Erü Öğretim Görevlisi Faruk Karaaslan 'medeniyet Ve Kültürü' Anlattı

Kayseri’deki ‘Uluslar arası Öğrenciler Akademisi’nde ‘Medeniyet ve Kültür’ü değerlendiren Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim görevlisi Faruk Karaarslan, ‘Topluma dayatılan kültürle Anadolu kültürümüz mücadeleye geçmiştir.’dedi.Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Medeniyetin Burçları Derneği’nin düzenlediği ‘Uluslararası Öğrenciler Akademisi’nde bu hafta ERÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim görevlisi Faruk Karaarslan, kürsüye çıktı. Türkiye’nin kültürel dinamiklerine değinen Karaarslan, ‘İnsanın insanla, insanın yaratıcısıyla ve insanın tabiatla ilişkisi vardır. İnsanın doğayla ilişkisinden teknoloji doğar. İnsanın tabiatla ilişkisi gelişir. Önceden insan basit aletler yapıyordu, şimdi ise modern uçaklar üretiyor. İnsan ile insanın ilişkisinden de hukuk doğar. İnsanın yaratıcısı ile ilişkisinden ise; din doğar. Ülkemizde yüzyıllar boyu oluşan bir kültür vardır. Ancak, uzun süre topluma dayatılan kültür ile Anadolu kültürümüz mücadeleye geçmiştir. Bu kültürel çatışma Mısır ve İran gibi birçok İslam ülkesi de yaşadı.” Diye konuştu.Akademide kürsüye çıkan diğer akademisyen, ERÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Elemanı Muhammed Esat Altındaş oldu. Türk eğitim politikasını anlatan Altındaş, ülkemizde mevcut eğitim politikalarının Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren şekillendiğini hatırlattı. Bu dönemde birçok alanda olduğu gibi eğitim alanında da radikal kararlar alındığını vurgulayan Altındaş. ‘3 Mart 1924 tarihli Tevhid-i Tedrisat kanunu, eğitim alanındaki ilk radikal yasaydı ve tüm eğitim kurumlarını Milli Eğitim Bakanlığı’nın kontrolü altına alıyordu” şeklinde konuştu.Akademide son olarak, Eğitim-Bir Sen Kayseri Şubesi Başkan yardımcısı Rıza Bozdağ kürsüye çıktı. Sivil toplum ve devlet ilişkisini anlatan Bozdağ, İslâm medeniyetinin en önemli değerlerinden birinin vakıflar olduğunu hatırlattı. Vakıfların sivil toplum hareketleri arasında değerlendirilmesi gerektiğini isteyen Bozdağ, ‘Göçmen kuşlar için bile kurulan birçok vakfı sayesinde insanların hayatı daha rahat yaşanabilir olmuştur. Camiler, medreseler, şifahaneler, imarethaneler, hanlar, hamamlar, kervansaraylar, köprüler vakıf kültürümüzün en önemli eserleridir.’ diyerek sözlerini tamamladı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Tekirdağ'da yanlışlıkla çöpe atılan cüzdan çöp kamyonunda bulunarak sahibine ulaştırıldı

Muğla'da ambulans helikopter kazasında hayatını kaybedenler anıldı