SPOR

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Ersin Düzen patladı! 'Bıktım'

Spor yazarları Fenerbahçe'nin Osmanlıspor'u 1-0 mağlup ettiği karşılaşmayı değerlendirdi. Mehmet Topal'ın son dakikada eliyle kontrol ettiği topun gol olması yoğun eleştirilere neden oldu.

APTALLIĞIN KANITI... (UĞUR MELEKE)

Antep’te göbekte Ozan-Mehmet-Alper başlıyor. İlk değişiklik için 70’nci dakika bekleniyor. Son değişiklik de ön libero Souza. Sonuç 1-1... Dün gece Kadıköy’de rakip bu kez Osmanlı... Göbekte Ozan-Mehmet-Souza başlıyor. Einstein’ın basit bir özeti var bu durumla ilgili: “Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yaparak, farklı sonuçlar beklemektir.”

ÇOK KÖTÜYDÜ

4’üncü dakikada Lens’i önce Pinto sonra Prochazka çekiyor. 23’te de Vrsajevic, Lens’i tutarak durduruyor. Hepsi umut veren atağı kesiyor, hepsi sarı kart olmalı. Ligin en fazla faul çalan ve kart çıkaran hakemi Alper Ulusoy, bu pozisyonları kartsız geçiyor. Ama belli ki aklı geçmişte kaldığı için 27’de Pinto’nun Lens’e yaptığı sıradan bir faulde Pinto’ya sarı kart çıkarıyor. Kart uygulamalarının yanlışlığına mı yanarsın, sistemli faullü oyuna müsaade edilmesine mi, yoksa bir hatayı başka bir hatayla telafi etmeye kalkışmasına mı? Ulusoy, çok kötüydü dün gece.

HEDİYE ETTİ (AHMET ÇAKAR)

Türk hakemlerinin zaten rezil yönetimlerine şahit olmuştuk. Ve bu Türk hakemlerinin kötü yönetimlerinden de genelde Fenerbahçe zarar görmüştür. Ama dün geceki skor için söyleyeceğimiz tek şey şu: Alper Ulusoy adlı hakem, Fenerbahçe'ye galibiyeti çok net bir şekilde hediye etti. Uzatmalar oynanırken kornerden gelen topu Mehmet Topal, sağ koluyla kontrol etti, vurdu ve 3 puan geldi.

BEBEK'TEN FARKI NE?

Geçen yıl Braga'ya elenen Fenerbahçe, Ivan Bebek adlı Hırvat hakemden çok dert yanmıştı. Topal'ın koluna çarptı diye anlamsız bir penaltı vermiş ve Fenerbahçe elenmişti. Kaderin garip cilvesi! Dün geceki Mehmet Topal ile Braga'daki Ivan Bebek'in ne farkı var? Hakemlerin zaten skandal olduklarını sezon başından beri yazıyoruz ama Mehmet Topal'ın yaptığı kabul edilemez.

NAMUSLU DEDİK

Topu bilerek ve isteyerek sağ koluyla kontrol edip golü yapıyor, sonra cin gibi hakeme bakıyor, sonra da secdeye eğiliyor. İşte sevgili Sinan Engin'in 'futbolcunun cenaze namazı kılınmaz' derken kast ettiği buymuş. Türk futbol tarihinin en beyefendi adamı dedik, en namuslu adamı dedik ama o, Osmanlıspor'un puanını çalan bir adam oldu çıktı. Sonra da utanmadan secdeye eğiliyor.

Dünkü maç keyif, pozisyon ve heyecan yönünden çok yüksekti. Bu maçın 1-0 bitmesi çok şaşırtıcı. Nereden baksanız her iki takımın da üçer-dörder gol pozisyonu var. Ama bu pozisyonların hiçbiri gol olmazken uzatmalarda hakemin kıyağıyla Fenerbahçe golü buldu.

KABUL ETMİYORUM (RÜŞTÜ REÇBER)

Maç her iki takıma da gitti geldi. Ama hakemin verdiği yanlış kararla 3 puanı Fenerbahçe aldı. Çünkü o golde ben dahil herkes tarafından görülen bir gariplik vardı. O da özellikle saha içindeki karakteri gönüllerimize taht kuran Mehmet Topal’ın attığı goldeki sessizliğiydi. Gelen topu elle düzeltip ağlara gittikten sonra sergilediği tutumu kabul etmiyorum. Çünkü Mehmet bize dışarıda olduğu gibi sahada da karakterli ve ahlaklı olunması gerektiğini gösteren ender futbolculardandı.

GÖNÜLLERİN EFENDİSİ

Keşke hakeme dönüp de, ikinci sarıdan kırmızıyı yiyeceğini bile bile gölü iptal ettirseydi... Böylece taraflı tarafsız herkesçe gönüllerin efendisi olurdu. Ama sevgili Mehmet maalesef bunu kaçırdı.

VAH F.BAHÇELİ VAH (ERCAN GÜVEN)

Ne seyirci kucaklıyordu Fenerbahçeli futbolcuları, ne de henüz ligin yarısında “pantolon olmadı, gömlek verelim” misali değişmiş “hedef” iç gıcıklayıcıydı. Advocaat desen, adam sanki “müdahil avukatı”... Tarzı toparlayıcı, teşvik edici değil “suçlayıcı”. Yönetim mi?.. Kendi “muhtaç-ı himmet bir dede”; nerede kaldı futbolculara himmet ede!.. Yarım porsiyon lig yarışında kim motive edecekti çubuklu formaların içindeki kederli adamları? Vah Fenerbahçe, vah Fenerbahçeli!..

BELKİ LENS'TEN UTANIR

Motivasyonu nereden umdular biliyor musunuz? Rahmetli baba Lens’ten! Sağ önden çekip alsanız iskambil kağıdından kule gibi yıkılacak takımın “koltuk değneği” Lens gitti, babasını toprağa verdi ve adeta formasını uçakta giyip sahaya çıktı ya... Bakarsınız takım Lens’ten utanır, ibret alır, şevke gelir, kazanır da ezik büzük geçirmez geri kalan haftaları! “Babasına rahmet” Lens hem formasının hakkını verdi hem de şahane bir kornerle Topal’a galibiyet golünü attırdı 90’da. Peki takım toparlandı mı? Valla Marmara depremi olursa belki!

TEK KANATLI KUŞ (MEHMET YILMAZ)

Fenerbahçe dün de tek kanatlı bir kuş gibi çırpındı durdu, Lens o sırada neredeyse o kanatta bir çırpıntı oldu, öbür kanat sanki kırık gibiydi, neredeyse hiç hareket etmedi. İkinci yarıdaki Ozan-Volkan değişikliğinin nedeni bu sorunu çözmekti, ama pek işe yaradığını söylemek mümkün değil. Oyunculara haksızlık etmek istemem. Koştular, mücadele ettiler, topla kat etmeye çalıştılar ama sorun neyi, nasıl oynayacaklarını bilemiyor olmalarıydı.

SAKIZ ÇİĞNEMEK GİBİ

İstatistiklere bakarsanız topa daha çok sahip oluyorlar ama bu aynı sakız çiğnemek gibi bir durum, çiğniyorsun çiğniyorsun ortada yutacak bir şey yok! Fenerbahçe uzatmada Mehmet Topal’ın golüyle maçı kazandı ama aslına bakarsanız bu maçtan bir puan çıkarabilmiş olması daha güçlü bir olasılıktı. Deyim yerindeyse atamayana attılar, işi bitirdiler.

TAKDİRE ŞAYAN (OKTAY DERELİOĞLU)

Seyircinin takıma küskünlüğü devam ediyor. Fenerbahçe kazandı ama sarı-lacivertli takımın üretkenlikten uzak kötü futbolu yine aynı şekilde devam ediyor. Özellikle ilk yarıda ortaya konan futbol tam bir hayal kırıklığıydı. Fernandao'nun yakaladığı bir pozisyon var. Brezilyalı yıldız zor olanı başardı. Fernandao kupa maçında performansından uzaktı. Babası vefat eden Lens'in ise her şeye rağmen sahaya çıkması ve istekli bir oyun sergilemesi takdire şayandı. Maç öncesi Fenerbahçeli futbolcuların ve Osmanlısporlu oyuncuların Lens'e destek vermesi de bir o kadar güzeldi..

