BİZE ULAŞIN
Divle köyü ve civar köylerde, nisan ve mayıs aylarında koyun ve keçi sütünden elde edilen peynirler, yine koyun ve keçi derilerinden yapılan tulumlara basılıyor. Ardından da 256 metre uzunluğunda, 36 metre derinliğindeki Divle obruk mağarasına konuluyor. Peynirler, yaz- kış ortalama sıcaklık derecesi 7 ve nem oranı da yüzde 99 olan mağarada eylül ve kasım ayına kadar olgunlaşması için bırakılıyor. Olgunlaştıktan sonra da çıkartılıp, satılıyor.
Köylüler tarafından yapılan ve 2017 yılında coğrafi işaret tescilini alan Divle obruk peyniri, Fransızların dünyaca ünlü 'rokfor' peynirine rakip olarak görülüyor. Peynirin sahtelerinden ayırt edilmesi için bu yıl barkot sistemi uygulandı. Yılda yaklaşık 40 ton üretilen ve kilosu 130 liradan satılan peynire talep her geçen gün artıyor. Peynir üretimi için 60 yıldır kullanılmayan mağarada da kullanılmaya başlanacak. Divle köyü Muhtarı Tacettin Durna, yeni kullanılacak mağaranın yaklaşık 15 ton kapasiteye sahip olduğunu ve İl Özel İdaresi'nin desteğiyle mevcut mağaradaki şartların oluşturulduğunu ifade etti. Durna, şunları söyledi:
''Bu mağara yeni keşfedilmiş bir mağara değil. Yaklaşık 60 yıldır kullanılmayan bir mağara. Bizim Divle köyümüzde biri 40 ton kapasiteli, diğeri 15 ton kapasiteli 2 obruk mağaramız var. Büyük obruğa asansör yapıldığı için kullanımı daha kolay olduğundan orayı kullanıyorduk. Ayrıca köyümüzdeki hayvan sayısının da azalmasıyla birlikte peynir üretimi düşmüştü. Ancak son dönemlerde peynire olan ilgi arttı. Şu an yaklaşık 40 ton ürettiğimiz peynirin yüzde 80'i daha mağaradan çıkmadan satılıyor. O nedenle de kapasite artırımına giderek, 60 yıldır kullanılmayan mağarayı da peynirlerin olgunlaşmasını beklemek için kullanacağız. Küçük obruk, 18 metreye inilen, 32 metreye kadar derinliği olan bir mağara. Yaklaşık 80 metre uzunluğunda. Bizim 60 yıl sonra buraya inmemize neden olan şey talepleri karşılayamaz olmamız. Önümüzdeki yıl en az 15 tonluk bir kapasite artırımıyla birlikte insanların taleplerini karşılamaya çalışacağız. 2021 yılı itibari ile bu küçük obruğumuz faaliyete geçecek. Bu küçük obruk içinde Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi'nden, Aksaray Üniversitesi'nden ve çeşitli üniversitelerden öğretim üyeleri geldi. Buranın bakteri ve flora yapısını incelediler. İki mağara arasında fark olmadığını söylediler. Öğretim üyeleri bunu bilimsel olarak da kanıtladılar.''
