Bir dönem PKK Terörü ile Mücadele Özel Koordinatörlüğü görevini yürüten emekli Orgeneral Halit Edip Başer, terörle mücadelede yalnız askeri yöntemlerin kullanılmasının kesin sonuç vermeyeceğini söyledi.
Bursa Mühendis ve Mimar İşadamları Derneği’nin (BUMİAD) aylık toplantılarına misafir olan Başer, terörle mücadelede bütün faktörlerin de göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi. Başer, “Terörle mücadelede çözüm sadece silahlı mücadele olarak görülmeye devam edilirse, terörü bitirme yolunda harcanan zaman, can ve mal kayıpları büyük olacaktır. Terörle mücadele sadece silahlı mücadele olarak görülmemelidir. Terörle mücadelede sosyo-ekonomik, psikolojik, diplomatik, istihbarat boyutlar da ele alınmalıdır. Teröre karşı çözüm sadece silahlı mücadele olarak düşünülürse terörün sonlandırılması uzun zaman alır. Bu noktada da ülke olarak daha büyük can ve mal kayıplarını göze almak zorunda kalabiliriz.” dedi.
Ülkede uzun zamandır terörle mücadelenin birçokları tarafından asker, polis ve istihbarat birimlerinin ortak görevi olarak algılandığını belirten Başer, “Terörle mücadele askerin yapacağı mücadele olsaydı terörün bugüne kadar bitmesi gerekirdi. Bizim askerimiz 30 yıldır uğraşıyor, ancak hala terör var. Demek ki terörle mücadelede diğer etkenleri de göz önünde bulundurmalıyız. Hedef terör örgütünün güç merkezleri olan finans kaynakları, lojistik destek, siyasi örgütlenme, iletişim sistemleri, silahlı gücü, halk desteği, insan kaynağı, başarılı olma azim ve ümididir. Terörle mücadelede başta, teröristlerin varoluşlarına olanak sağlayan finans kaynakları yok edilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Siyasi otoritenin sorunları doğru tanımlaması gerektiği üzerinde görüş bildiren Başer, devlet, ordu ve polis dışında kalan unsurların üzerine düşen görevi yapmak için stratejileri belirleyerek zamanında ve iyi organize olması gerekliliğini vurguladı.
Kürt halkının hak ve özgürlükleri için savaştığı propagandası yapan bölücü terör örgütüne halkın bazı kesimlerinin inandığını bu nedenle de eğitim konusunun çok önemli olduğunu vurgulayan Başer, cehaletin sarmalından kurtulmak gerektiğinin altını çizdi.
PKK terör örgütünün nihai amacının ülke topraklarının bir kısmını bölmek olduğunu ve bu hedefe ulaşmada belirlediği ara hedefin ise bir Kürt-Türk çatışması çıkarmak olduğunu belirten Başer, bugün şahit olunan eylem yoğunluğu göz önüne alındığında PKK’nın Kürt-Türk ayrışmasını bir şantaj unsuru olarak kullandığını ve bu tuzağa karşı tepki gösterilmesi gerektiğini ifade etti.
Terörizmin uluslararası ilişkilerle iç içe olduğuna ve küresel boyuta ulaştığına dikkat çeken Başer, şunları söyledi: “Yakın zamana kadar terörizm ile mücadele, sadece terör eylemlerinin hedefindeki ülkenin sorunu olarak görülmüştür. Özellikle gelişmiş ülkeler, politik ve ekonomik çıkarlarına ciddi zarar vermediği sürece sadece kendi vatandaşlarının güvenliğine odaklanıp konuya aman bana bulaşmasın anlayışı ile yaklaşmışlardır. Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerdeki terör hareketlerine kayıtsız kalan, hatta siyasi çıkarlarına uygun düştüğünde gizli yollardan bu örgütleri desteklemekten çekinmeyen ülkeler de terör tehdidiyle karşı karşıya. Terörün uluslararası boyutta tanımlanması ve teröre karşı uluslararası işbirliği sağlanarak ortak hareket edilmesi gerekmektedir.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz