Milli takım ve Başakşehir'de de görev almış Beşiktaş'ın eski teknik direktörü Abdullah Avcı, BeIN Sports'a açıklamalarda bulundu.
"Gecesini gündüzüne katan, sağlığını hiçe sayan bütün sağlık çalışanlarını tebrik ediyorum. Zor süreçte, onlara evde kalarak yardımcı olacağız."
"Hayatını kaybedenlere baş sağlığı diliyorum. Hastanede yatanlara acil şifalar diliyorum. Göksal Gümüşdağ'a, Fatih Terim'e, Abdurrahim Albayrak'a, Rüştü Reçber'e geçmiş olsun."
"Bu zamanı boş geçirmemek lazım. Bu süreç başlamadan evvel planlarımız vardı, ocak ayının sonunda ayrıldıktan sonra. Her ay yurt dışına çıkmak, maç izlemek. Güncellemeler, gelişmeler. Bu süreçte bunu uygulama durumumuz olamaz. Ekibimle her gün telefonlaşıyoruz."
"Teknik direktörlerden çok, oyun ve oyun organizasyonlarının analizini yapıyoruz. İtalya'da çok değişik sistemlerde oyunlar oynanmaya başlandı, onları takip edip analizlerini yapıyoruz. Kendimizi geliştirmiş oluyoruz.''
"O zaman da söylemiştim, bunca senedir futbolun içindeyim, ilk defa bir toplantımı iptal ettim çünkü oyuncularla iç içe olmak zararlı olabilirdi. arkasından antrenmana çıkamadım ve doktorların verdiği kararla Portekiz'e gidemedim."
"Medyanın içinden önemli kalemlerden de, ölümcül herhalde, gidemiyor dediler. Bunu yazanlar, bugün sağlıkla ilgili yaşadığımız süreci nasıl değerlendirecekler acaba? 2 gün, 4 serum yedim, ayağa kalkamadım, ateşim ve öksürüğüm vardı. Zatürre başlangıcı tanısı konmuştu, gidememiştirm. Toplumumuz bundan sonra da sağlıkla ilgili süreçlerde sağlıklı yorum yapmalı."
"Erzurum'da oynanan bir maçın saati ile ilgili de konuştuğumda da tepkiler almıştım. İnsan sağlığı ve sporcu sağlığı için söylemiştim ve inandığım şekilde söylemeye devam edeceğim."
"Başakşehir süreci önemli bir süreç, örnek alınabilecek bir süreç. İlk günden ve uzun süredir istenen biri olarak, Beşiktaş'ın bana hissettirdiği gurur ve tutkuydu. Birçok şey öğrendim. Kötü başlayan bir süreç, bir anlık sonuç almak, bir de planlı şekilde kültür oluşturmak vardır. Hangisi doğru, bilemiyorum şu anda ama 6 haftalık süreçte olumsuz olan, sonra 6 maç üst üste kazanılan ve sonra olumsuzluklar."
"Tribünlerin seni çağırdığı bir süreç. Sonra aklına gelmeyecek, 1 ay sonra Beşiktaş'tan ayrılış. Olumluyu da, olumsuzu da yaşadığım bir süreçte, hep en iyisini yapmaya çalıştım."
"Kimse 6 aylık bir süreç kalacağım diye gelmez, iyi şeyler yapmak için gelir. Bu 6 aylık süreçte, çok olumlu ve olumsuz duyguların yaşandığı bir süreç oldu bende. Duygusal dalgalanmalar olmuştur, bir takım zorluklarla karşılaşacağımı biliyordum. Bu bir hayal kırıklığı değil. Herkes kendi üzerine bir şey almalı, ben de üzerime almam gerekenleri aldım."
"Neye göre başarılı, neye göre başarısız... Tabela mı, skor mu? Bunlar değişik şeyler. Herkesin kendi cevapları olabilir. Beşiktaş tarihine baktığımızda, oyun olarak mı, skor olarak mı... Büyük bir ekibimizle en iyisini yapmaya çalıştık, teknoloji ve bilim olarak en iyisini getirmeye çalıştık. Kurumsal bir hafıza getirmeye çalıştık. Bunun karşılığı 1 sene önceki sonuçlar mı, 1 sene sonrası mı, geçmiş mi? Buna sağlıklı bakmak lazım. Gerekeni üstüme alıyorum."
"Keşkelerle hareket edemeyiz. Zorlukların ne olduğunu biliyordum, yapı itibariyle mücadeleyi seven, zor durumlardan kendine bir şey çıkarmaya çalışan bir teknik adamım. Bu süreçleri bilerek geldim. Mevcuttan, en iyisinden maksimum verim almaya çalıştım. Değişik duyguları yaşadığımız bir süreç oldu, keşke dediğim bir süreç yok."
"Gittiğimde yerleştirmeye çalıştığım bir oyun felsefesi ve sonra içinde oynadığım durum. Kırılgan bir yapımız olduğunu biliyordum, sonuçların zaman zaman dalgalı olmasını, zorlukların karşıma çıkacağını biliyordum. 6 maç üst üste kazandığımızda, teknik adam olarak şöyle bakarım, oyun seni tatmin ediyor mu? Kazanmanın geliştireceğini düşünüyordum. 1 sene öncesine göre 4 puan önde, şampiyonluk yarışındaydık devrede."
"Çok göz önünde olmayı sevmem. Maç sonunda soyunma odasına gittim, hocam seni çağırıyorlar tribünden dediler. 5, 6 maç sonra istifa diyorlardı, 6 maç kazanınca tribüne çağrılıyorsun, 1 ay sonra da görevinden ayrılabiliyorsun. Güzel bir duygu, Beşiktaş'ta yaşadığım en gurur verici an, taraftarın beni tribüne çağırdığı an."
"Ben profesyonelce çalışan birisiyim. Oyuncuların hepsiyle, bundan önceki süreçte milli takım seviyesinde çalıştım. Oyuncuyla aram kötü olmaz, problem varsa masaya yatırırız. Bu bir performans işidir, zaman zaman zorlukları olmuştur, olacaktır. Benim oyuncularla ilişkim maksimum verim almakla ilgilidir. Hiçbiriyle bir sorun olmadı."
"Futbolcu olarak çok özel bir oyuncuydu Sergen Yalçın. Belki istikrarlı oynamadı ama yetenekli oyunculardan biriydi. Umarım antrenör olarak da çıkışına devam eder. Muhakkak Beşiktaş hedefi vardı, daha önce de ifade etmişti. Güzel bir birliktelik oldu. O camiadan yetişmiş bir antrenörün başarılı olması, Türk futbolunun kalitesini arttıracaktır. Başarılı olması Türk antrenörlüğü adına da son derece önemli."
"Bana sorarsanız, lig oynanmadan tescil edilmez, oynanması gerekiyor. Ben seyircili oynanmasından yanayım. Umarım bu süreç kısa dönemde aza inip, futbol iyileştirme yönüyle aramıza döner."
"Oynanmadan tescil edilmesi diye bir şey olamaz. UEFA erteledi, FIFA erteledi, Olimpiyatlar ertelendi, önümüzde bir süreç var. Üzerinde çalışılıyordur ama ben oynanmasından yanayım, seyircili oynanmasından yanayım. 8 maçlık süreci bir yere sıkıştırırsınız."
"Biz evimizde vakit geçiriyoruz, işine gitmek zorunda olanlar var. Gelecekle ilgili planlar, öncelikle sağlık. Zaman her şeyi en iyi şekilde gösterir. Bu zaman, benim için arınma ve yenilenme dönemi. Resmi olarak bir teklif almadım ama birtakım temaslar oldu. Resmi bir şey olursa bunu şeffaf şekilde paylaşırım."
"Okan Buruk, kardeşim gibi gördüğüm birisi. Başakşehir'e yakışan isimlerden biri. Orada oturan bir kimlik ve oyun kültürü var, Okan hoca takımı aynı şekilde götürüyor."
"Biz, Başakşehir'le Avrupa'ya 2015'te adım atmıştık. Kopenhag maçında Göksel Başkan beni davet etmişti. Umarım gidebildikleri yere kadar giderler."