"Elektronik Destek Butonu" Pilot Uygulaması Bursa'da Başlatıldı

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Avrupa Konseyi'nin İstanbul Anlaşması'nı, ilk imzalayan ülke olduklarını, bu nedenle Türkiye'nin bugün dünyada örnek gösterildiğini belirterek, "Biz bunu imzaladığımızda bugün 'Avro Bölgesi' dediğimiz bize akıl veren, yol gösteren AB ülkelerinin 'Bunun maliyeti var, şu anda krizdeyiz, bunu imzalarsak gereğini yapamayabiliriz' deyip, parlamentoda beklettiklerini gördük" dedi.

Bakan Şahin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Avea işbirliğiyle hayata geçirilen "Şiddet Mağdurlarının Korunmasında Elektronik Destek Sistemi" pilot uygulamasını, Bursa Crown Plaza'daki tanıtım toplantısıyla başlattı.

Şahin, burada yaptığı konuşmada, Bursa'nın, ülkenin ve bölgenin göz bebeği, kalkınmanın, tarihin, medeniyetin, yeşilin ve inancın şehri olduğunu ifade ederek, projenin pilot uygulaması için 'Altyapısı ve insan kaynakları bakımından başaracaksak bunu Bursa'da başarabiliriz" dediklerini ve Türkiye genelindeki çalışmanın öncülüğünü burada yapmanın çok önemli olduğunu düşündüklerini söyledi.

Yola çıkarken "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" anlayışıyla hareket ettiklerini anlatan Şahin, insana hizmet etmenin, en önemli sorumluluk ve en büyük emanet olduğunu, "önce insan" dediklerini, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışının birebir takipçisi olduklarını, bunun kendilerinin kuruluş felsefesi haline geldiğini dile getirdi.

Şahin, toplumun her kesiminin, dili, dini, mezhebi, cinsiyeti, ne olursa olsun her bireyin birinci sınıf insan olarak yaşamasının en büyük hedefleri olduğunu vurgulayarak, bir taraftan insanların yaşam kalitesini yükseltmeye, bir taraftan da sorunlarını çözebilmeye çalıştıklarını belirtti.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yeniden yapılandırıldığında, daha önce Devlet Bakanlığı olarak devam eden Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün hem idari hem de mali bakımdan güçlendirildiğini belirten Şahin, şöyle konuştu:

"Biliyorduk ki aslolan şey yaşamın, kadının statüsünü yükseltirken, kadını her alanda aktif, etkin hale getirirken, aynı zamanda onun toplumsal sorunlarını çözebilme kabiliyetini yükseltmek ve o sorunları çözerek, çözüme odaklı bir anlayışla yolumuza devam ettik. Aslında bugün gelinen noktanın bir 10 yıl geçmişi var. İktidar olduğumuz gün itibarıyla özellikle burada yargı mensubu arkadaşlarımız var çok iyi bilirler, 1998 yılında çıkmış Ailenin Korunması Kanunu vardı. Fakat aile mahkemeleri kurulmadığı için kağıt üzerinde kalmış, yeterince hayata geçmemişti. 2003 yılında aile mahkemelerinin kurulmaya başlamasıyla kurumsal altyapımız, İçişleri Bakanlığımızın Adalet Bakanlığımızın ilgili bütün bakanlıkların kurumsal altyapısı güçlendikçe, ülkemizdeki demokrasi çıtası yükseldikçe, bireyin hakkı, çocuğun, erkeğin, engellinin hakkı yükseldikçe, dolayısıyla bunlar daha görünür olmaya ve medyamızda kamuoyu algısı bakımından daha güçlü bir şekilde yer almaya başladı."

-"Bize akıl veren, yol gösteren..."

Şahin, özellikle TBMM Töre ve Namus Cinayetleri Araştırma Komisyonu Başkanlığı yaptığı dönemde, 4 ay sahada çalıştığını hatırlatarak, sığınma evindeki kadınlarla, cezaevindeki erkeklerle ve parçalanmış hayatlarla nasıl mücadele edilmesi gerektiğini gördüklerini söyledi.

