SPOR

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Gaziantepspor-Galatasaray maçını spor yazarları değerlendirdi

Galatasaray'ın Spor Toto Süper Lig'in 31. haftasında Gaziantepspor'u 2-1 mağlup ettiği karşılaşmayı spor yazarları değerlendirdi. Yazar Galatasaray'da Muslera ve Sneijder'in performanslarını ön plana çıkarırken, Sinan Gümüş'ün takımda daha fazla süre bulması gerektiğine vurgu yaptılar.

Spor yazarları, Galatasaray'ın Gaziantespor deplasmanında 2-1 kazandığı Spor Toto Süper Lig 31. hafta mücadelesini değerlendirdi.

Sneijder ve Muslera'nın performanslarının önemine vurgu yapan yazarlar, buna karşın Galatasaray'ın performansının yeterli olmadığını savundular.

İşte yazarların Galatasaray-Gaziantespor maçı görüşleri:

FENALIK GEÇİRİRDİ(LEVENT TÜZEMEN)

Galatasaray, bu kadar üstün oynayıp, bu kadar çok pozisyon bulduğu Gaziantep maçını eğer kazanmasaydı, herhalde başkan Dursun Özbek fenalık geçirirdi. Başta Bruma olmak üzere bu oyuncular Kasımpaşa maçından sonra soyunma odasında başkan Özbek'e nasıl 'kazanacaklarının' sözünü vermişler; anlamadım.

İlk yarıda Bruma, Podolski'ye pası verseydi, şapkadan tavşan çıkar gibi ilk 11'de başlayan Sinan Gümüş topa vurmadan önce kaleye baksaydı, Galatasaray farklı bir skor elde edecekti. Bruma için yetenekli futbolcu diyoruz ama futbol aklını geliştirmesi gerekir, ayrıca egoistlikten kurtulup, paylaşımcı olmayı da bilmelidir.

Son yıllarda hep kurtarıcı rolüne bürünen Muslera, Antep'te de başroldeydi. Galatasaray defansının yaptığı pozisyon hatalarını tek başına önledi ve art arda 4 kritik kurtarış yaptı. Semih'in artık ders alması gerekiyor. Çünkü oynadığı her maçta Galatasaray kafa golleri yemeye devam ediyor, Semih de golü atan rakibinin altında kalıyor.

PREKAZI GİBİ(AHMET ÇAKAR)

Bruma, kumaşı çok iyi ama oyun anlayışını bir türlü yukarı çekip, yıldızlaşamayan bir oyuncu profili sergiliyor. Bu yarıda Josue müthiş bir gol attı... Tıpkı yıllar önce Cevat Prekazi'nin Monaco'ya attığı gol gibi. Mesafe aynı, vuruş tekniği aynı, tek farkı Prekazi duran topa vurdu, Josue ise top oyundayken vurdu.

Dün gece de Semih adamını kaçırdı, yükseldi kafayla beraberliği yakaladı. Gaziantep bu golden sonra ikiyi hatta üçü bulabilirdi ama bu kez kalesinde Muslera devleşti. En az ikiüç pozisyonda belki de Galatasaray'ı ipten alan adam oldu. Bitime 10 dakika kala sahneye dün gecenin çok istekli ismi Sneijder çıktı. Ceza alanı dışından kazanılan frikiği ustaca bir vuruşla gol yaptı ve Galatasaray, 3 puana ulaştı.

Sakatlıktan yeni çıkan Hüseyin Göçek'i maç boyunca iyi buldum. İkinci yarı Galatasaray'ın penaltısını vermediği iddiaları vardı. Bence de çekilen şutta Gaziantep stoperi, sol kolu kapalı olmasına rağmen sol eliyle topu kesiyor. Yani karar penaltı olmalıydı. Bu galibiyete hiç kimse sevinmesin. Galatasaray oyuncularının birkaçı dışında kaliteleri sınırlı.

ANTRENMAN TEMPOSU(HAKAN ÜNSAL)

Galatasaray açısından ilk yarı, rahatlığın ön plana çıktığı bir maçtı. Üç etken, Galatasaray’ın ‘kebap gibi maç’ oynamasını sağladı. Fenerbahçe’nin mağlubiyeti, Trabzonspor’un puan kaybı ve Gaziantepspor’un gücü daha baştan maçın belirleyicileri olmuştu. Karşılaşmanın başlangıcı da bu dozda oldu. Galatasaray daha maçın ilk çeyreği bittiğinde 3 bin 500 pas yapacak kadar rahat ama pozisyon üretemeyecek kadar da etkisizdi. Antreman temposu bile daha yüksek iken, Galatasaray bu rahatlık içerisinde Josue ile golü buldu.

Bu sene Galatasaray’ın duran toptan çok gol yediğini ve bu sebeple maçlar kaybederek yarıştan koptuğunu düşünürsek, Galatasaray için ‘bir Duran Top’luk canı ama 9 canlı Muslera’sı var’ desek abartmış olmayız. Duran toplar Galatasaray için zehirse, Muslera da kalitesi ve müthiş performansı ile panzehirdir. Ama şunu da kesinlikle unutmamak lazım... Vücuda fazla zehir girerse panzehir de işlemez.

Tudor’un Sinan Gümüş tercihi enteresandı. Hafta içi, kulüpten ayrılacağı konuşulan ve menajerinin açıklamaları medyaya yansıyan genç oyuncunun birden forma bulması sürprizdi. Aslında formayı giymesi gereken isim Sinan. Ama kendinden, ama hocadan kaynaklı sebeplerden oynayamamış olması Galatasaray’ın kaybı. Potansiyeli, yetenekleri ve özellikle sol ayaklı olması sebebiyle, Sinan Gümüş elden çıkarmanın akıllara bile getirilmemesi gereken bir oyuncu. ‘Sinan’ı daha iyi ve faydalı hale nasıl getiririz’i düşünecek ve ona güven verecek bir teknik adam olmazsa, uzun yıllar çok iyi işler yapacak bu yeteneği kaybeder Galatasaray. Sinan’ı kaybetmeyin, pişman olursunuz.

HER ŞEYİ KAYBETMEK(ERMAN TOROĞLU)

Bence Galatasaray için daha rahat maç. G.Antep için daha gergin. Çünkü maçı kaybederse biri her şeyini kaybediyor. Diğeri kaybederse bazı şeylerini kaybediyor. Her şeyi kaybetmek zordur. Hele o her şeyi kaybetmek küme düşmekse ve 2. Lig'de mücadele etmekse orada fazla kalitenin falan da sözü olmuyor. Her şey var. Aşk, ihtiras, kan, şiddet yani mübalağa ediyorum.

Galatasaray iki sezondur yan toplardan gol yiyor. Şu andaki Galatasaray teknik direktörü kim? Tudor. Peki Tudor nerede ne oynuyordu? Juventus'ta stoper. Bakın çok net söylüyorum. Tudor şu anda soyunsun, Galatasaray defansında stoper oynasın, Galatasaray bu yediği yandan gelen ortalardaki kafa gollerinin yüzde 60, 70'ini yemez. Peki o zaman soralım. Tudor Galatasaray'a teknik direktör olarak mı daha faydalı olurdu yoksa stoper olarak mı? Bence Tudor bu fiziği ile teknik direktörlüğünden daha fazla faydalı olurdu.

Sneijder, Galatasaray'a 'çilek' olarak alındı. İyi güzel. Peki çileği ne zaman yersiniz? Çok güzel bir yemek, üzerine bir kahve. Sonra ya pudra şekerli çilek ya pastanın üstü çilek. Yani her şey olacak sonra çilek olacak. Sen hiç bir haltı yapmadan çilek almaya kalkarsan bu yolda giderken otobanın yanında 10 dakika mola verip şişe suyuyla çilek yemeye benzer.

ECEL TERLERİ(TAYFUN BAYINDIR)

Galatasaray’da çok net bir gerçek var, atan tutan ve oynatan üçlüler devreye girince sarı-kırmızılı ekip, iyi oynamasa da ecel terleri dökse de, maç kazanıyor... İşte dün, tutması gereken Fernando Muslera bu sezonun en iyi performanslarından birini gösterdi. Tartışılan, ‘artık Galatasaray’dan gitmesi gerekir, genç oyuncuların kafasını çeliyor’ denilen Wesley Sneijder de hem oynatan hem de atan olunca Galatasaray, istediği 3 puanı aldı.

Wesley Sneijder halen Türkiye’nin en iyi yabancı oyuncusu. Kendi bölgesinde Avrupa’nın da hala ilk 10’una rahatlıkla girer, bu benim değerlendirmem. Sneijder ile ilgili başka yorumlar da ortaya çıkabilir. Ama hiçbir yorumcunun Sneijder’le alakalı ‘kötü futbolcu, Galatasaray’ın hedeflerine uygun değil’ diyebileceğini sanmıyorum, diyeni de futbol tanrısı taş eder... Hollandalı dün o seviyede bir oyuncunun ekonomik oynamak konusunda nasıl bir performans ortaya koyacağını mükemmel gösterdi. İlk yarı dinamo gibi, sahanın hemen hemen her yerindeydi hatta savunmaya destek bile verdi.

Gelelim Muslera’ya... Sarı-kırmızılıların tartışmasız gizli lideri o. Ne takımda ne de kamuoyunda sevmeyeni yok. Fahri sempati elçisi gibi. Rakipleri bile Muslera ile ilgili her zaman pozitif. Dün çok sayıda pozisyonda tecrübesiyle, iki kritik pozisyonda da şansıyla G.Antepspor’a gol imkanı vermedi. Muslera kalesinde büyüdükçe hemen önünde Ahmet Çalık’ın da güveni yükseldi. Keşke biraz da Semih Kaya’ya hem güven hem de pozisyon bilgisi aşılayabilseydi. Dedim ya, Muslera ve Wesley Sneijder oynayınca Galatasaray’ı tutmak zor.

SPORDA 24 SAATTE NELER OLDU?


Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler