gitmek üzere Tarsus-Mersin minibüsüne bindi. Ancak evine gidemedi. İşte tam bu noktadan sonra tarih, insanlığın nasıl vahşileşebileceğine bir kez daha şahitlik yaptı. Korkunç ve kan donduran bu vahşet karşısında kelimeler tüm anlamlarını yitirmiştir” dedi.“RAKAMLAR GİDEREK ARTIYOR”Türkiye’de kadın kıyımlarına ilişkin rakamların giderek arttığına dikkat çeken Erkuş, “Sivil toplum kuruluşlarının yapmış olduğu istatistiki çalışmalar son 10 yılda 7 bin 122 kadının öldürüldüğü, 4 bin 876 kadının tecavüze uğradığını göstermektedir. 2014 yılının Aralık ayından günümüze kadar 3 ay içinde 20 kadın öldürülmüştür. Bunlardan Emine Börü, çocuklarının gözü önünde eşi tarafından silahla Diyarbakır’da katledilmiştir. Yarın ilk duruşması yapılacaktır. Bir diğer kıyım ise 14 Şubat 2015 tarihinde Çermik ilçemizde Meryem Yılmaz’ın eşi tarafından bıçaklanarak katledilmesidir” diye konuştu.“AĞIR CEZALAR TALEP EDİYORUZ”Erki temsil eden kimi yetkili ve etkililerin kadına dair zavallıca açıklamalar yaptığını ve zaten konforlu sayılmayan kadınların toplumsal varlığını daha da kötü bir noktaya doğru ittiğini vurgulayan Erkuş, şunları kaydetti:“Bu garip söylemler artarak, sürerken kadının konumunda olumlu yönde gelişmeler olacağını beklemek iyimserlikten ziyade saflık olur. Kadını erkeğe bağımlı hale getiren cinsiyetçi politikalar ve eril yasalar sonucu, kadın kıyımları hızla artmıştır. Buna bağlı olarak faillere yargılama sonucunda uygulanan indirimlere bakıldığında verilen cezaların ne kadar yetersiz kaldığı görülmektedir. 20 yaşındaki bir genç kızın çantasında biber gazı ile gezme ihtiyacı duyduğu bir ülkede yaşamaktayız. Bugün Özgecan yarın sizin kızınız, ablanız, kardeşiniz, en yakın arkadaşınız belki de siz olacaksınız. Sustukça, kadını, insanı yok saydıkça, elimizi taşın altına koymadıkça hepimiz bu ülkede kadınların, yok sayılanların kaderine ortağız. Bugün burada biz kadın hakları savunucuları olarak bir kez daha devlet yetkililerine sesleniyoruz, erkek egemen zihniyete son verecek yasal düzenlemelerin vakit geçirilmeden çıkarılarak uygulanmasını, faillere en ağır cezai yaptırımların uygulanacağı düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz. Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi olarak, kadın kıyımlarına karşı faillerin yargılandığı tüm davaların sonuna kadar takipçisi olacağımızı tüm kamuoyuna bildiriyoruz. Özgecan Aslan şahsında bugüne kadar kadınlar ve çocuklara yönelik her türlü şiddeti kınıyor ve lanetliyoruz.”Açıklamanın ardından kadınlar toplu taşıma araçlarına siyah kurdele takıp, üzerinde Özgecan’ın fotoğraflarının bulunduğu dövizler astı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz