Elazığ’da ‘türkiye’de Sendikacılığın Dünü, Bugünü, Yarını’ Konferansı

Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, milletin inancına, dinine, diyanetine, değerlerine ilişkin herhangi bir olumlu cümle kurulduğunda kırmızı görmüş boğa gibi kuduran bazı sendikal yapılarının olduğunu belirterek, kendilerinin kral çıplak diyerek fotoğrafı gösterdiklerinde çıldıran yapıların olduğunu kaydetti.Eğitim Bir-Sen Elazığ 1 Nolu Şubesi tarafından, “Türkiye’de Sendikacılığın Dünü, Bugünü, Yarını” konulu konferans düzenlendi. Bir konferans salonunda düzenlenen programa, AK Parti Elazığ İl Başkanı Ramazan Gürgöze, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, AK Parti Elazığ İl Başkanı Ramazan Gürgöze, Eğitim Bir-Sen Elazığ 1 Nolu Şube Başkanı İbrahim Bahşi, Memur Sen Elazığ İl Temsilcisi Murat Ergen ve çok sayıda davetli katıldı.Konferansta konuşan Yalçın, sendikal hareketin dünyanın her tarafında olduğu gibi batıdaki sanayi devriminin ardılları olarak Türkiye’de de sendikalaşma gayretinin başlamasına vesile olduğunu belirterek, “Sanayi devrimi demek, yoğun ortamlarda çalışan insanların gün aşırı çalışmaları ve sosyal haklardan mahrum olmalarından dolayısıyla bir araya gelerek örgütlenmelerinden kaynaklı olarak başlayan sendikal örgütlenmedir. Bu Türkiye’de 1947’de yasal kimliğe kavuşmuştur. 47’lerden sonra bu alanda açılım başlamış ve Türk-İş ile bu mücadele devam etmiştir. Ama Türkiye’de sendikal hareket demokrasi mücadelesinde katkı sunmak yerine işin içerisine su katmışlardır. Zor zamanlarda su koyvermişlerdir. Bunun içinde Türkiye’de demokrasi bir türlü kurumsallaşmamıştır” dedi.50’lerden sonra demokratik ortam biraz olgunlaşmasıyla nefes alan hareketler 60’da bir anda kesilip gittiğini aktaran Yalçın, “Dolayısıyla ondan sonra çıkan 654 sayılı kamu görevlileri için sendikal tanım çok ucubedir. Sendikacıların umum içerisinde devlet yetkilerine asla sendikal talep iletemeyeceklerini ifade edecek kadar sendikal ruhtan uzak karikatür gibi bir düzenleme söz konusudur. Buna bile tahammül edilememiştir. 71’de muhtıra dönemiyle buda askıya alınmıştır” diye konuştu.Milletin inancına, dinine, diyanetine, değerlerine ilişkin herhangi bir olumlu cümle kurulduğunda kırmızı görmüş boğa gibi kuduran ve hırsından tepinen bazı sendika yapılarının olduğunu dile getiren Yalçın, "Biz kral çıplak deyip fotoğrafı gösterdiğimizde çıldıran yapılar var. Ülkede enteresan bir gündem var. Bir eğitim sendikası kalkıp LGBT komisyonları kuruyor. Okullarda LGBT ile ilgili paylaşımlar ve faaliyetler yapıyor. Bu anlamda eğitimin, toplumun ve milletin DNA’sıyla oynamaya çalışıyor. Ondan sonra toplumda cereyan eden sevimsiz bazı utanması hadiselerde sesini yükselterek tere yağ gibi üste çıkmaya ve suçunu bastırmaya çalışıyor. Anormal olmayı savunanlar, anormalliğin topluma yaygınlaşmasının mücadelesini verenler bu ülkede anormal hadiseler olduğunda bir başkasının üzerine atmaya çalışıyor. Onun için 3D sorunu var. Demokrasi konusunda samimi değiller, darbeler konusunda destekçiler ve değerler konusunda düşmanlar. Ama kan kaybediyorlar. Tamamını toplasanız bir Memur-Sen etmiyorlar" ifadelerinde bulundu.