CÖMERT OSMANLI

Osmanlıspor'un 45 ve 73'te N'diaye 59'da da Bifouma ile kaçırdığı pozisyonlar vardı. Eğer Osmanlıspor bu yüzde yüzlük gol pozisyonlarını değerlendirebilse maçın skoru çok değişik olurdu. Fenerbahçe 90+1'de Mehmet Topal ile golü bularak galibiyet özlemine son verdi. Ancak pozisyonda Mehmet Topal'ın topu eliyle düzeltmesi gözden kaçmamalı. Fenerbahçe bu maçı kazandı ama oynadığı futbol yine gelecek adına sıkıntı verici. Fenerbahçe ne olursa olsun şimdiden gelecek sezonun yapılanmasını hayata geçirmelidir..

BU FUTBOL BELLİYDİ (ÖMER ÜRÜNDÜL)

Fenerbahçe'nin kadro yapısı itibariyle saha içinde organizasyon sıkıntısı çektiği bilinen bir gerçek. Dün gece yine ön libero özelliğinde üç orta saha oyuncusuyla mücadeleye başlandı. Rakibin de gücü göz önüne alındığında, takımın önemli maçlarda olduğu gibi hırslı ve temaslı bir futbol sergileyeceği belliydi. Ama ciddi üretkenlik sıkıntısı çekileceği de bir gerçekti. Öyle de oldu..

BENİ ÇOK ŞAŞIRTTI

Osmanlıspor beni çok şaşırttı. Bu takımın en büyük özelliği, takım savunmasını iyi yapmanın yanında kazandığı toplarda saha içine iyi yayılarak organize ataklar geliştirmesiydi. Dün ise sadece çabuk ve bireysel hücumu düşündüler. Bu yüzden de oyunu hiç kontrol altına alamadılar.

EL FRENİ ADVOCAAT (ERSİN DÜZEN)

Fenerbahçe ile ilgili her hafta aynı cümleleri yazmaktan, Stadyum’da söylemekten bıktım ama teknik direktör Dick Advocaat aynı takımı izlemekten bıkmadı. Dünkü 11’i görünce şunları sordum kendime; Acaba bu maç bir Avrupa kupası rövanşı mı? F.Bahçe deplasmanda mı oynuyor? Dick Advocaat’ın Süper Lig’deki gerçek ligdeki hedefi ne? Kenarda 4 hücumcu var, sahada 3 defansif, 1 yarı ofansif orta saha oyuncusu var. Bir gün önce babasını kaybeden Jeremain Lens tek başına çabalıyor sahada. Takımın en iyisi açık ara o. Diğerleri ise ‘idare edeyim’ havasında adeta!

BİR ŞEY DEĞİŞMEZ!

Dedim ya, sanki ilk maçı kazanmış ama rövanşta beraberliğin yeteceği, bulursak bir gol atarız düşüncesiyle oynayan bir takım görüntüsü. Ne organizasyon var, ne üretkenlik. Üstelik, defansif bir kadroyla oynamasına rağmen konuk takım Osmanlıspor’un pozisyonları çok daha fazla. Çünkü F.Bahçe fizik kalitesi yeterli olmasına rağmen önde baskı kurmuyor, top rakipteyken uzak, top ayağındayken yavaş oynuyor. Ana sebebi el freni vazifesi gören teknik direktör Dick Advocaat!

60-70 dakikalar arası maçın F.Bahçe’ye dönmesinin sebebi, doğruların uygulanmasıydı. 70. dakikadan sonra Dick Advocaat nihayet hamle yaptı ancak Mustafa Reşit Akçay da karşılık verdi. Son 20 dakika F.Bahçe şuursuz, Osmanlıspor ise ezbere bildiği şekilde hücum yaptı. Maç her iki tarafa da gitti, geldi. Skoru ise bir korner değiştirdi.

Fenerbahçe için bu galibiyet ancak moral olabilir; oyun yapısındaki sorunların Advocaat ile değişeceğini hiç sanmıyorum! Bu arada sarı-lacivertli taraftarlara da tebrikler. Tribündeki 12 bin kişi sürekli destek verdi takıma. Oyun bu sevgiyi ilgiyi hak etmiyor ama F.Bahçe her şeyi hak ediyor.

Canlı Skor


Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler