Gümrük Ve Ticaret Bakanı Yazıcı:

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Teröristlerin istismar ettiği, etnik olarak, Kürt vatandaşlarımızı teröristlerden mutlaka ayıralım. Bizim kardeşliğimiz, Türk, Kürt, Laz, Çerkez Hz. Adem'den geliyor" dedi.

Yazıcı, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) Geleneksel Ödül Töreni programı için geldiği Antalya'da AK Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret etti.

Ziyarette AK Parti'nin 10 yılda Türkiye'ye yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Yazıcı, 10 yılda köklü değişimler yaşandığını ve Türkiye'nin AK Parti'nin siyasi yapısı altında çok önemli bir noktaya geldiğini belirtti.

Sağlıktan eğitime, demokratikleşmeden sosyal konulara kadar birçok alanda devrim niteliğinde projelere imza atıldığını anlatan Yazıcı, yapılanların önemini anlamak için 10 yıl öncesindeki Türkiye ile şimdiki Türkiye'nin kıyaslandırılması gerektiğini kaydetti.

Bir dönem SSK'lıların ayrı, Bağkur'luların ayrı hastaneleri olduğunu, şimdi herkesin eşit şekilde istediği hastaneye gidebildiğini dile getiren Yazıcı, eğitim alanında da her öğrencinin okula başladığı gün kitaplarını sıralarının üzerinde gördüğünü söyledi.

AK Parti'nin duruşunun merkezinde insan olduğunu, kanunları, düzenlemeleri, projeleri yaparken, millete ait kaynakları harcarken insanların huzurunu, güvenliğini ve mutluluğunu ön planda tuttuklarını ifade eden Yazıcı, "İleri demokrasi, büyük ekonomi, güçlü toplum, yaşanabilir çevre ve lider Türkiye'yi hedefledik. Bu doğrultuda da çalışmalarımızı gerçekleştirdik" diye konuştu.

AK Parti'nin kimliğinin muhafazakar demokrat olduğunu vurgulayan Yazıcı, müşterek tarihe, geleneklere, inanca önem verdiklerini, bunlar üzerinde hassasiyet gösterdiklerini bildirdi. Bunların gelişmesi, zenginleşmesi konusunda da çalıştıklarını dile getiren Yazıcı, "Biz muhafazakarız ama tutucu değiliz. Muhafazakar değerler ile demokrasi arasında sinerji oluşturan bir partiyiz" dedi.

AK Parti'nin omurgasını teşkilatlarının oluşturduğunu anlatan Yazıcı, her insanın ayakta durabilmesi için bir omurgaya ihtiyaç duyduğunu, AK Parti'yi de ayakta tutan omurganın teşkilatları olduğunu kaydetti.

Teşkilat içinde insanların birbirlerini korumalarını, aile içinde olduklarını unutmamalarını isteyen Yazıcı, "Kendi küçük dünyamızda muhabbetimiz neyse, siyasi hayatta da öyle olmalı. Ama yanlış yapan varsa sorgulayacağız, usul neyse ona göre davranacağız. Kanıtları varsa sorgulayacağız ama dedikodu yapmayacağız. Doğruluk, dürüstlük, çalmamak, çaldırmamak, kul hakkı yememek bizim özelliklerimiz. Bu konularda hassas olacağız. Toleransımız sıfır olacak" diye konuştu.

AK Parti olarak her şeyi Türkiye için yaptıklarını ve hizmette asla ayrım yapmadıklarını kaydeden Yazıcı, Türkiye'ye bütüncül bir bakış gösterdiklerini bildirdi. Hizmetleri yaparken popülizme kaçmadıklarını ifade eden Yazıcı, imkanları ölçüsünde halka söz verdiklerini ve bunları da gerçekleştirdiklerini söyledi.

Bakan Yazıcı, Türk vatandaşı için ne düşünüyorlarsa mazlum olan tüm insanlar için de aynı düşünceyi benimsediklerini, herkes için mutluluk, huzur, güven, hak ve özgürlüklerin korunmasını istediklerini bildirdi.

-Terör sorunu-

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, terör konusuna da değindi. Türk topraklarında yaşayan 75 milyon insanın en büyük zenginliğinin kardeşlik olduğunu vurgulayan Yazıcı, bunu hiç kimsenin unutmamasını istedi. Yazıcı, sözlerine şöyle sürdürdü:

"Teröristlerin istismar ettiği, etnik olarak, Kürt vatandaşlarımızı teröristlerden mutlaka ayıralım. Bizim kardeşliğimiz, Türk, Kürt, Laz, Çerkez Hz. Adem'den geliyor. Bunlar bizim zenginliğimiz, hiçbirimiz diğerini etnik mensubiyeti itibarıyla küçük görme, kınama hakkına sahip değildir. Ama teröristlerle o çizgiyi ayıralım."

PKK örgütü ile mücadelenin sürdüğünü hatırlatan Yazıcı, vatandaşın en kutsal hakkının temelinde yaşama hakkı olduğunu kaydetti.

Eline silah alıp, vatandaşın canına yönelik eylemleri bertaraf etmenin de güvenlik kuvvetlerinin görevi olduğunu dile getiren Yazıcı, şunları söyledi:

"Tüfeği eline alanı ya da silahı eline alanı güvenlik kuvvetlerimiz seyredecek değil, tabi ki de vatandaşını koruyacak, vatandaşını korumak devletin en büyük görevidir. Bunu da hiç kimse 'güvenlikçi' diye küçümseyemez. Her şeyi konuşuruz, tartışırız bu ayrı bir konu. Ama elinde silah olanla hiç kimse tartışmaz, konuşmaz. Oradaki ilk görev silahtan onu arındırmak veyahut silahı elinde doğrultanı devre dışı bırakmaktır. Mümkünse silahını alarak bertaraf edersiniz, silahtan arındırarak yaparsın ama bu yapılmıyorsa, tehlike devam ediyorsa o tehlikeyi nasıl bertaraf edeceksen ona göre yapacaksın."

Muhabir: Hatice Özdemir