Asıl olan şeyin "şiddetsiz bir hayat" olduğunu vurgulayan Fatma Şahin, şöyle devam etti:

"Okulda da hastanede de trafikte de evde de şiddet istemiyoruz. Aslolan şey herkesin ama herkesin çok mutlu, huzurlu bir hayat sürmesi. Bunun için gerekli bütün tedbirlerimizi alıyoruz. Şiddetin bir sonuç olduğunu, bunu önlemek için neler yapılması gerektiğini, önemli projeleri çalışıyoruz. Ama her şeye rağmen bunu önleyemiyorsak, bugün birçok olayları yaşamak durumunda kalıyorsak, önce dedik 'Yaşadığımız bu olayların hukuk devleti olarak güçlü bir yasasını hazırlayalım'. İşte o yüzde bu göreve geldiğimiz zaman, daha önceki birikimlerimizle beraber, sivil toplumla, aile mahkemeleri hakimleriyle, baro başkanlarıyla 6 ay çok yoğun bir çalışma yaptık. Başardığımız bir şey vardı; Avrupa Konseyi'nin İstanbul Anlaşması'nı, yani 'Şiddetle Mücadele Yasası'nı ilk imzalayan ülke olduk. Bugün dünyada örnek olarak gösterilen bir ülkeyiz. Daha da ilginci, biz bunu imzaladığımızda bugün Avro Bölgesi dediğimiz bize akıl veren, yol gösteren AB ülkelerinin 'Bunun maliyeti var, şu anda krizdeyiz, bunu imzalarsak gereğini yapamayabiliriz' deyip parlamentoda beklettiklerini gördük. Sayın başbakanımızın talimatı ve takibiyle 'şiddetle mücadelenin maliyeti olmaz, can ile ilgili yapılacak her şey bizim önceliğimizdir ve burada biz hiçbir mazeret üretemeyiz' anlayışıyla önce imzaladık ve dünyaya örnek olduk. Şimdi diğer ülkelerin imzalamasını bekliyoruz."

-Yasal düzenleme-

Bakan Şahin, bir taraftan da iç hukuku güçlü bir şekilde düzelttiklerini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:

"Daha önce 4320 denilen Ailenin Korunması Kanunu'nda 4 maddelik yasanın, 25 madde gibi temel bir yasaya dönüşmesi, 'koruyucu, önleyici tedbirler, koruyamasak, önleyemesek süreci nasıl takip edeceğiz, şiddet mağduruna yapılacaklar, faile yapılması gerekenler, destek mekanizmalarını nasıl oluşturacağız ve ilgili birimlerin koordinasyonunu nasıl düzelteceğiz-' Bunların hepsi ayrı ayrı çalışma metotlarımız oldu ve her birimin üzerinde çok güçlü bir ekiple çalışma mekanizmasını oluşturduk. Adalet sisteminde yeni kavramlar getirdik, 'zorlama hapis' denilen ve ilk kez adalet sisteminin konuştuğu bir sistemi yasaya koyduk ve bizim Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak kendi kurumsal altyapımızın güçlendirilmesi için en büyük sorunun, koordinasyon, işbirliği ve takımın birlikte çalışabileceği bir anlayış olduğunu gördük."

Vali Şahabettin Harput da Bursa'da 900 civarında kadının koruma altında bulunduğunu belirtti.

Daha sonra şiddet mağdurlarına dağıtılacak olan "Elektronik Destek Butonu"na basarak, ihbar merkeziyle irtibat kuran Bakan Şahin, "Şiddet Mağdurlarının Korunmasında Elektronik Destek Sistemi" pilot uygulamasını, başlattı.

Törene, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Zeki Çatalkaya ve Avea Üst Yöneticisi (CEO) Erkan Akdemir de katıldı.

-Sistem nasıl işleyecek--

Şiddet gören kadınların ihtiyaç halinde güvenlik butonuna basarak polisle irtibata geçmelerini sağlayan "Güvenlik Butonu", pilot iller olarak seçilen Bursa ve Adana'da dağıtılacak.

Mahkeme kararıyla, şiddete maruz kalan kadınlara verilecek olan cihaz, kadınların ihtiyaç duydukları anda butona basmaları ile GPS uydularından aldığı son konum bilgisini 155 Polis İhbar Merkezi'ne iletecek. Polis, çift yönlü başlatılan konuşma ile mağduriyeti gidermek üzere, gereken acil önlemleri alarak seri müdahalede bulunabilecek.

Güvenlik butonları içine yerleştirilen Avea SIMCard'ları sayesinde ise GPS uydularından alınan konum bilgileri; GPRS verisi olarak Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulmuş olan tamamen güvenli ve hızlı bir kapalı veri iletim devresi aracılığıyla sağlanacak. GSM, GPRS ve GPS'nin bir araya geldiği proje, yardım almak isteyen kişiyle emniyet güçlerini en hızlı biçimde buluşturuyor. Konum bilgileri ve veri akışının anında emniyet güçlerine iletildiği proje, yardım almak isteyen kişiye mümkün olduğu kadar kısa sürede ulaşılmasına imkan sağlıyor.

(Bitti)

Muhabir: Haluk Yüksel